Türkçe rock dünyasının seyrini değiştiren işlere imza atan Kurban’ı Kurban yapan 10 şarkısını seçtik.
Kurban 1995 yılında Outside adı ile kuruldu. Bu isim altında İngilizce şarkılar çaldılar. 1997 yılında grubun ismini Kurban olarak değiştirdiler ve aynı yıl Roxy Müzik Yarışması’na katılarak üçüncü oldular. 1999 yılının Ocak ayında ilk albümleri olan Kurban’ı piyasaya sürdüler. Rock tarihine geçecek olan bu albüm sonrası üretimlerine devam eden Kurban, Metallica ve Megadeth gibi efsanelerin de alt grubu olarak sahne aldı. Elektro gitarların Türkiye’yi ele geçirdiği o büyülü yıllarda Kurban, gerçekten de kendi kulvarının tartışmasız şampiyonuydu. Vokalde Deniz Yılmaz, gitarda Özgür Kankaynar, bas gitarda Kerem Tüzün ve davulda Burak Gürpınar kadrosuyla ara ara dağılmalı toplanmalı 20 yıl sahnelerde oldular. 2017’de dağıldıklarını açıkladılar. Kurban, günümüz müzik dünyasında bile çığır açtıkları sound’larıyla pek çok dinleyici tarafından özlemle dinlenmeye devam ediyor. İşte Kurban’ın kariyerindeki mihenk taşı şarkılardan seçtiklerimiz…
Yalan
Ne kaldı senden sonra elimde, alışırım elbet yokluğuna
Yalan dostum aşk diye bir şey yok!
Kurban’ın 1 Ocak 1999’da kendi adıyla yayınladığı ilk albümü, hard rock ve punk rock dünyasında gerçek anlamda bir bomba etkisi yaratmıştı. Henüz kasetlerimizin, kasetçalarlarımızın olduğu, CD’lerin ve mp3’lerin olmadığı yıllardı. Kurban’ın ilk albümü, şu meşhur “jelatini yırtarken heyecanlanmak” deyiminin tam karşılığı olmuştu pek çoğumuz için. Dönemin müzik kanallarında “Yalan dostum, aşk diye bir şey yok!” diye haykıran dörtlü, şarkının bir yerinde “Yala dostum, aşk diye bir şey yok!” gibi muziplikler de yapıyordu. Biz onları sevmiştik. Kurban’la tanıştığımız ve ilk görüşte aşık olduğumuz bir şarkıydı “Yalan”.
Sorma
Gidenin ardından bakma, düşme peşine
Kimden ne fayda gördün ki?
Niye bu çile?
Kurban ola’m uyan artık, dön özüne
Kurban’ın kariyerindeki kilometre taşı şarkılardan birisi de “Sorma”. Anadolu motiflerini batı armonisiyle ama her iki dinamiği de bozmadan kullanan, hatta eski Türk filmi repliklerini kullanmaya da bayılan Kurban, “Sorma”da söz yazarı Deniz Yılmaz’ın “modern aşık” çizgisini epeyce belli etmişti. Tasavvufi göndermelerle de doluydu bu şarkı. Aşk, sevgili, gidenler değildi yalnızca anlattığı, var olan, var eden gibi kavramlara da girmişti. “Sorma”nın klibi ise itaat, bağlılık, otorite, teslimiyet gibi kavramları sorguluyordu. Albümde hidden track olarak demo versiyonun da olduğunu ekleyelim. Kurban albümünde mücevher değerinde parlayan bu şarkıyı Hayko Cepkin de konserlerinde sık sık coverlıyor.
Gelme
Bir ses taa derinden, dedi vazgeç yol yakınken
Yollar bana koymaz tutarsan elimden
Kurban’ın ilk albümü 20’inci yılını devirdi ve uzun zamandır olmadığı Spotify’a da şubat ayında geldi. Gitarist Umut Gökçen’in son kez çaldığı ve ardından ABD’ye giderek yerini Özgür Kankaynar’a bıraktığı albümün yıldız parçalarından biri de “Gelme”ydi. Derinlikli sözleri ve usta işi armonisiyle Kurban’ı Kurban yapan şarkılardan biri de bu oldu. Pek çok amatör rock grubuna da ilham vermiştir diyebiliriz bu şarkı için. “İlacım sen olsan da gelme” diyerek kırık kalplere elektro gitarlar saplar, yaralı ruhları davul ritimleriyle besler, incelikli göndermeleriyle kalplerimize yerleşiverir.
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa
Yaz tahtaya bir daha, tut defteri kitabı
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa bir gün öder hesabı
Şu cover işini en iyi kıvıran gruplardan biriydi, Kurban. Barış Manço klasiği “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa”ya olağanüstü güzel bir intro’yla rock’n roll diyarlarından seslenmesi ise 2004’te yayınlanan ikinci albümleri Sert/ Ters’in büyük bir sürprizi olmuştu. Bu albümde “Lambaya Püf De”ye, “Ağlama Değmez Hayat”a ve Cem Karaca ‘nın unutulmaz hiti “Namus Belası”na da cover yapmıştı ekip. Onların dilinde o dönemin gençliğine hitaben bambaşka bir ruhu oluyordu coverladıkları şarkıların. “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa” cover’ı da bu yüzden Kurban’la özdeşleşti ve grubun en çok dinlenen şarkılarından biri oldu.
