İnceleme

Hoş geldin bahar: Mart albümleri

Mart ayında çıkan birbirinden güzel albümleri sizler için derledik. Deafheaven, The Horrors, Tamino, Steven Wilson ve çok daha fazlası yazımızda...
Ant Arın Şermet - 4 Mart 2025
post image

Baharla birlikte yeni albüm bolluğu da Mart ayında geldi. Bize de hem baharın hem de yeni albümlerin tadını çıkarmak kaldı.

Her ay olduğu gibi bu ay da çok sayıda yeni albümle kavuşacağız. Büyüklü küçüklü birçok önemli müzisyen Mart’ı gözüne kestirirken bahsedecek albüm sayısını 5’e indirmekte zorlandık. Lady Gaga’nın “Mayhem”inin hakkını vermekte güçlük çekeceğimizi düşündüğümüz için ona ön bir bakış yapmadık ama 7 Mart’ta açıp dinleyeceğiz. Lady Gaga’nın yanı sıra My Morning Jacket, Perfume Genius da bu bollukta kendilerine sıra gelemediği için yazamadığımız diğer merak ettiğimiz albümler. Bir başka deyişle, bahar geldi. Albümler de baharı karşılıyor. Afiyet olsun.

Deafheaven – Lonely People with Power

Metal müziğin modern dönemdeki en dolu ve türler arasındaki geçişkenliğiyle en tahmin edilemez gruplarından Deafheaven, 4 yıl önce çıkardığı “Infinite Granite” ile o senenin en özel işlerinden birini yapmıştı. Sertliği ve agresifliğiyle bilinen bir grubun oldukça indie bir sound seçip lo-fi bir albüm yapması o dönem herkesi şaşırtmıştı. 4 senelik hasreti sonlandırmasına 3 hafta kalan “Lonely People with Power”, grubun eski çizgisine geri dönüşünün bir yansıması. Çığlık çığlığa vokaller, hırıltılı gitarlar ve bitmek, tükenmek bilmeyen blast beat’ler, Deafheaven’a başarıyı getiren formül. Bu kadar kolay ve formülize duran bir işitsel üsluba sahipken merak uyandıracak bir yetkinliğe sahip olmalarıysa onları ayrıştıran nüans. Sadece bu ayın değil, genel olarak 2025’in en merak edilen albümlerinden biri dersek abartmayacağımız “Lonely People with Power”ı da dinledikçe keşfedecek, keşfettikçe de dünyasından kopamayacağız gibi duruyor.

Steven Wilson – The Overview

Müzik dünyasının son 35 yılındaki en aktif isimleri sayarsak Steven Wilson’ın adını geçirmeme şansımız yok. Porcupine Tree ile progresif müziğe kıymetli dokunuşlar kattığı yetmezmiş gibi prodüktör koltuğunda Anathema’dan Opeth’e, onlarca grupla çalıştı. Son olarak da 2008’de solo kariyerine başladı. Nerd kelimesinin insan bedenine dönüşmüş hali olan Wilson, podcast bile yapıyor. Hepsinin temelindeki noktaysa, müziğe duyduğu derin tutku ve sevgiden geliyor. 14 Mart’ta çıkacak “The Overview” ise Wilson’ın bir diğer tutkusu olan uzaydan alıyor ilhamını. Overview effect olarak bilinen, astronotların uzaya çıkınca dünyaya yukardan attıkları bakışın derinliklerine inen Wilson, 20 dakikalık iki şarkıya sahip olan albümde kendisi için bile fazla nerd bir albüm yaptığını ispatladı. Elektronik müzik dokularının, önceki albümlerine göre çok daha öne çıktığını da bir söyleşisinde belirtmişti. 14 Mart’ta devamını anlayacağız.

Japanese Breakfast – For Melancholy Brunettes (and Sad Women)

Michelle Zauner’in 2013 yılında kurduğu tatlı mı tatlı grup Japanese Breakfast’ın 4. Albümü For Melancholy Brunettes (and Sad Women)’ı 21 Mart itibarıyla dinleyebileceğiz. Dead Oceans etiketiyle çıkacak albümde Zauner’in bugüne kadar Japanese Breakfast’ta yaptığı şeye devam edeceğini söyleyebiliriz. Şarkıların temasında ve melodik tarafta pek bir değişim olmasa da prodüktör koltuğuna Blake Mills’in geçmesi, Japanese Breakfast’ın daha büyük oynamaya hazır olduğu şeklinde yorumlanabilir. Bugüne kadar Bob Dylan, Fiona Apple, Perfume Genius, Weyes Blood gibi isimlerle çalışıp ortaya adından söz ettiren işler çıkartan Mills, Zauner ile iyi bir uyum yakalamış gibi. Şu ana kadar sadece iki şarkı yayınlanmış olsa da ‘Orlando in Love’ da ‘Mega Circuit’ de merakımızı cezbeden şarkılar. Her detayı kaliteli ve iyi düşünülmüş albümler sayesinde neyle karşılaşacağımızı tahmin etmenin verdiği güven hissini seviyoruz.

Tamino – Every Dawn’s Mountain

Muhtemelen kendi ülkesi Belçika’da bile Türkiye’de gördüğü ilgiyi görmeyen Tamino, buraların gediklisi. Her sene mutlaka en az bir kere konsere gelen, gelmişken de 2-3 şehre uğramayı ihmal etmeyen Tamino, 21 Mart’ta yayınlayacağı “Every Dawn’s Mountain”in turnesi kapsamında 23-24-25 Mayıs tarihlerinde sırasıyla İstanbul, Ankara ve İzmir’de konser verecek. Biletler bitmedi henüz. Eğer seviyorsanız gidin izleyince bence. Albüm tarafına geldiğimizdeyse diyebilecek ekstra hiçbir şey yok. Tamino işte. Bildiğimiz Tamino. Yine melankoliyi damardan verecek, arada depresyona giresimiz gelince dinleyeceğiz…

The Horrors – Night Life

2000’lerin sonunda başlayıp 2010’ların indie müzik dünyasındaki özgün gruplarından olan The Horrors’tan yeni bir albüm duymayalı tam 8 sene oldu. En son 2017’de “V”yi çıkaran İngiliz grup, “Night Life” ile hem müziğe geri döndü hem de öylesine bir geri dönüşten daha fazlasını vadettiğini ispatlayan tekliler yayınladı. Klasik The Horrors formülü devam ediyor ve şanslıyız ki 2025 yılında hala ilk günkü gibi çalışıyor. Faris Badwan’ın sesi 8 senede hiç zarar görmemiş. “Night Life” öncesi yayınlanan 5 şarkıdan, ‘More Than Life’, ‘The Silence That Remains’ ve ‘Lotus Eater’ı dinleye dinleye 21 Mart’a ulaşmaya çalışıyoruz.

İlgili Yazılar
Development by Bom Ajans