Dert yanan, hisli, işleri oluruna bırakan “Bir Sebebi Var”la sevdiğimiz, sarıp sarmaladığımız İkilem’le gelecekteki projelerini ve arkadaş olmanın onlar için ne anlama geldiğini konuştuk.
Sebla KOÇAN / [email protected]
Henüz çok yeni bir grup İkilem. Buna rağmen, “Bir Sebebi Var” şarkılarıyla büyük bir başarı kazandılar. Şarkı yalnızca YouTube’da bile 35 milyon izlenme elde etti. Müzikal kariyerleri 2010’lu yıllarda başlayan Serhat Karan ve Uğur Ateş; söz, müzik ve düzenlemeleri kendilerine ait olan şarkılarını İkilem adıyla 2019 yılında yayınlamaya başlamıştı. Alt pop, rock ve arabesk tınılardan beslenen ekip, “Zamansız Şarkılar” isimli ilk teklisini 2019 Nisan ayında yayınladı. Ardından aynı yılın Mayıs ayında “Sensiz Uyandım” dinleyicisiyle buluştu. Son olarak da Avrupa Müzik etiketiyle “Bir Sebebi Var” geldi. Bu ekibi 2021’de de çok konuşacağız.
Zamansız Şarkılar ve Sensiz Uyandım’ın üstüne gelen Bir Sebebi Var gerçek anlamda fırtınalar kopardı. Bir sonraki projeniz ne zaman gelecek, Bir Sebebi Var’dan sonra sizi korkutuyor mu nasıl tepkiler alacağınız?
Serhat: Bir sonraki projemiz şubat, en geç mart ayında dinleyenlerle buluşacak, heyecanla bekliyoruz. “Bir Sebebi Var” şarkımızın bu denli çıkış yapması, diğer şarkılarımıza da bir yol açacaktır, çok fazla tereddüt etmiyoruz aslında İkilem’ in belli bir yapısı var ilk üç şarkımız için de bu durum geçerliydi, bundan sonra da böyle olacak.
2019’da kuruldunuz ve çok kısa bir süre içinde kendinizi dinleyicilere kabul ettirdiniz. Başarılı olduğunuzu düşünüyor musunuz, sizin başarı ölçütünüz ne? Ne yaparsanız “Evet, işte şimdi oldu” diyeceksiniz?
Uğur: Çok teşekkürler öncelikle. Dinleyenlerden çok güzel geri dönüşler aldık ve bu bizi çok mutlu ediyor. Konuya başarı odaklı bakmıyoruz aslında, her şeyden önce bu yolculuğu seviyoruz keyif alıyoruz ve başarı denen şeyin süreklilik ve üretimden geçtiğini düşünüyoruz.
Bir Sebebi Var dert yanan, hisli, biraz işleri oluruna bırakan ve biraz da sitem eden bir şarkı. Ama içinde yine de “Kalan sağlar bizimdir” diyen, pırıltılı bir yanı var. Umut etme konusunda neler düşünüyorsunuz? Hayata gerçekçi mi yaklaşırsınız yoksa bir yanınız hep umut etmekten mi yana?
Serhat: Güzel bir tespit 🙂 Hayal kurmadan, umut etmeden bir yola çıkmak mümkün değil bence. Bu tamamen kaderci olduğumuz anlamına gelmesin tabi. Belli bir plan program ya da gerçekçi düşünmeden hareket etmek imkansız. Herkes gibi düşüşler ve sevinçler yaşıyoruz hayatın getirdiği güzellikler bunlar, şarkıda anlattığı gibi.
Şarkılarınızda hem modern hem de bize ait, köklerimize ait sound’lar kullanıyorsunuz. Çocukken kimleri dinlerdiniz, duvarlarınızda kimlerin posteri asılıydı? Bu isimler müzikal olarak sizi etkiledi mi?
Uğur: Çok sanatçı ve grup var aslında. Ortak dinlediklerimiz Neşet Ertaş, Aşık Veysel, Altın Gün, Radiohead, Depeche Mode. Böyle gidiyor daha da çok isim vardır mutlaka. Elbette etkileniyor insan, sonuçta müzisyen her şeyden önce müzik dinleyerek başlıyor yolculuğuna küçük yaşlarda.
Sizi pek çok kez müzik yapmaktan vazgeçmenizi söyleyen, sizi düş kırıklığına uğratanlardan bahsetmiştiniz bir röportajınızda. Moraliniz bozulduğunda, karanlıklara gömüldüğünüzde sizi ayağa kaldıran altın bir öğüdünüz var mı? Müzik yapma dirayetinizi nasıl korudunuz?
