İlk Teklisi ‘Senin İçin’ ile müzik piyasasına giriş yapan DOU, müzik yolculuğunu bizimle paylaşırken, oyuncu kimliği ile de ileride dikkatleri üzerine daha da çekeceğe benziyor.
Zeynep SİPAHİ / [email protected]
R&B ve pop türleri arasında gezinen sound’uyla yepyeni bir müzisyen karşınızda. 24 yaşındaki DOU (Doğukan Oltulu) ilk teklisi ‘Senin İçin’i kısa bir süre önce yayınladı. Şarkılarında genelgeçer kalıplar yerine bu kalıplara bağlı kalmadan hareket eden DOU, aynı zamanda oyuncu. 2022 yapımı “Ma-Şer” filmindeki Evren karakterini canlandıran DOU, müzisyenlik ve oyunculuğu birbirinden ayırmadan, kariyerinde her iki koldan birden ilerlemeyi hedefliyor.
‘Senin için’ adlı teklini kısa bir süre önce yayınladın. Şarkının hikayesini senden dinleyebilir miyiz?
‘Senin İçin’in yeri bende her zaman çok ayrı bir noktada olacak, çünkü o benim hybrid tarzda yazdığım ilk parçam. Bir özgüvenle arkadaşlarıma dinlettiğim ve aldığım olumlu tepkiler sonucunda sizin şu an daha dinlemediğiniz ve onun gazıyla yazdığım parçalara çok büyük bir kapı araladı.
İçerisindeki elma metaforu şöyle: Ben mitolojiyi okumaktan, onunla ilgili dizi ve filmleri izlemekten çok keyif alırım. Şarkıda da ilk aşık olduğum kadından bahsederken aklıma Adem ile Havva’nın hikayesi geldi. Bu yüzden klipte de bu detaya yer vermek istedik. Aynı zamanda şarkıda birbiriyle kavuşamayan aşıklardan bahsediyorum. Bunu da klipte çölde yürüyen Mecnun’dan esinlenerek görselleştirmek istedik. Yani Leyla ile Mecnun hikayesinden esinleri de klibin içinde görebiliriz.
Küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilendiğini biliyorum. Müzikal yolculuğun nasıl başladı bizimle paylaşabilir misin?
Müzikal yolculuğumda bana yön veren ve gelişmesine sebep olan kişi annem. Bu yolda küçükken bana dinlettiği farklı tarzda müzikler olsun, ilk gitarımı alması olsun, bana bu yolda büyük adımlar atmamı sağlattı. Müzik serüvenim ilk gitarımı aldıktan sonra dayımdan bana Metallica’dan ‘Nothing Else Matters’ı çalmayı öğretmesini rica etmem ile başladı diyebiliriz, çünkü şarkıyı öğrenip evde tek başıma gitar çalmaya başladığımda, her geçen gün aldığım zevk artıyordu. Tabii gitarı daha iyi çalabilmek için ders almaya başladım ve bir süre sonra hocam sesimi fark etti. Gitar dersi aldığım yerde şan eğitimi de veriliyordu ve bu sayede ben şan eğitimi de almaya başlamış oldum. Müzik serüvenim ve şarkı söylemeye başlama hikayem burda başlıyor, tabii ki bundan bir süre sonra YouTube’a cover yüklemeye, arkadaşlar ile grup kurmaya doğru ilerledi. Ama başlangıç noktam burası diyebiliriz.
Farklı türleri tek bir potada eritiyorsun. Sound’unu nasıl tanımlıyorsun?
Farklı türleri birleştirme, birbirine zıt iki elementi aynı potada eritme fikri bana çok keyif veriyor, çünkü bana özgürlük veriyor. Bu sayede belirli türlere bağlı kalmadan hoşuma giden sesleri, tınıları kullanabiliyorum. Belirli sınırlar içerisinde belirli çizgilere bağlı kalarak yarattığım şarkılar anlatmak ve hissetmek istediklerimi karşılamıyor. Bu yüzden sound’umu tanımlarken kulağıma hoş gelen doğu ve batı müziklerindeki sesleri, tınıları karıştırarak ortaya farklı kültürlerden birleşmiş bir tarz çıkarmaya çalışıyorum. Benim sound’um yıllardır dinlediğim ve bende etki bırakan farklı tarzlardaki müzik janrlarının karışmasından oluşuyor diyebilirim.
