Başarılı coverlarıyla tanınan Mary Jane, yakın zamanda kendi şarkılarını yayınlamaya hazırlanıyor. Yetenekli topluluk, yeni planlarını Dergy’e anlattı.
Sebla KOÇAN / [email protected]
Bugüne kadar pek çok mekanda sahne alan Mary Jane, bir yıl önce yaptıkları cover’ları YouTube’da aboneleriyle paylaşmaya başladı. Milyonlarca kez izlendiler, binlerce yorum aldılar. Yakın zamanda kendi şarkılarını da dinlemeye başlayacağımız ekip; Begüm Yiğit, Ömer Yiğit Ünal, Arda Atılgan ve Mertcan Doğu’dan oluşuyor. “Bizim de eskiye olan hasretimiz çok büyük. Ama devir değişiyor ve bunu bir şekilde kabullendik ve ayak uydurmaya çalışıyoruz” diyen Mary Jane’e merak ettiklerimizi sorduk.
Cover’larınızla nam salmış bir grupsunuz. Eski Türkçe şarkılar sizin yorumunuzla bir başka oluyor. Nasıl karar veriyorsunuz cover’layacağınız şarkılara?
Hepimizin geçmişte kalmış şarkılara bir hasret ve sevgisi zaten var. Daha anlam yüklü ve kaliteli geliyor nedense. Duygular daha saftı, sanat sanat içindi, biraz bundan biraz da zevk meselesi. Karar aşaması her an her yerde olabiliyor. Genelde birbirimizle vakit geçirdiğimiz boş vakit, konser yolları oluyor. Daha çok yolculuk esnasında yapıyoruz fikir alışverişlerimizi. Herkesin ortak fikirde olması da çok önemli bizim için. Hepimiz okeysek, başlıyoruz çalışmalara.
Bildiğimiz kadarıyla kendi şarkılarınız da var, ama bunları Spotify ya da diğer stream servislerinde bulamıyoruz. Neden?
Cover çalışmalarımızı Spotify’da henüz paylaşmadık evet. Düşünmüyorduk da aslında ama çok istendiği için belki ilerleyen zamanlarda bir şeyler yaparız bununla ilgili. Kendi şarkılarımızla güzel bir giriş yapacağız yakın zamanda. 🙂
Yakın zamanda cover haricinde kendi şarkılarınızı yayınlamayı planlıyor musunuz, bir single veya albüm üzerine çalışıyor musunuz?
Tabii ki. Pandemi öncesi iki adet şarkımız bitmiş, klip planlamalarını yapıyorduk. Sonra sokağa çıkma yasakları falan başladı, başlangıçta herkes gibi evlere kapadık biz de kendimizi. Kısmet bugüneymiş diyelim. 1 hafta içinde klibimizi çekip Ağustos başı gibi kendi şarkımızı sonunda dinleyicimizle buluşturmayı planlıyoruz. Pandemi bize yaradı aslında, yoğun bir üretim sürecine girdik. Bundan sonra cover’dan çok kendi şarkılarımızla göreceksiniz bizleri.
Hem Türkiye’nin dört bir yanında, hem de İstanbul’un hemen her ilçesinde sahne aldınız. En unutulmaz sahne deneyiminiz hangisiydi, neden?
Biz sahneye aşığız. Tabii ki tüm konserlerde inanılmaz mutlu oluyoruz fakat karantina öncesi son konserimiz o kadar tatmin etti ki hepimizi. Aklımızda kalan son konser bu oldu. Konya’daydık. Biraz endişeli gittik açıkçası. Henüz çok yeniyiz. Küçük bir kitlemiz var. Konya nasıl geçer diye meraklanıyorduk. Kocaman bir kalabalık karşıladı bizi. Erkenden mekanın önüne gidip bizi bekleyenler bile vardı. Tövbe’yi, Vodka Rakı Şarap’ı hep bir ağızdan öyle güzel söylediler ki. Bir ara sahnede bakıştık, hepimizin gözleri bir çıt dolmuş. 🙂 Müthiş bir duygu bu. Gerçekten yaşamayan bilmez cinsinden bi his.
Mojo, Buddha gibi İstanbul gece hayatına yön veren rock barlar ya kapanıyor, ya el değiştiriyor. Ama bir şekilde eski ruhundan eser kalmıyor. Salgın öncesinde de, 10 sene öncesine göre şimdi hiçbir şey eskisi gibi değildi. Siz neler düşünüyorsunuz bu konuda?
