Sizi aynı şekilde sevecek bir şeye sevgi göstermenin zamanı geldi: House müzik. 2020’lerde ve devam eden yıllarda techno’nun çarpıcı artışından sonra, melodik sınırları genişleten IDM (intelligent dance music) müziği sırtladı tüm gece hayatını. Hepimiz bir süreliğine house müziği terk ettik. Hala dışarıda hayranları olduğunu biliyorum, ancak techno, daha önce bu konseptle aşina olmayanlar için bile bir numaralı tercih haline geldi. Rave’ler, güçlü bas ve tekrarlayan hareketler, bir topluluk ortaya çıkardı ve pandemi hala kamusal alanlarda korku salarken bizi sıcak ve yalnız evlerimizde koltuklarımızdan kaldırıp odalarımızda dans ettirdi.
Eylül BOMBACI
Techno hakimiyeti
Techno bizim için hala değerli, bazen bir alternatif, bazen bir isyan veya bir kaçış. Birçok insan için çok farklı şeyler ifade edebilir. Berlin, techno kültürünün meşalesini taşırken, pandemi sonrası rave turizminin merkezi haline geldi. Hatta bir süredir Berlin’deki kulüp kültüründen esinlenerek yapılan yapay zekâ videoları etrafımızı sarıverdi. Harry Potter ve Voldemort’un Berlin’de rave’de hayal ettiğimiz anlar, yine yapay zekayla üretilmiş Balenciaga fashion show’larıyla buluştu.
Sanırım yeraltını, marjinali ve isyanı simgeleyen birçok şey yavaş yavaş ana akıma doğru kaydı. Berlin’in en ünlü kulübü Berghain’in önündeki uzun kuyruklar hiç bu kadar ilgi görmemişti. Oxford Üniversitesi’nden bile daha düşük bir giriş oranına sahip olan Berghain’in giriş kurallarına dair farklı seyahat bloglarında ve TikTok etkileyicilerinde birçok ipucu var şimdi. Aslında kendi çizgisini özgünlük, alternatif kültür ve toplumsallıkla koruyan tekno dünyası norm haline gelmesiyle marjinal kesimin sığındığı bir dünya olmaktan çıkalı çok oldu denebilir.
Charlizasyon ve 2000ler 2010lar nostaljisi
Şimdilik, Charli XCX ile her şey beklemede, y2k nostaljisini ve hatta özellikle 2010’ları kutluyor, zamanda biraz daha ileri gidiyor. 2010’lar dün gibi hissettirse de çok uzakta, uzak bir hayat, sanki farklı bir hayat yaşıyormuşuz gibi hissettirmiyor mu? Müzik dünyasının algoritmalar ve kişiselleştirilmiş çalma listeleri tarafından kontrol edildiği, daha önce hiç olmadığı kadar karışık kasetlerin sahip olduğu güçten daha fazla güç kazandığı “popstar dönemi” neredeyse sona eriyordu. Charli XCX, A.G. Cook gibi büyük yapımcılarla iş birliği yaptığı çok ünlü “brat” albümünde, “ana akım” olarak görülen şeyi geri getirdi. Hızla değişen trendleri takip etmek zor. Ancak bunun beraberinde gerçekler değişiyor, ancak ana akım olan şey hızla bir alternatife dönüşüyor. Charli, elektro-pop, house ve IDM etkileriyle bize aslında aradığımızdan bile haberdar olmadığımız bubblegum pop gerçekliğini kendi yemyeşil albümüyle yaşattı.
Charli’nin dediği gibi, “Bazen sadece geriye sarmak istiyorum” diyoruz biz de. Sadece o günlere geri dönmek, yatağımızın kenarında oje sürmek istiyoruz belki de. Tumblr’da bıyık dövmelerini hatırlatan her şeye, siyah beyaz edit’lenmiş tüm “couple goals” videolarıyla, yine nostaljik bir çağdayız. Alternatif pop ana akım popun kendisi haline gelirken, house müziği büyük kış uykusundan geri dönüyor. “İkisi de dans müziği, fark ne olabilir ki?” diye sorabilirsiniz. House müzikle teknonun farkı ise BPM’den başlıyor. Çünkü house, tekno müziğinden biraz daha yavaşken daha basit ve takip etmesi kolay bir beat yapısına sahip ve bu da 4/4 olma olasılığı daha yüksek. Öte yandan, tekno daha karmaşık ritimlere sahip ve daha monoton, tekrarlayan öğeler içerebilir.
Seni geri sevecek bir şeye aşık olma zamanın geldi!
Bu yılın başlarında, tanıdık bir sesle yeni bir TikTok sesi viral oldu. House müziğini öven Cara Delevigne, “Seni geri sevecek bir şeye aşık olma zamanın geldi!” dedi. Arka planda house müziği çalıyordu, bu ses 2013’te piyasaya sürülen ünlü oyun “GTA V” (Grand Theft Auto V)’den bir klipti. DJ Cara, ikonik sesiyle oyunun radyo istasyonu Non-Stop Pop FM’in sunucusuydu. “Seni geri sevecek bir şeye aşık olma zamanın geldi! Ve bu, dostlarım, house müziğidir. Seni yargılamaz! Ben de yargılamam” diyordu. Ve Fredagain’in dediği gibi, dansı mı kaybettik? Diğer her şey gibi, dans müziğini de çok mu hafife aldık?
Danielle Sanders, Tribe Magazine’de house müziğinin içinde özgürlük olduğunu yazıyor. Daha çok söz odaklı, vücudunuz ve ses telleriniz asla durmuyor. Bu da DJ’le dinleyicilerin arasındaki bağın çok daha güçlü, çok daha arkadaş canlısı olabileceğine hitap ediyor. Belki de utancı kucaklamanın ve akışa uymanın, içimizdeki milenyum kuşağını dansa davet etmenin zamanı gelmiştir. Sonuçta, birbirimizden çok da farklı değiliz. “Brat” müzik ve dans sahnesini ele geçirirken, house müziği dünya çapında daha fazla konuşulur hale geldi. Guardian’ın makalesine göre “brat”, 2000’lerin house müziğinden komik sözlerle biraz nostaljik bir geri dönüş. Bu albümden ‘Von Dutch’ ise bazı dinleyiciler için o dönemden Bodyrox’un ‘Yeah Yeah’ına çok benziyordu. Charli’nin ekibi bunun sadece şarkıya bir saygı duruşu olduğunu bildirdi. 2000’lerin trance, house dünyası Charli’nin tarzının çekirdeğini anlatıyor ve böylece hepimizi “clean girl” estetiğinden çıkarıp kirli ve ıslak dans pistlerine davet ediyor, aynı eski günlerdeki gibi….