1990’lı yıllarda başladığı kariyerini hızlıca uluslararası gişeleri etkileyen büyük yapımlarla doldurmayı başaran M. Night Shyamalan bugün hala yalnızca üretmeye devam etmekle kalmıyor, aynı zamanda seyircisine ilk filmlerindeki heyecanı da verebiliyor. Bu hafta son filmi “Knock at the Cabin”in vizyona girmesi vesilesiyle biz de yönetmenin her filminde kendine ufak bir rol vererek gerçekleştirdiği cameo’larını bir araya topladık.
“The Sixth Sense”, “Unbreakable”, “Signs”, “The Village”… 2000’li yılların ilk yarısına arka arkaya sığdırdığı bu hit filmlerle Amerikalı genç yönetmenler içinde özel bir koltuğa oturan M. Night Shyamalan’ın kariyeri her döneminde böyle bir doğrultuda gitmedi tabii ki. Ancak özellikle 2010’ların ortasından itibaren “The Visit”, “Split”, “Glass” ve “Old” gibi yapımlarıyla sinemaseverlere ilk filmlerinin sahip olduğu heyecanı yaratabilmeyi başarmıştı. Neresinden bakılırsa bakılsın her bir köşesinde ilgi çekici bir nokta bulunabilecek bu filmografinin tüm dönemlerinde değişmeyen bir şey vardı…
Hayranlığını her daim dile getirdiği ve bugün artık Shyamalan’la özdeşleşmiş sinema dilinde kendisinden fazlaca izler bulunabilen usta yönetmen Alfred Hitchcock, çektiği filmlerde bir kare dahi olsun görünmeyi severdi. Shyamalan da ustasının bu mirasını kendi filmlerinde sürdürüyor. İlk filminden bu hafta sinemalara gelen “Knock at the Cabin”e kadar her filminde Shyamalan’ı irili ufaklı rollerde görebilmek mümkün. Şimdi gelin bunların hepsine bir göz atalım.
“The Sixth Sense” – Doktor Hill
Yazıp yönetip başrolünde yer aldığı ilk filmi “Praying with Anger”da cameo’dan çok daha büyük bir oyunculuk performansıyla karşımıza çıktığı için listeye yönetmenin efsane filmi “The Sixth Sense” ile başlıyoruz. Shyamalan’ın önündeki tüm kapıları açan ve adını tüm dünyaya duyuran bu büyük kariyer sıçramasında genç yönetmen yalnızca kamera arkasında yer almıyordu. Filmin ortalarında yer alan bir sahnede küçük kahramanımız Cole’un tedavisinden sorumlu Doktor Hill olarak tek sahnede ekranda belirmişti.
“Unbreakable” / “Split” / “Glass” – Jai
Yönetmenin kariyerinin en akılda kalıcı anlarını barındıran bu “sonradan” üçlemede de Shyamalan sahne süresi az olsa da devamlılığını sağladığı bir karaktere sahip. İlk kez 2000 yapımı “Unbraekable”da bir uyuşturucu satıcısı olarak görünen Jai, 16 yıl sonra devam eden serinin diğer iki filminde kariyer planlarını değiştirmiş ve güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlamışken görünüyordu.
“Signs” – Ray Reddy
Mel Gibson ve Joaquin Phoenix’in başrollerini paylaştığı gezegen dışı temalı gerilim filmi “Signs”da Shyamalan’ı görece daha kritik bir rolde izlemiştik. Bir trafik kazasında Gibson’ın canlandırdığı Graham karakterinin eşinin ölümüne sebebiyet veren Ray Reddy, yönetmenin oyunculukta da çok basite indirgenmeyecek bir yeteneğe sahip olduğunun ispatı gibiydi.
“The Village” – Park güvenlik şefi
Yine çoğunlukla her filminde olduğu gibi ana hikayenin kahramanlarının (ya da kurbanlarının) içinde bulunduğu durumdan/dünyadan uzakta yer alan bir karakterde görüyoruz Shyamalan’ı. Bir yönetmen olarak kendisini filmlerindeki cameo sahnelerinde bu pozisyona yerleştirmesi tek başına ayrı bir makalenin konusu olabilir. İzleyenlerin başını twist’iyle döndüren gerilim filmi “The Village”da da Shyamalan, tüm hikaye boyunca takip ettiğimiz dünyanın dışını temsil eden başlıca unsur olarak finalde sahne alıyordu.
“Old” – Otel servisi şoförü
2021 yapımı “Old” da tam olarak eski usül Shyamalan filmleri gibi garip bir dünya sunuyordu izleyicilerine. Yönetmeni burada da tıpkı “The Village”da bahsettiğimiz gibi filmin “dış dünyasında” yer alan kritik bir karaktere hayat verirken görüyorduk. Hayranı olduğu Hitchcock’a yaraşır bir muziplikle kendi yazdığı hikayenin kurbanlarını tuzağa taşıyan servis şoförü rolüne bürünüyordu.
“Knock at the Cabin” – Televizyondaki şef
Henüz gösterime yeni giren son filmi “Knock at the Cabin”de de hayranlarını şaşırtmayıp kısacık bir sahnede de olsa perdede beliriyor yönetmen. İlk anından son anına dek yüksek bir gerilim taşıyan filmin sahip olduğu ağır havaya birkaç saniyelik dağıtacak eğlenceli bir rolle adeti olan cameo’sunu gerçekleştiriyor bu sefer. Kahramanlarımız televizyonu açtığı anda bir tv programında leziz tarifini överek anlatan bir şef olarak Shyamalan’ı izlemek oldukça hoş bir sürpriz.