Türk asıllı İngiliz sanatçı ONUR, ilginç vokalleri ve sıra dışı şarkılarıyla hem yurtiçinde hem de yurtdışında büyük beğeni topluyor.
ONUR kariyerine 2018’de başladı ve İngilizce çalışmaları The Fader, EARMILK, Konbini, BBC Radio London, KRCW ve Spotify & Deezer’ın editör desteği ile dünya çapında beğeni topladı. ONUR, pandemiden kısa bir süre önce, Edis ve Mabel Matiz gibi isimlerle işbirlikleri yapmak için Türkiye’ye geldi. Kaldığı süre boyunca, sonunda gerçekten anlamak için zaman ayırdığı köklerini yeniden keşfetti. Bu, ilk batılı R&B/pop sound’unu geleneksel enstrümanlar ve türkü ritimleriyle harmanlayarak uyumlu bir hale getirdi.
ONUR’u Erkan Oğur’la birlikte kaydettiği “Ölüm Gelene Kadar Yüzüm Kanadı” vesilesiyle radarımıza aldık.
Ne zamandır İngiltere’de yaşıyorsunuz, sıradan bir gününüz nasıl geçiyor? Biraz sizi yakından tanımak istiyoruz.
İngiltere’de doğup büyüdüm. O yüzden günlerim çalışarak geçiyor. Yeni bir boyband projem var. son zamanlarda onunla ilgileniyorum ve sanatçılara prodüksyon yapıyorum. İngiltere’de müzik piyasasında standard çok yüksek, ben de bunun içinde yetiştiğim için fazlasıyla sıkı çalışıyorum.
Hem Türkçe hem İngilizce şarkılar yazıyorsunuz. En çok hangi dilde yazmak sizin için kolay oluyor, duygularınızı en rahat hangi dilde ifade ettiğinizi düşünüyorsunuz?
İkisi birbirinden çok farklı. İngilizce ve Türkçe düşünme ve konuşma stilim de farklı. Türkiye’de geleneksel tınılarda zamanla bir değişim görmüyorum o yüzden bunu değiştirmek beni tatmin ediyor. İngiltere’de müzik hep değişim ve gelişim içinde, ben de buna uyum sağlıyorum.
Oldukça ilginç bir vokal stiliniz var. Etkilendiğiniz, ilham aldığınız kimler var müzik dünyasında?
Muharrem Ertaş, Freddie Mercury ve Justin Timberlake beni kariyerimde etkileyen isimler. Sanatsal felsefeleri ve bakış açıları kendime örnek aldığım konular.
Sizi hiç dinlememiş, hatta sizinle burada tanışan bir dinleyiciye müziğinizi nasıl tanımlardınız?
Doğu ve Batı kültürlerini içimde barındırdığımı düşünüyorum ve o yüzden Türk esintileri ile gerçekten bir güncel pop sound’u getirdiğimi söyleyebilirim.
Bize hayallerinizdeki konseri anlatın.
Çok büyük bir festivalde çalmak isterdim, yabancı arkadaşlarımın olduğu bir alanda, çünkü onlar da yaptığım Türk parçalarımı seviyorlar. Uluslararası bir festival… Böyle güncel ama aynı zamanda “Türkiye’nin sound’u burada” diyebileceğim bir konser.