Sahnemizin ve hatta dünya sahnesinin en iyi saksafon sanatçılarından İlhan Erşahin, 31 Mart ve 1 Nisan tarihlerinde Blind sahnesinde İstanbul Sessions ile dinleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Bir yandan da Babajım Stüdyoları’nda yeni İstanbul Sessions albümü kaydında olan Erşahin’e fırsat bu fırsat dedik ve sorularımızı yönelttik.
İpek ATCAN / [email protected]
Müzik tutkun seni yıllar önce Stockholm’den New York’a taşımıştı. Bunda Jack Kerouac’ın kaleme aldığı “On the Road” romanının etkisi olduğunu söylemiştin. Ve neredeyse kitabın ismi gibi sürekli yollardasın. Eski İlhan ile bugünü kıyaslarsan bu kitap şimdi hayatının neresinde? Ne gibi değişimler var? Ya da her şey ve duygular aynı mı?
Her şey aynı aslında. Hala plansız bir şekilde devam ediyormuşum gibi hissediyorum ama aynı zamanda sanki oralarda bir yerde her zaman bir plan vardı. O bir kitaptı ama aynı zamanda bazı müzikler ve filmler de beni New York’a yöneltti. Nedenini tam olarak bilmiyorum ama 14 yaşımdan beri bir New Yorker olmak istiyordum. Hayatı “değişiklikler” olarak görmüyorum. Kendimi daha da geliştirmeye ve yaratıcı kalmaya devam ediyorum. Yapabildiğim en iyi şey bu.
Oceanvs Orientalis ile ‘Pire’ ve ‘Mesta’ teklilerini paylaşmıştınız. Geçen yaz da ‘Revenge of the Wankers’ı… Yakınlarda başka çalışmalarınız olacak mı beraber? Ya da bir albüm, belki de bir konser?
Evet 5 yeni şarkımız daha gelecek ve bunlar dışında yeni kayıtlar da olacak. Aslında amaç tam bir albüm ve genel olarak daha çok şarkı yapmak. Ve umarım bir gün beraber daha da çok çalacağız. Ama bu genel olarak zor çünkü DJ ortamı oldukça farklı ve işbirliği için fazla alan tanımıyor.
“Istanbul Sessions’ın yeni albümü geliyor”
İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions yıllardır hayatımızın bir parçası. Sadece İstanbul’da değil, dünyanın çeşitli yerlerinde konserler verdiniz. İstanbul ile konser verdiğiniz başka yerleri ve tabii seyirciyi kıyaslayınca neler söyleyebilirsin?
Ben bunu farklı kültürler ve ülkeler olarak görmüyorum. Bence daha çok geceye, sese, ışığa ve seyircinin elektriğine bağlı. Herhangi bir yerde konser çok iyi olabilir aynı zamanda çok kötü de olabilir. Ama genelde İstanbul’da çok eğleniyoruz.
Şimdi İstanbul’da Babajım Stüdyoları’ndasın, sormadan edemeyeceğim, neler oluyor acaba? 🙂
Istanbul Sessions’ın yeni albümü geliyor 🙂
New York sahnesinde 21 yıldır Nublu var. Eski mekanın yerini çok daha büyüğü aldı hatta. Nublu’nın New York müzik sahnesinde yeri nedir sence? Ve bu uzun yıllara dayanan devamlılığı ve başarıyı neye bağlıyorsun? Geçtiğimiz ay New York’tayken birçok mekanın da kapandığını gördüm. Çünkü malum birçok mekan özellikle pandemi ile sekteye uğradı.
New York ortamı dünyanın en iyisi. Neden ve nasıl bilmiyorum ama her zaman güçlü. Bir sürü iyi müzisyen sürekli yeni şeyler yapmak ve başarılı olmak için çalışıyor. Bu gerçekten harika. Ve Nublu bunun büyük bir parçası çünkü ben olmasına izin veriyorum.
Son olarak 1 sene önce çıkan “Invite Your Eye”dan bahsetmek isterim. Dave Herrington ve Kenny Wollesen ile yaptığınız bu çalışma nasıl ortaya çıktı?
Bizler çok iyi arkadaşlarız ve Nublu’da bol bol canlı çalıyoruz. Ve bir albüm yapmaya karar verdik. Şimdi de bir EP çıkaracağız. Dave Los Angeles’a taşındı bu sebeple daha az çalıyoruz ama amacımız turneye çıkmak ve yeni kayıtlar yapmak.
Dergy okurlarına neler söylemek istersin?
Desteğiniz ve iyi müzikle ilgilendiğiniz için teşekkürler 🙂 Hepinize sevgiler!