Hip hop dünyasının en yetenekli MC’lerinden Janset, Dergy’nin sorularını yanıtladı.
Sebla KOÇAN / [email protected]
İngiltere’de yaşayan ve Türkiye’yle hep bağı olan rap sanatçısı Janset Sayar, son dönemin yükselişte olan kadın MC’lerinden biri. “Dilim Dilim”, “Godzilla”, “Acaba” gibi şarkılarıyla dikkatli kulaklardan kaçmadı. Çok küçük yaşlarda sözler yazarak başlamış rap müziğe, o zamanlardan beri de hayatı boyunca bunu yapacağını biliyormuş. Janset, rap dünyasında kadın MC olmak konusunda şunları söylüyor: “Kadınların etraflarındaki sosyal baskılardan ötürü self-belief (kendilerine inancı) yeterince yüksek olamıyor. Şimdilerde kadınların daha çok sesi çıkıyor olması adına mutluyum.” Rap dünyasının yükselen yıldızına merak ettiklerimizi sorduk.
Doğma büyüme Londralısınız. Sokak kültürü içinde yetiştiniz. İngiltere’de olmak, sokağın içinde yaşamak müziğe bakışınızı nasıl etkiledi?
Her şeyi olduğu gibi görebiliyorsun, biz okul zamanları öyleydik. Sonra o sokak mantığı seni geri planda tutabiliyor. Bu sebeple kendimi geliştirdim ve yaşadığım bölgeden uzak durdum. Zaten yaptığım müziğin kültürü içinde büyüdüğüm için, ondan ayrı düşünüp yorumlamak zor, çünkü benim için normaldi her şey.
Hip-hop kültürüne kendinizi ilk yakın hissettiğiniz an ne zamandı? Rap yapmaya ne zaman başladınız?
10 veya 11 yaşımda yanılmıyorsam şiir yazmaya başladım, hep yazı yazardım, kitap okurdum. Şimdi de öyle biraz obsesiflik var kesin, kendi dünyamın içinde yaşıyorum genelde… Hip-hop kültürüne 15-16 yaşında kendimi baya yakın hissediyordum ve o tarz müziği yazmaya o yaşlarda başlamıştım.
İzlediğinizde sizi derinden etkileyen, “Ben de sahnelere aidim” dedirten performans kimindi? İdolüm diyebileceğiniz bir rap sanatçısı var mıdır?
Stinkahbell günleri baya eğlenceliydi. Dubstep yapıyorduk bir arkadaşımla, DJ ve MC duo setler ve çok kısa bir zamanda baya yükselmistik. O zaman üniversiteye gidiyordum bir yandan hukuk & işletme okumuştum. Onu bırakıp haftada üç, dört kez Avrupa’yı geziyorduk, sürekli gig’ler (konserler) oluyordu o zamanlar, bu müziği hayat boyu yapmak istediğimi biliyordum.
Türkiye’de kadın MC’lerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Neden sizce? Kadın bir rap sanatçısı olarak sektörde zorluklar yaşıyor musunuz?
Bunun üzerine baya konuşuyorum, maalesef bir “hobi”in kendilerine ne kadar iyi geleceğini ve sonra belki bu hobinin büyük bir yere gelebileceğini de düşünmüyorlar sanırım. Kadınların etraflarındaki sosyal baskılardan ötürü self-belief (kendilerine inancı) yeterince yüksek olamıyor. Şimdilerde kadınların daha çok sesi çıkıyor olması adına mutluyum. Bence en önemli şey insanın kendisi ile olan bağı, en önemli şey bu, ben bu bağı kendimde kuvvetli buluyorum. Sonrası bir şekilde geliyor. Evren devamını hallediyor…
“GENÇLER TRAP SEVİYOR, BEN DE KARANLIK AKORLAR VE MELODİLER”
Hayatınızda sizi en çok etkileyen, başucu albümlerinizden ilk 3’ünü merak ediyoruz…
Immortal Technique, Nick Drake – Pink Moon, MF Doom
Türkiye’de de dünyada olduğu gibi rap müzikte altın bir çağ yaşandığını gözlemliyoruz. Özellikle de trap müzikte.. Sizce bu yükseliş bekleniyor muydu? Ne düşünüyorsunuz?
Bekleniyordu bence. Elektronik müziğin çok sub genre’lari (alt janraları) var ve gençler trap’i seviyor. Ben içinde karanlık chordlar (akorlar) ve melodiler olunca seviyorum – ve iyi bir bassline elbette.
Türkçe rap’te çok sevdiğiniz, dilinizden düşmeyen hangi şarkılar var, en çok hangi MC’leri seviyor, dinliyorsunuz?
Şam’ın birkaç şarkısı (Aragic, Efsane), Maestro (Semt İşi), No1 (Canavar) Murda (Nereye kadar, Eh Baba)
Gelecek projelerinizde neler yapmayı planlıyorsunuz? Sırada yeni bir single mı var yoksa EP ya da albüm yayınlama planınız var mı?
Bir single gelecek, pek bir şey söyleyemiyorum hakkında confidential (gizli) ama yakında geliyor…
KISA KISA…
- Türkiye’nin en sevdiğim özelliği denizi… Birleşik Krallık’la olan en büyük farkı bu. Buradaki nehirler/denizler hiç çekici değil.
- Ne zaman Netflix karşısına geçsem, kesinlikle izlediğim dizi “Black Mirror”.
- Hayatımda en çok görmek istediğim ülke Fiji. Çünkü Truman Show filmine hastayım.
- Rap yapmıyor olsaydım büyük ihtimalle ressam olurdum.
- Eğer işin başında genç bir rapper olsaydım kendime vereceğim tavsiye şu olurdu: Kendine inan, stres yapma ve boş şeylere üzülme. Değmiyor.
- Kendimde en sevmediğim huyum cesur olmam.
- Defalarca, hiç bıkmadan izlediğim bir film varsa o da “Practical Magic“dir.