Her senenin sonu yaklaşırken insana kendini sorgulama hali geliyor. Ben bu sene ne yaptım? Hedefleyip başardığım neler oldu? Başarısız olduğum şeyler nelerdi? gibi sorular uzar gider. İstanbul’da yaşayan ve her geçen gün kendimizi farklı gerçekler yüzünden köşeye sıkışmış hissettiğimiz zamanlarda konserler ve o konserleri izlediğimiz mekanlar bir nevi zihin sağlığımızın kurtarıcısı oluyor. İstanbul’da irili, ufaklı çok sayıda konser mekanı ve bu mekanların özenle hazırlanmış seçkileri oluyor. Bazen bu seçkiler birbiriyle kesişiyor, bazen de o mekanları özgünleştiren nokta tam olarak seçki oluşturma mahareti oluyor. Konu, biz dinleyicilere geldiğinde ortada bir çıkmazda yaşanmıyor değil. Türkiye’de ve özellikle de İstanbul’da konsere giden kitle üç aşağı beş yukarı belli. Daha da çıkmaza götüren noktaysa aslında İstanbul’daki mekanların neredeyse tamamının aynı kitleye hitap etmesi. Ancak ortadaki ekonomik gerçekler, hayat gailesi gibi durumlar varken bazı konserler istenen kalabalığa ulaşamayabiliyor. Umuyoruz ki konsere giden kitlenin belli bir topluluktan çok daha geniş bir gruba ulaştığı günleri de yakında görürüz. Ancak biz yine de İstanbul’da konser mekanı denince akla gelen başlıca yerlerin seçkilerini ve yönelimlerini inceleyip dikkatimizi çeken işleri mercek altına almak istedik. Konser mekanları alfabetik sıraya göre dizilmiştir, olası yanlış anlaşılmalara karşı bunu da not düşmek isteriz.
Bugüne kadar Babylon’da -Bomontiada’daki yenisi- izlediğimiz gruplara baktığımızda çok sayıda önemli ismin erken dönemine şahitlik ettiğimizi fark ediyoruz. Bunun yanı sıra farklı türlerden kült statüsündeki birçok ismi de burada izledik. Ezhel’in “Müptezhel” albümünün lansman konserine gidenleri hala kıskanıyoruz. Ciddiye dönmek gerekirse son yıllarda da çizgisini korurken eskiye göre
keşiflere biraz daha fazla alan açan Babylon’un seçkisinde modern caz ve elektronik müziğin ağır bastığını söylemek yanlış olmaz. Ancak tabii ki bu kadarla sınırlamak da haksızlık. Sadece önümüzdeki birkaç ay içinde izleyeceğimiz isimlere bakınca Gizmo Varillas, Bill Laurance & Michael League, Cosmic Crooner’in varlığı, farklı türlere hakimiyetlerinin bir göstergesi. Ancak tam tarihi açıklanmayan Ocak’taki IDLES DJ seti ile 29 Kasım’daki Zola Blood konserleri… Biz bi’ heyecanlandık.
İstanbul’daki mekanlar içinde seçkisini en güncel isimlerden oluştururken adeta Londra’da yaşıyormuşuz gibi ardı ardına bombaları patlatan mekan olabilir Blind. Son 1.5 senede Blind’da izlediğimiz isimleri düşününce Avrupa’daki büyük çaplı festivallerin gediklisi onlarca ismi en formda dönemlerinde izlediğimizi fark ediyoruz. Özellikle post-punk ve shoegaze denince İstanbul’da akla gelen ilk yer olan Blind, elektronik müzik, R&B ve indie pop türlerindeki global isimleri de seçkisine katıyor. Bunun yanı sıra Yangın, Mojave, Kaptan Kadavra, Eriç ve nice yerli sanatçıyı da önemli konserlerin açılışına ekleyerek yerli sahnedeki yeni seslere de fırsat veriyor
Anadolu yakasında oturanlar müzikseverler için merkezi konumda bir konser mekanı olması hayali yıllara dayanıyor. Çok kısa süre önce Söğütlüçeşme’de İstanbul’un kültür hayatına adım atan Paribu Art, özellikle Anadolu yakasında oturanlar için heyecan veren bir yer oldu kısa sürede. Listemizdeki diğer yerlere göre Paribu Art, henüz konserlere başlamasa da hazırladığı seçkinin ilk kısmıyla iştah kabartmayı başardı. İngiltere’nin caz sahnesindeki özgün isimlerden Butcher Brown ile hardcore punk tarihinin en önemli gruplarından Black Flag’i aynı hafta içinde izleyecek olmak iştahımızı kabartıyor. Bunun yanı sıra The Raveonettes’i yıllar sonra tekrar İstanbul’da
izlemek için bulunacağımız mekan da Paribu Art olacak. Yabancı isimlerin yanı sıra Jakuzi ve Nilipek. gibi önemli sanatçıların da sahne alacağını belirtmek iyi olabilir. Konserler başladıktan ve insanların ayağı daha da alıştıktan sonra çok daha dikkat çeken isimleri de arka arkaya duyuracaklarını tahmin etmek zor değil.