‘Senin İçin’ şarkında hem Türkçe hem de İngilizce sözler yer alıyor. İleride dünyaya açılmayı hedefliyor musun?
Evet, şarkıda iki farklı dili birleştirme fikrini çok keyif alarak yapıyorum. Çünkü bazen yeni bir şarkı yazarken normal yazdığım dilde bir cümlenin sonuna farklı dilde bir kelime “cuk’” diye oturabiliyor. Aslında bu tarzı yazmaya da bu şekilde deneyerek başladım. Benim asıl hedefim ve hayalim her zaman dünyaca ünlü bir sanatçı olabilmek ve bu hayalime beni şu an çalıştığım Warner Music bir adım daha yaklaştırıyor. Ben de bunun olabilmesi için elimden geleni yapıyorum. İleride sadece hybrid şarkılar değil, tamamen İngilizce parçalar da denemek istiyorum.
Aynı zamanda oyunculuk da yapıyorsun. Bundan da bahsedebilir misin?
Evet, bir taraftan da oyunculuk hikayem başladı. Bir karaktere can vermek, onun gibi düşünmek, onu gibi konuşmak ve davranmak bana aşırı heyecan veriyor. Yakın zamanda uzun metrajlı bir sinema filminde başrollerden birine can verdim. Bu benim için hem çok eğlenceli hem de çok öğretici bir deneyim oldu, şimdi önüme farklı farklı dizi projeleri geliyor onlar için de çok heyecanlıyım. Bu yolda da elimden gelenin en iyisi yapmaya çalışarak her geçen gün gelişerek ilerlemek istiyorum.
Müzik kariyerinde kendine nasıl bir yol çizdin?
Müzik kariyerimde kendime tabii ki bir yol çizdim, global bir şirketle çalışıyorum, çıkardığım ve çıkarmak üzere olduğum parçalarım var. Ama açıkçası ben bir plana bağlı kalmaktansa anı yaşamayı seviyorum. Yanlış anlaşılsın istemem, tabii ki kariyerime savruk bir şekilde bakmıyorum, sadece yeni bir şarkı yazarken belirli bir tarza bağlı kalmıyorum, içimden nasıl yapmak, ne tür yapmak geliyorsa onu yaratıyorum, çünkü zamanla anladım ki ne kadar kalıba oturtmaya çalışırsam, bir kalıba oturtmadan yazdığım parçaya göre etkileyiciği çok alt seviyelerde kalıyor. Kariyerimde de aynı bu şekilde, tabii ki daha dikkatli ve emin adımlarla ilerliyorum. Yakın zamanda ülkemizde tanınmaya başlayıp kemik bir kitle oluşturmak istiyorum. İleride dünyaya açılma isteğimiz ve hayalimiz var, müzik kariyerimin yanında oyunculuk kariyerim var, bu ikisini birleştirerek ilerlemek istiyorum.
EP ya da albüm çalışması yakın gelecekte planlıyor musun?
Bir albüm yapmak çok istiyorum, hatta bir albüm yapmaya başlamayı, onu planlamayı, bir hikaye bulmayı, albüme şarkılarını yansıtan bir renk bulmayı çok istiyorum ve ileride yapıcağım. Şu an elimde 15’ten fazla bitmiş, son demo halinde parçam var, istersem 3-4 tane EP çıkarabilirim ama bence albüm ve EP başından itibaren her şeyiyle beraber yaratılması gerekiyor. İçindeki şarkılar bütün olarak baktığımızda bir hikayeye sahip olmalı ve ben de o hikayeyi vokalimle anlatan kişi olmalıyım.