Sinema tarihine adını yazdıran filmlerin kamera arkasında tahmin ettiğinizden çok daha ilginç olaylar yaşanıyor.
Bayılarak izlediğimiz filmler aslında sinema dünyasının tıpkı buz dağının görünen yüzü gibi küçük bir kısmını temsil ediyor. Senaryo sürecinden çekim sırasında yaşananlara aslında görüp bilmediğimiz birçok şey gerçekleşiyor. Bu yaşanan olaylar bazen senaryonun doğaçlama olarak değişmesine, bazen de aynı sahnenin onlarca kez yeniden çekilmesine neden oluyor. Anlayacağınız perde arkasında pek çok ilginç şey oluyor. Okurken şaşıracağınız ya da kahkaha atacağınız o olayları sizler için derledik.
The Wolf of Wall Street
“The Wolf of Wall Street”te Jordan’ın (Leonardo DiCaprio) karşısında oturan Mark’ın (Matthew McConaughey) göğsüne vurarak sakinleşmeye çalıştığı o anı hatırlıyor musunuz? Aslında McConaughey, restoran sahnesinin çekimlerinden önce bir rahatlama egzersizi olarak göğsünü dövmeye ve mırıldanmaya başlıyor. Bunu gören DiCaprio ise bu anın kesinlikle senaryoda yer alması gerektiğini düşünüyor ve o kendi kendini teskin anı filmin unutulmayan sahnelerinden birine dönüşüyor.
Goodfellas
Kült filmler arasında yer alan “Goodfellas”ın birçok ikonik sahnesi bulunuyor ama bunlar arasında en ilginci Robert De Niro‘nun kumarhanedeki sahnesi. De Niro elinde tuttuğu sahte paraların hissini sevmediği için çekimi yarıda kesiyor ve sahte para yerine gerçek para kullanılmasını talep ediyor. Bunun üstüne birkaç bin dolar temin ediliyor ve o sahne De Niro‘nun istediği şekilde gerçekleşiyor. Ne var ki kumarhanedeki o sahnenin çekimi tamamlanana kadar figüranlar ve çekim ekibi dahil herkesin setten çıkması yasaklanıyor. Ancak para geri toplandıktan sonra stüdyoyu terk edebiliyorlar.
Interstellar
Christopher Nolan‘ın Oscar ödüllü filmi “Interstellar”ın epik sahnelerinden birine ev sahipliği yapan mısır tarlasını hatırlıyor musunuz? Nolan bu sahneyi yaratırken hiçbir şekilde özel görsel efekt kullanmak istemiyor ve çareyi 500 dönüm mısır ekmekte buluyor. Hatta çekimler tamamlandıktan sonra o tarlada yetiştirdiği mısırları satarak kendisine ek bir gelir kapısı da buluyor. 🙂
The Dark Knight
Yine Oscar ödüllü bir Christopher Nolan filmi olan “The Dark Knight”ta Joker‘i canlandıran Heath Ledger‘ın performansını unutmak mümkün değil. Peki bu filmde sürekli Joker‘in dudaklarını yaladığını hatırlıyor musunuz? Joker‘le özdeşleşen bu mimik senaro icabı ya da karakter kurgusundan ötürü değil, Ledger‘ın yüzüne yapılan plastik makyajın o her konuştuğunda gevşemesi yüzünden. Yara izlerini oluşturan protezin düşmemesi için Ledger çareyi bu dil hareketinde buluyor ve bu hareket Joker karakterinin spesifik bir mimiğine dönüşüyor.
Guardians of the Galaxy
“Guardians of the Galaxy” filminde oyuncu Chris Pratt‘ın ışın tabancası kullandığı neredeyse her sahnenin onlarca kez baştan çekildiğini biliyor muydunuz? Çünkü Pratt eline tabancıyı alıp ateş ettiği her an istemsizce ağzından “piyu piyu” diye ses çıkarıyormuş. Bu alışkanlık çocukluğundan kalmış olsa gerek. 🙂 Ki bu alşıkanlık sadece Pratt’a özel değil. “Attack of the Clones” ve “Revenge of the Sith” filmlerinde Hayden Christensen da ışın kılıcıyla dövüş sahnelerinde ağzından bol bol ışın kılıcı sesi çıkarmış.
Léon
Klasikler arasında yerini alan filmin en vurucu ve unutulmaz sahnelerinden biri Léon‘un yaşadığı apartmanın polisler tarafından kuşatılmasıdır. İşte tam o sahne çekilirken, gerçek bir hırsız hırsızlık yaptığı dükkandan koşarak kaçarken köşeyi dönüyor ve kendisini polislerle çevrili set ortamında buluyor. Tabii bunun bir film seti olduğunu anlamayan hırsız aktörlerden oluşan polis ordusunu görünce anında teslim oluyor.