Ti West, son birkaç yıldır farklı korku filmleriyle Hollywood’un kıymetlisi statüsünü elde etmiş bir yönetmen…
Neslihan Atcan ALTAN
Sinema hakkında sinema
Bu ayın başında seyircisiyle buluşan “MAXXXINE”le tamamladığı “X” üçlemesi için kendisinin “Innkeepers” (2011) filmini izledikten sonra hayranı olan Martin Scorcese’nin bu filmler hakkında dediklerine bakın hele… Scorcese’ye göre üçlemenin her filmi Amerikan sinemasının bir dönemini anlatıyor. 2022’de çıkmış iki filmden ilki olan “X”, 70’li yılların Slasher dönemini, “Pearl”, 50’li yılların canlı ve satüre renkli melodramalarını yansıtırken şimdi aramıza katılan “MAXXXINE” ise 80’li yılların yozlaşmış Hollywood’unu gözler önüne seriyor. Modern düşünceleri, geçmiş dönemlerin sinema estetiğiyle birleştiren West bu üçlemeyle aslında tüm Hollywood’u bizlerin seyrine bırakmış. Bunları ben değil Scorcese söylüyor. Ben hiç bunları anlamadıydım yeminle ama o diyorsa doğrudur zaar diyip bitirirmişim.
Daha önce Mia Goth kardeşimize ısınamadığımı ve hatta “Ti West ne ayak?” diye kendisini sorguladığımı fütursuzca ciyaklamış biri olarak yine de niye bunlar hakkında yazıyorum acaba? Çünkü bazen çok önyargılı davranabilen objektif bir ablayım ben. -Ney?- Sadece “Pearl” filmini izleyip sinir olmuştum çünkü sinir olacak hiçbir şey yok hayatımda, hayatımızda. Ne zaman ki üçlemeyi tamamladım, o zaman bana bir aydınlanma geldi.
“X” ve “Pearl”: Yıldız Olmak
Neyse kısaca “X” ve “Pearl”e değineyim ki, sıra “MAXXXINE”e gelsin. “X”i izledikten sonra bende büyük resim netleşmeye başladı. Bizim kuşağın “miki film” diye adlandırdığı porno sektörüne yeni bir soluk kazandırmak isteyen girişimci bir film ekibinin başına gelenleri anlatan “X”, filmin geriatrik katilleri Pearl ve Howard üzerinden bizlere yaşlılık ve psikopatlık nedir dersi verirken bu ikilinin tam tersi, genç, diri, seksi ve eğlenceli ve gerçek oportünizm temsilcisi grup da aradaki kuşak farkını ortaya seriyor. Kuşaklar arası değer çatışmasının ve gençliğe duyulan özlemin kanlı resmi diyebiliriz “X” için.
Üçlemenin son filmi “MAXXXINE” ise “X”de hayatta kalmayı başarabilmiş Maxine’in hayallerini gerçekleştirmesinin önüne hiçbir şeyin, hatta bir seri katilin bile geçemeyeceğini kanıtlayan bir kapanış sunuyor.
Bu arada üçlemeyle ilgili şu bilgiyi vermeden geçemeyeceğim: Çok erken yaşta sinemaya ilgisi filmlerde kameranın nerede olduğunu merak ederek başlayan Ti West’in hayran olduğu “Psycho” filmine göndermelerle dolu. Örneğin, Maxxxine’in bir kovalama sahnesi Bates Motel setinde bitiyor.
Korku sinemasına göktaşı gibi düşen bu Ti West-Mia Goth işbirliğinin bize bir sonraki hediyesini de sabırsızlıkla bekliyoruz. Yani ben bekliyorum şahsen. Eh be hayat, sinemada da tükürdüğünü yalatmazsın insana. Neyse en kötü günümüz böyle olsun.