Serhat: Yüreğimizi koyduk bu işe 🙂 Şaka bir yana bazı meslek grupları biraz da böyle ilerliyor sanırım, Bir Sebebi Var’ dan sonra eskiden hiç iletişimde olmadığımız insanlar arıyorlar yazıyorlar sağ olsunlar. Ama bazı şeyler gün yüzüne çıkmadan kimse sizi takmıyor çoğu zaman, belki de ülkemizin müzik yapısının bir sorunu da olabilir bu durum. Ben gülüp geçiyorum biraz komik geliyor bana şu an yaşadıklarımız 🙂
Uzun zamandır yakın arkadaşsınız ve birlikte uyumunuz İkilem’i ortaya çıkardı. Gündelik hayatlarınızda da çok yakın mısınızdır, birbirinizden sıkıldığınız, yorulduğunuz olur mu? 🙂 Birbirinize kırıldığınız, küstüğünüz olur mu? O durumlarda beraber çalışabiliyor musunuz mesela?
Uğur: Biz kardeş gibiyiz artık. Nasıl kardeşler kavga da eder küseler, bizde de öyle biraz. 🙂 Büyük oranda müzikle alakalı fikir uyuşmazlıkları oluyor, sonra orta bir yol bulup devam ediyoruz. Onun dışında her şey yolunda.
İnsanın hayatta “biraderim, kardeşim” diyebileceği kadar yakın bir dostu olması, ne büyük şans. Bu dostluğun temelleri nerede, ne zaman atıldı? Birlikte müzik yapma düşüncesi ilk ne zaman filizlendi?
Serhat: Üniversite yıllarında tanıştık konservatuarda. Zaten bir çok arkadaşla beraber müzik yapıyorsun takılıyorsun ister istemez, sonra beraber kimyamızın , müziğe bakışımızın uyuştuğunu gördük. O gün bugündür devam 🙂
Müzik dünyası artık tamamen dijital platformlar üzerinden şarkı dinleme düzenine evrildi. Eskiden “hardcopy” olması müzisyenler için başka bir anlam taşırdı. Dijitalleşme bir yandan da her hafta yeni bir şarkı çıkaran müzisyenleri getirdi beraberinde. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? İçinde bulunduğunuz dönemi düşündüğünüzde kendinizi şanslı hissediyor musunuz?
Uğur: Müzisyenler için hem iyi hem kötü bir durum. Dijital ortam kendini kabul ettirdi ve müzisyenler çok daha kolay bir şekilde şarkılarını yükleyebiliyorlar, insanlara ulaşabiliyorlar. Kötü olan kısmı çok iyi örnekler olduğu gibi çok kötü çalışmalar da aynı oranda artıyor doğal olarak. Ve fark edilmek özellikle günümüzde çok zor bir hal aldı. Bence bunun bizim için ve tüm müzisyenler için şans olup olmadığı ilerleyen yıllarda geriye dönüp bakıldığında anlaşılacak.
KISA KISA
Serhat
- Son dönemde, izlediğimde beni derinden etkileyen film Bohemian Rhapsody oldu.
Uyumadan önce yaptığım tipik bir şey var, o da su içmek.
Ne zaman ekran karşısına geçsem, izlemeden duramadığım dizi Modern Family. - Dinledikçe beni kendine bağlayan, döne döne dinlediğim, kendimi durduramadığım şarkı Sertab Erener’in “İncelikler Yüzünden”i.
- Bana göre en iyi araba kullanma/ yolculuk yapma albümü Sezen Aksu’nun Işık Doğudan Yükselir albümü.
- Şarkı sözü yazarken/ beste yaparken kendimi en verimli hissettiğim saatler değişiyor. Bazen uykumdan bile uyandığım olabiliyor.
- Eğer hayatımın sonuna kadar tek bir enstrüman çalacak olsam bu davul olurdu.
Uğur
- Son dönemde, izlediğimde beni derinden etkileyen film Behind the Candelabra oldu.
Uyumadan önce yaptığım tipik bir şey var, o da kedilerime mama vermek.
Ne zaman ekran karşısına geçsem, izlemeden duramadığım dizi Westworld. - Dinledikçe beni kendine bağlayan, döne döne dinlediğim, kendimi durduramadığım şarkı Muse’un “Animals”ı.
- Bana göre en iyi araba kullanma/ yolculuk yapma albümü Radiohead’in OK Computer albümü.
- Şarkı sözü yazarken/ beste yaparken kendimi en verimli hissettiğim saatler sabaha karşı diyebilirim.
- Eğer hayatımın sonuna kadar tek bir enstrüman çalacak olsam bu piyano olurdu.