Yine
Kendimi yormadan, ulaşsam sana dokunsam ruhuna
Kimseye sormadan, yolundan çıkıp kavuşsan sen bana
Kurban sözleri ve besteleriyle iz bırakan, yalnızca rock müzik için değil Türkçe müzik tarihinde güçlü sound’larıyla gerçek anlamda günümüzde de önemini taşıyan bir grup. Grubun 2005’te artık duruşlarını zirveye taşıdıkları albümleri İnsanlar bugün bile eleştirmenler tarafından son 20 yılın en iyi albümlerinden biri olarak gösteriliyor. Albümün çıkış şarkısı “Yine” 3 dakika 59 saniyelik bir rock şöleniydi. Riff’leri, köprüleri, akışı ve bütünlüğüyle “Yine” dört dörtlük bir Türkçe rock şarkısı. Klibiyle dönemin müzik kanallarını parsellemiş olan “Yine”yi izlerken hepimiz Burak Gürpınar’ın kırmızı saçlarından gözümüzü alamamıştık, değil mi?
İnsanlar
Verince alır fazlasını ister
Seninle uyur başkasını düşler
14 şarkılık bir hikaye anlatan İnsanlar albümünde “A Bir”, “A”, “Suç Bende”, “Uyut Beni” gibi birbirinden kıymetli şarkılar vardı. Düzenlemeler ve kurgular konusundaki ustalıklarını bir adım ileriye taşımış olan Kurban artık konserlerinde tamamen sahneye hakimdi. İnsanlar, dönemini yansıttığı kadar zamansız bir albüm olduğunu da aslında bugün Kurban’a duyulan özlemle paralel yansıtmayı başarmıştı. Gitar tonlarıyla alkışlar hak eden “İnsanlar” şarkısı da hem sisteme hem insanlara bir sitemdi: “İnsanlar görmezler, insanlar duymazlar, ne yapsın insanlar?”
Ben
Bu yüzün arkasında saklıdır başka bir ben
Doğruyu söylemeyen her şeyden bıkmış bir ben
Kurban tarihinin söz yazarlığında zirve anlarından birini de “Ben” şarkısında açık ve net görmekteyiz. Üzgün bir şarkıdır “Ben”; yalnız, içe dönük, kızgın, karanlık bir şarkıdır. Kendiyle yüzleşir, hesap sorar ama bir noktada da “Çek git kurtul benden, vakit varken” diye de karşısındakine açık çek verir bu şarkı. Bir kopuş şarkısıdır. Kurban tarihinin en kişisel anlarından biridir, bu şarkı. Deniz Yılmaz’ın aslında kalbinin ta içlerinden gelen, biraz da itiraf niteliği taşıyan bir şarkıdır. Kurban diskografisinin en nadide taşlarından biri olarak “Ben”i de saymadan geçmeyelim.
Soykıran
Sokaklardaki bot sesleri
Yine o sevilen senfoni mi?
Grubun dağıldığını açıklamasının ardından 2006’da yeniden birleşmesiyle gözler dördüncü Kurban albümüne çevrilmişti. 2010 yılında yayınladıkları Sahip, bu kez Kurban’ın bambaşka bir boyuta atladığı son albümleri oldu. Son derece sert sözlere sahip olan bu albüm bir konsept albümdü. Şeytanı tasvir eden ve cennet, cehennem, diktatörler gibi pek çok alt konu başlığında sorgulayıcı bir tavrı vardı Sahip albümünün. “Soykıran” Hitler’i anlattığı düşünülen bir şarkı oldu. Deniz Yılmaz’ın “Madem siz sert şeyler izlemeye alıştınız, o halde biz de şeytanı bu kadar sert anlatacağız, tak diye yumruğu ortaya koyacağız. Çünkü çok sıkıldık!” diyerek anlattığı Sahip albümünde “Das Motiv”, “İfrit”, “Hakim” gibi pek çok şarkı da dikkatleri çekmişti.
Güneş
Bu ateş sönmez belli
Tepedeki güneş yakıyorken
Uzaktan bir ses, diyor ki
Sakın gülme ben ağlıyorken
Kurban’ın şeytanı tasvir ettiği albümünün en umut dolu şarkısı “Güneş”ti. İnsanı bir yanıyla sıcacık saran bu şarkı, bir yandan da gerçeklerden bahsediyor ve “Ne olursa olsun umudunu yitirme” diyordu. Şarkıda bahsedilen kan kırmızı ağaç ve yasak elma tasvirleriyle Adem ve Havva’ya gönderme yapan şarkı, söz yazarı Deniz Yılmaz’ın başucu eserlerinden biri oldu. Kurban’ın çok meşhur olmuş şarkılarının yanında “Güneş” az bilinen ama dikkatli kulakların radarına çoktan takılmış bir şarkı olarak playlist’lerdeki yerini aldı. Haydi bu zamansız şarkıyı live versiyonuyla dinleyelim.
Nafile
Dedim bu yaz benimle çıkar mısın tatile
Seni ilk gördüğüm o sıcak kumlu sahile
Dedi bunlar karın doyurmuyor güle güle
Aşkımdan ölüp gebersen de nafile
Kurban’ın diskografisindeki birkaç single’dan biri “Nafile”. 2014 yılında yayınlanmış olan single, diğer şarkılara nazaran daha hafif, daha ritmik ve bol kafiyeli bir şarkıydı. Kurban sınırları içinde bir “yaz şarkısı”ydı hatta! Bu eğlenceli şarkıdan hemen sonra grup son şarkısı “İyi Ol”u 2015’te yayınladı. Aslında ceplerinde bir yeni şarkıları daha vardı: “Gülümse”. Ancak bu şarkı yayınlanamadan grubun dağıldığı haberi geldi. Ne yazık ki Kurban bu kez ciddiydi, gerçekten de dağılmışlardı. Elde birkaç konser görüntüsü, yayınlanmış dört stüdyo albümü ve birkaç single kaldı. Yazık oldu.