İstanbul’un kalbinde yer alan binası, 15 yıla dayanan tarihi ve yaşattığı sonsuz anılarıyla Salon, İstanbul’da yaşayan her müzikseverin hayatında yeri olan bir mekan. Çoğumuz orada izlediğimiz ilk konseri hatırlıyoruz. Orada izlediğimiz onlarca ismin çok kısa sürede dünya yıldızına dönüşümünü hayranlıkla takip ediyoruz. Bunları yaparken de Salon’un bir numaralı önceliği keşifti. Pandemi sonrasındaki seçkisinin, pandemi öncesine göre çok daha fazla keşfe odaklandığını da belirtmek lazım. Salon’un geçmişten bu yana gelen en güçlü yanı, o akşamın kimin çaldığının önemi olmadan konsere gelmekti. Bu özelliğini korumaya çalışırken konuklarına Amsterdam’da bir caz bardaymış gibi hissettiriyor seçkisiyle. Bu noktada da listedeki diğer isimlerden ayrıştığını belirtmek mümkün. Gelgelelim sonbahar kadrosunda yer alan King Hannah, Surprise Chef, TOPS gibi sanatçılar heyecan yaratıyor. Ya da yaz başında İstanbul’a gelen Nourished by Time ve Chanel Beads…
Listemizdeki koltuk sayısı ve alanıyla en büyük mekan Volkswagen Arena. Buraya sadece bir konser mekanı demek imkansız. Darüşşafaka basketbol takımının bu salonda Euro Cup kazanmışlığı var. Ya da birçok tiyatro gösterimi yapıldı. Ancak iş müzik tarafına geldiğinde, Volkswagen Arena’ya açıklanan sanatçılar kendilerini ispat etmiş, dünyada tanınırlığa ulaşmış ve sahnede belli bir şeyleri vadeden isimler oluyor. Birkaç gün önce iptal edilen Morrissey’in 2014’te burada konser verdiğini, sonraki zamanlarda Jack White, Pixies, Mogwai gibi isimlerin çıktığını düşününce belli bir seviye
kafamızda canlanıyor zaten. Bu sene de yerli ve yabancı sahneden önemli isimler Volkswagen Arena’da olacak. ZHU, Saint Levant, Blonde Redhead’in yanı sıra orijinal kadrosuyla bir araya gelen efsane grup Cartel de bu seçkide adını geçirebileceğimiz isimler.
Volkswagen Arena için bahsettiğimiz durumun tamamı Zorlu PSM için de geçerli. Avlusundan, içindeki üç farklı sahnesine… Farklı disiplinlerde farklı deneyimler sunan Zorlu PSM, pandemi sonrasında flaş bir geri dönüş yapmıştı. İki gece Arctic Monkeys üzerine Placebo açıklamak kesmemiş Foals, IDLES gibi devleri de izlemiştik. Sonrasında seçkisini incelediğimizde MIX Festival’den tekil konserlere, ciddi bir elektronik müzik atılımı olan mekan aynı zamanda yıllardır Sònar Istanbul’a ev sahipliği yapıyor. Önümüzdeki konserlere baktığımızda en az Zorlu PSM klasiği olan MIX Festival kadar şair, aktivist ve müzisyen Kae Tempest’in ilk İstanbul konseri dikkat çekiyor. Ancak tahminimiz o ki, nice isim de açıklanmayı bekliyordur. PSM Loves Summer’ın 2026 edisyonunda kimlerin olacağını merak etmek de bir kış aktivitesi oluyor sıkı müzikseverler için.
