Keşif sahnemizin bugünkü konuğu, Ahtapot mahlasıyla yaptığı “Nous Nous” şarkısıyla radarımıza takılan müzisyen Öğünç Kardelen.
“Nous Nous”un akıl, us anlamına geldiğini biliyoruz ama tabii ki bu şarkı için esas hikâyeyi size sormalıyız. Nasıl bir felsefesi var bu şarkının, ne zaman yazdınız, ortaya çıkış sürecini bize biraz anlatır mısınız?
Bizim şarkımıza konu olan Nous Nous, Fas’ta sütlü kahveye verilen isim. “Yarım yarım” anlamına geliyor. Bardağın alt yarısındaki espressonun üstüne süt eklenerek yapılan çok leziz bir kahve. Şarkı sıkça gittiğim Imsouane ismindeki küçük bir Fas köyünde pansiyonumun sahibi Hassan ve diğer birkaç Avustralyalı sörfçüyle gitar çalıp improvize yaparken ortaya çıktı. 3 saat kadar aynı nakaratı çaldığımızı hatırlıyorum. Imsouane aslında oldukça fakir bir balıkçı köyü. Balıkçılar dağ köylerinden sezonluk olarak geliyor, birçoğu yüzme bile bilmiyor ve ufak barakalarda yaşayıp tarihi mavi kayıklarla her gün denize açılıyorlar.
Aynı zamanda balıkçıların denize açıldığı yer sörf yapmaya uygun çok özel bir koy. Upuzun koyun bir ucundan diğerine kadar kırılmadan ilerleyen mükemmel dalgaları var. Bu tabi, sörfçüler tarafından keşfedildiğinden beri de Imsouane‘da 2 bambaşka dünya oluşmuş durumda. Bir tarafta oldukça fakir yöre halkı ve balıkçılar diğer tarafta bu harika köyün tadını çıkaran batılı sörfçüler. Bu 2 dünya aynı Nous Nous gibi, hem birbirinden çok farklı, aynı zamanda birlikte gayet güzel kaynaşabiliyor. Şarkının sözlerini de deniz kıyısındaki bi kahvede, balıktan dönen balıkçıları ve sörf yapanları izleyip, nous nous’ımı içerken yazdım.
Ahtapot projesiyle ne zamandır müzik yapıyorsunuz? Daha önce başka projeleriniz de oldu mu? Biraz sizi tanımak istiyoruz.
Ahtapot 2020’de fikir olarak ortaya çıktı. Nous Nous ve yakında çıkacak olan Aytutan’ı kaydetmiştim ama ne yapmak istediğime karar verememiştim. Ortak bir arkadaşımız sayesinde grubun davulcusu olan Philipp’le tanıştım, birkaç denemeden sonra karar verdik grubu kurmaya. Pandemiden ötürü 2020 daha çok birbirimize online kayıt göndererek demo yaparak geçti. Bu senenin başından beri bir prova odamız var, basta da Niklas’la birlikte albüm yapacak kadar şarkı yaptık. Ekim ve Kasımda Mainz’da ilk 2 konserimiz var.
Daha önce Türkçe Indie Folk yaptığımız Kent Coda isminde bir grubum vardı. Kent Coda oldukça uzun hikayesi olan bir grup. Neredeyse Almanya’ya gelememle aynı yaşta ve çokça form değiştirdi. Yakın arkadaşım bas çalan Christoph’la kurduk. Önce 2 davulcu geldi-gitti , sonra darbukasıyla Sercan dahil oldu hikayeye. Ben hem gitar çalıp söyleyip, hem de bavuldan yapılma bir kik davul çalıyordum. O dönem en yoğun ve eğlenceli dönemimizdi. Almanca konuşulan ülkelerde oldukça ünlü olan Wanda grubunun Bologna şarkısına Türkçe bir cover yaptık. Bu şarkıyı duymuşlar ve bizi turneye çağırdılar. Onlarla 2,5 sene boyunca Almanya, Avusturya ve İsviçre’yi turladık. Bu arada politik olarak da oldukça aktiftik. Birçok politik festival ve gösterilerde çaldık. Türkçe söylesek de daha çok Alman dinleyenimiz vardı, bu sayede biraz köprü görevi üstlendik diyebilirim. Sonra Sercan gruptan çıktı, davulcu arkadaşımız Niko girdi. Ama maalesef Kent Coda heyecanını yitirmişti biraz. Birkaç konserden sonra bitirmeye karar verdik. Kent Coda’yla veda konserimizi pandemiden ötürü 2 kez ertelemek zorunda kaldık. O konser de Mart 2022’de Köln’de gerçekleşecek. Bu arada bavul-davulumuz gelecek seneden itibaren Köln şehir müzesinde, Köln müziği sergisinde yer alacak. 🙂
Daha öncesinde Türkiye’de yaşarken alternatif-punk yaptığımız Sabun isminde bir grubum vardı. Hala hemen hergün internet üzerinden görüştüğüm en yakın arkadaşlarımla kurmuştuk. Kısa ama çok özeldi Sabunla, amaçsız ama kuş gibi özgür zamanlardı. Roxy’nin düzenlediği yarışmada 2. olmuştuk, ödül gecesi Almanya’ya taşındım, Sabun da böylece bitti. Bu 2 grubun da Spotify’da albümleri var.
