ChatGPT, otter.ai, algoritmalar insanlığı ele geçirecek muhabbetlerinden herkesin bıktığı hissediliyor. Ama belli ki yapay zeka tartışmaları bu 2020’lerin ana konusu olacak ve sonuçta bir devrimi getirecek (belki de getirdi). Çünkü bu kavgalar ve aşklar bir türlü son bulmuyor.
Eylül BOMBACI / [email protected]
Hayatın neredeyse her parçasında olması hedeflenen yapay zeka bir şekilde sanatta da var oluyor ve bu kimilerini kızdırırken kimilerini de mutlu ediyor aslında. Görsel sanatlarda da çokça örneği olduğu gibi yapay zekanın sanatı çok daha ulaşılabilir ve özgür kıldığını savunanlar varken bu işe yıllarını, sesini, parasını ve beynini vermiş insanlar bu durumdan pek de hoşlanmıyor.
Son zamanlardaysa müzik dalında davalar ve tartışmaların ardı arkası kesilmiyor. “Şu şarkıcının sesiyle şu sanatçı gibi müzik yap, şu sözleri şu şarkıda söyle” ve daha niceleriyle post modernin de ötesinde ama bir o kadar da kopyamsı olduğu iddia edilecek birtakım deneyler yapıyorlar yapay zeka sevdalıları. Zaten kıyamet de buradan kopuyor ya, yapay zekanın asla yoktan var edemeyeceği, yaratıcı olamayıp çalıp çırparak sanat yapacağı iddiası. Tamamen yanlış da değil. Yapay zeka, kendisine yönlendirilen bilgileri işleyerek çalışıyor, en azından şimdilik. Ama aslına bakılırsa, insan ne yapıyor ki? Ya yapılanın benzer güncellenmiş hali ya da yapılanın tam tersi! İnsan zekasını yapay zekadan ayıran faktörler git gide yok olurken, yapay zeka biraz olsun insanlaştırılmaya çalışılıyor. Yapay zeka da bir gün belki daha “özgün şeyler” çıkarır, ne demekse…
Yapay zekayla bir araya getirilen ünlü sesler
Gelelim şu fırtınalı müzik tartışmalarına. Öncelikle Grimes’ın AI destekleyici tavrıyla başlayalım: Yeni albümüne çok az kala Grimes geçen günlerde bir tweet atıyor ve şöyle buyuruyor “Eğer benim sesimle başarılı bir parça çıkarırsanız telifi sizinle %50 %50 bölüşürüm”. Telifte ve AI’da kuralları Grimes koymuyor tabii ki ama, kendisinin yenilikçi tavrı, hayranlarıyla kurduğu yakınlığın karşısında AI’lardan bir tık korkan eşi Elon Musk’ın varlığıyla bu açıklama biraz enteresan kalıyor. Fakat keşke böyle bir şey çıksa da herkesi şaşırtsa.
AI’la yapılmış müzikler ise çoktan bizi şaşırtmaya başladı bile. Kimi hayranların yıllardır hayalini kurduğu birliktelikler, bir ünlünün başka bir ünlünün parçasını cover’laması gibi durumlar anca o kişi karar verdiğinde olan bir şeyken artık bir AI’a bakar oldu.
Sorumlu platformlar mı?
Geçenlerde ise 1966 The Beach Boys’un ‘God Only Knows’ şarkısının The Beatles tarafından yorumlandığı hali paylaşıldı. Kimi dinleyicilerin belki de hayal edip beklediği bu birliktelik tabii ki Youtube’tan kaldırıldı. Üreticinin hangi araçları kullandığı şimdilik net olmasa da bu sesin yaratıcı üretiminin sahipleri kimdir gibi sorulara yanıt bulmak oldukça zor. Çünkü müzik, dijital müziğe geçildiğinden beri oldukça kesip biçmeli oldukça harmanlı bir şekil alıyor. Tabii ki de bu kesmelerin yasal sınırları varken AI’da bu sınırı çizmek hem çok zor hem de ayırımı yapmak pek de kolay olamıyor. ‘God Only Knows’un The Beatles’lı cover’ına benzer bir şekilde Drake ve the Weeknd’in vokallerini (kendilerini değil tabii ki) bir araya getiren ‘Heart on my sleeve’ isimli bir parça üretilmiş. Ghostwriter977 isimli bir TikTok kullanıcısı tarafından üretilen bu parça Spotify’da 600.000 dinlenirken TikTok’ta 15 milyon defa dinlenmiş. The Weeknd ve Drake’in temsilcileri bu konuda bir açıklamada bulunmamışken yine de bu parçanın da kaldırılması çok da uzun sürmedi. Çünkü bir sanatçının bir nevi rızası dışında ses tellerinin ve kendine has tarzının kullanılmasından bahsediliyor. Bunun üzerine dünyanın en büyük müzik şirketi olan UMG (Universal Music Group) şöyle ekliyor “Bu tarz viral paylaşımlar, platformların hizmetlerinin sanatçılara zarar verecek şekilde kullanılmasını önlemek için neden temel bir yasal ve etik sorumluluğa sahip olması gerektiğini gösteriyor.” Tüm tartışmaların sonucunda Spotify bu tarz müzik üretiminin dağıtımını yapmaktan vazgeçiyor ve platformdaki on binlerce Boomy isimli yapay zeka müzik yapma platformu üzerinden üretilen parçaları kaldırıyor
Bu düşmanlık şart mı?
Fakat AI maalesef ne bir günah keçisi olabilir ne de kendi kararlarıyla intihal yapmaya çalışan kötücül bir robot. Yapay zeka, kullanıcılarının dilediklerini kendi sınırları ve kapasiteleri doğrultusunda oluşturuyor sadece. Ayrıca yapay zekanın da çeşitlilikleri ve farklılıkları var. O yüzden yapılan her şey her zamanki gibi ne iyi ne de kötü. Örnek olarak ünlü metal grubu Avenged Sevenfold’un solisti Matt Sanders (M. Shadows) bir podcast’ta yapay zekanın şarkı yazarlarına yardımcı olabileceğini belirtiyor. “Yapay zekayı yalnızca fikirleri ateşlemek için kullanmıyorsunuz, aynı zamanda bu harika küçük altın külçelerinden bazılarına ulaşmanın çok daha hızlı bir yolunu kullanıyorsunuz” diyerek altını çiziyor. Bir yapay zeka kurulumu olarak çok daha kısıtlamaların ve etik gözetimlerin olduğunu bildiğimiz ChatGPT düşünülebilir. Bir başkasıyla sohbet eder gibi internete yüklenen bir sürü bilgiye sahip bir kimlikle konuşuyor gibi hissettirebilir. Fakat gerekçeli tüm korkular da yine yapay zekanın kendisinden değil, insanların onları üretiş ve yönetiş biçimlerinden kaynaklanıyor aslında. Kim bilir, belki robot ve insan savaşı değil, kardeşliğini kutlarız bir gün.