Çağ değişiyor. Kültürümüz, müzik zevklerimiz, eğlence anlayışlarımız, giyim tarzlarımız, ilişki şekillerimiz bile evrim geçiriyor. Bir mekana ruhunu veren de içindeki insanlardır. İçindeki insanlar değişirken, mekanın aynı kalmasını beklemek haksızlık olur. Evet bizim de eskiye olan hasretimiz çok büyük. Ama devir değişiyor ve bunu bir şekilde kabullendik ve ayak uydurmaya çalışıyoruz.
“TÖVBE”Yİ SÖYLERKEN TÜYLERİMİZ HEP DİKEN DİKEN OLUYOR
Sahnedeyken coverlamaktan en çok hoşlandığınız, “Bunun hissi bir başka oluyor” dediğiniz şarkı hangisi?
“Tövbe”. Şarkı başlı başına zaten bir şaheser. Sevgili Ercan Turgut öyle bir yazmış ki her satırından duygu taşıyor. E bir de hep bir ağızdan bağıra bağıra söyleyince de hissiyatı bambaşka oluyor, tüyler diken diken olur hep.
Mary Jane nasıl, ne zaman kuruldu? İlk zamanlarınızla şimdiki halinizi karşılaştırdığınızda ne gibi farklar görüyorsunuz kendinizde?
Mary Jane aslında Arda ve birkaç arkadaşı tarafından onun üniversite yıllarında kurulmuş. O zamanlar Begüm 5, Ömer 11 yaşında 🙂 Hayat, bir şekilde zamanla hepimizi bir araya getirdi. İyi ki de getirdi. Ömer 8 yıl önce, Begüm 4 yıl önce, Mertcan da 1 yıl önce katıldı ve bir masanın dört bacağı gibi olduk artık. İlk zamanlardaki konser videolarımızı izleyip gülüyoruz bazen. Sürekli gelişiyoruz, çok çalışıyoruz. Şu an birbirimizle daha çok uyum içerisindeyiz. Kaş göz ile iletişim kurabiliyoruz sahnede artık. İlk zamanlar böyle değildi tabii ki.
Henüz 1 yıldır YouTube’da video paylaşıyorsunuz. Ve akustik videolarınız milyonlarca kez izleniyor. Böyle bir başarıyı bekliyor muydunuz, neler hissediyorsunuz bu konuda?
YouTube’a başlamak için doğru zamanı bekliyorduk ve o doğru zaman 1 sene önce geldi. Biz bu başarıyı beklemiyorduk dersek yalan olur. Biliyorduk. Çünkü herkes işini tutkuyla yapıyor. Biliyoruz ki böyle insanlar başarıya er ya da geç ulaşır. Çok mutluyuz tabii ki. Bir yandan minnettar bir yandan da doyumsuzca daha fazla daha fazla diyoruz 🙂
YouTube ya da sosyal medyada hakkınızdaki yorumları okur musunuz? Olumsuz yorumlar sizi üzer mi, yapıcı eleştirileri dikkate alır mısınız?
Açıkçası takipçilerimizin ilk artmaya başladığı zamanlar deli gibi okuyorduk hepimiz. Güzel, sevgi dolu yorumlardan mutluluk sarhoşu olduğumuz günler var. Olumsuz yorumlar asla üzmez, yapıcıysa hemen dikkate alırız. Zaten biraz da şanslıyız. Çok fazla kötü yorum almıyoruz. Şimdi belki her yoruma yetişemiyoruz ama elimizden geldiğince okumaya gayret gösteriyoruz hala.
Pek çok şarkı coverladınız ve pek çok müzisyenin şarkılarına yeni yorumlar kattınız. En çok hayranlık duyduğunuz, belki ilerde bir iş birliği yapmak isteyeceğiniz isimler var mı aralarında?
Evet tabii ki. Cover’larını yaptığımız her esere ve sahibine hayranız. Fakat “Ne Güzeldik Oysa Biz”in sahibi sevgili Aysuda Ülkü Zeren ve “Tövbe”nin sahibi sevgili Ercan Turgut bizlere çok destek oldular. Hayranlığımız katlandı tabii. İlerde işbirliği yapmayı çok isteriz her ikisiyle de.