Şarkının hissi 70’ler esintili olduğu psychedelic rock olduğu için size bu dönemin sizdeki yansımalarını sormak istiyoruz. En çok kimlerden ilham aldınız, neydi bu dönemin sizi içine çeken tarafı?
70ler müzikal olarak acayip renkli bir zaman. Bir yanda Pink Floyd’un en başarılı albümü diğer tarafta Sex Pistols, Ramones gibi komplike olmadan da ne kadar mükemmel şarkılar yapabileceğini kanıtlayan gruplar, bir yanda Elton John, ABBA. Annemin babamın dinlediği, bana da sevdirdikleri müzikler, onların siyah beyaz fotoğrafları, şu an benim olduğumdan daha genç olan halleri. Ben o dönemi, bütün bu müziklerin olduğu karışık bir kaset gibi canlandırıyorum kafamda. Bolca anarşi, daha bağımsız bir hayat tarzı. Bu arada punk rock, grup kurup müzik yapmaya başlamamın en büyük etkenidir. Psychedelic grupların değerini anlamam biraz zaman aldı.
Ama bir de diğer tarafta Barış Manço var tabi. Gerçi ben onu ilk defa 80lerdeki müziğiyle tanıdım ve sevdim, ilk kasedim “sahibinden ihtiyaçtan”dı. Heralde Barış Manço’nun 70 lerde yaptığı müzik en büyük ilham kaynağım desem Nous Nous’ı dinlemiş kimse şaşırmaz.
22 yaşında Almanya’ya gittiğinizi biliyoruz, halen orada mı yaşamaktasınız? Türkiye hasreti çekiyor musunuz, ara sıra buraya geliyor musunuz, en çok neleri özlüyorsunuz?
Evet hala burada yaşıyorum. En çok özlediğim, ailem ve orada kalan son birkaç arkadaşım. Türkiye hasreti çekmiyorum ama ne zaman İzmir’e inip aileme doğru yola çıksam içimi inanılmaz bir mutluluk kaplıyor. Bu aralar daha da azalsa da yılda 2 defa geliyorum. Yapmayı en çok özlediğim şey vapurla karşıya geçip dışarda biryerlerde arkadaşlarımla bira içmek. Daha çok eskiye özlem yani. En hoşuma giden şeylerden biri de eski odama gidip – hala aynen duruyor – eski eşyalarımı, resimleri, kasetlerimi cd’lerimi, not defterlerimi karıştırmak. Hepsini ezbere bilsem de tuhaf bir çekiciliği var.
2021 bitmeden yayınlamayı planladığınız başka şarkılar da var mı, bundan sonrası için neler düşünüyorsunuz?
İlk olarak 2 konserimiz var. 2022 Ocak ayında 2. Singleımız Aytutan’ı tekli ve video olarak yayımlayacağız. Nous Nous’ın da videosunu yapan Matthew Dolan yapıyor yine videoyu. Nous Nous ve Aytutan’ı tekli kaset olarak çıkaracağız. Şu an hem konser repertuvarını şekillendiriyoruz hem de bu albüm için hazırlık oluyor. 2022nin Nisan’ında albümü kaydedip en geç Eylül gibi çıkartacağız. O zamana kadar, canlı 1 2 video kaydı yapma planımız da var.