Ana SayfaMüzikMercury 2024 Rehberi

Mercury 2024 Rehberi

Ada coğrafyasındaki alternatif müziğin nabzını tutan ve birçok grubu keşfetmemizi sağlayan Mercury’nin 2024 yılındaki galibi 5 Eylül’de belli olacak. Biz de size favorileri, plaseleri ve sürprizleri listeledik.

Mercury, birçok ödül arasında en kendi bildiğini okuyan ödüllerden. Bir yandan sanat eserlerini yarıştırma ve ödüllendirme fikri eski çağlardan gelen gladyatör reflekslerini anımsatsa da birçok albümü keşfetmemizi sağladığı için şimdilik görmezden gelmeye devam edebiliriz. Bu seneki Mercury, biraz da kaosuyla ve bilinmezlikleriyle gündem oluşturdu.

22 Ağustos sabahı yapılan resmi açıklamaya kadar 1992’den beri süregelen ödül töreninin gerçekleşememesi gündemdeydi. Evet, ödül bir şekilde kazanan sanatçıya ulaşacaktı. Ancak yeterli sponsor geliri sağlanamadığı için ödül töreni iptal edilmişti. Ve ne zaman ödülün sahibiyle buluşacağı da belli değildi. Neyse ki 22 Ağustos sabahı bu konu çözüldü ve alternatif müziğin Birleşik Krallık ile İrlanda’daki en prestijli ödülü, geleneğini sürdürmeyi başardı. Törenin, 5 Eylül’de Londra’nın efsanevi kayıt mekanı Abbey Road Studios’ta gerçekleşeceği açıklandı. Her sene olduğu gibi yine tüm adayların canlı performans gösterip göstermeyeceği ise bilinmiyor. Buna dair herhangi bir açıklama yok. Anlaşılan, ödül töreninde göreceğiz ne olup biteceğini…

Bu ödülün benim için de bir anlamı var. Şu anda bu yazıyı okuduğunuz mecra olan dergy.com ile 1 sene önce Mercury 2023 rehberi sayesinde yollarımız kesişmişti. O günden, şu ana kadar geçen 1 sene içindeki süre zarfında başta editörüm İpek olmak üzere tüm okurlara ve bir şeyler üretmeme olanak sağlayan sanatçılara kalp gönderiyor, sizi 2024 Mercury rehberiyle baş başa bırakıyorum. Afiyet olsun.

mercury prize

Favoriler:

Charli XCX – Brat

Normal şartlarda Mercury listesinde yer alan bir popüler albümün kazanma ihtimali olduğundan bahsetmeyiz. 35 yıla yaklaşan tarihinde bu şekilde hiçbir kazananı olmayan Mercury’nin bu seneki en ciddi adayı, Charli XCX ve bütün dünyaya ezberlettiği “Brat” diyebiliriz. İçindeki şarkıların tamamının hit olması bir yana, tam bir popüler kültür olayına dönüştü. Kyle MacLachlan’dan, Kim Gordon’a, Dave Grohl’dan, Kamala Harris’e herkesi etkisi altına alan Brat’in alametifarikası ise “bırak, dağınık kalsın” diyebilmesi. Kapağında hiçbir ekstraya ihtiyaç duymadan, parlak yeşilin üstüne düşük çözünürlükle, brat yazması bunun ilk hamlesi. Şarkılara geldiğimizde hepsinin basit ve çok tekrarlı sözlerle, bir iki tane temel ritim arasında döndüğüne denk gelebiliyoruz. Her şeyin karmaşıklaştığı ve basitliğin, dağınıklığın görmezden gelindiği günümüzde Charli XCX, brat diyerek yeni nesille kendi neslini harmanladı ve son yılların en büyük popüler kültür olayını oluşturdu. Ayrıca 2024’ün en iyi birkaç albümünden biri olduğu da ayrı bir gerçek. Mercury de bunları göz önüne alarak kendi çizgisinin dışında bir ödülle Brat’e ve Brat Summer’a eklenebilir. Bu sebeple hiç de azımsanmayacak bir şansı var.

 

Berwyn – Who Am I

Dünyada artışa geçen yoğun milliyetçiliği ve yabancı düşmanlığını anlatmamıza gerek olmadığını düşünüyorum. Hele ki içinde yaşadığımız ülkeye bakınca. Sokağa çıkmak dahi yabancı düşmanlığını görmeye yetiyor. Karayipler’de yer alan bir ada ülkesi olan Trinidad & Tobago’da doğup küçük yaşta göçmen ailesiyle Londra’ya gelen rapçi Berwyn de İngiltere’ye adım attığı günden beri bu nefreti iliklerine kadar yaşamış biri. Ten renginden, aksanına her şeyiyle ötekileştirilerek büyüyen Berwyn, kariyerinin ilk albümü olan “Who Am I” ile günümüze, geçmişe ve muhtemel geleceğe ışık tutuyor. ‘I AM BLACK’, ‘NEIGHBOURS’ ve sadece konuşmadan oluşan ‘DEAR IMMIGRATION’, albümün en gerçek, en canlı ve en çok yaşadığımız dünya ve bitmek bilmeyen nefrete dair düşünmemizi sağlayan şarkılar. Mercury’nin de ilk günlerinden beri azınlık olan sanatçılara karşı takındığı kucaklayıcı ve öne çıkaran tutumu Berwyn’in ilgi uyandıran kariyerinin ilk adımından büyük bir sıçrama yaşamasını sağlayabilir. Müziğe kadar konusu da ödülü kazanırsa şaşırtmaz. Ki objektifliği kenara bırakmak gerekirse, kazanırsa söyleyeceği lafları olan bir sanatçının adını bolca duymak bir insan olarak da temennim.

Plaseler:

CMAT – Crazymad, for Me

Mercury’nin en güzel yanı, hayatının ciddi bir kısmını müzik dinlemeye ve müzik keşfetmeye ayıran bizlere de radarımıza takılmayan isimleri keşfettirip muhteşem albümlerle tanışmamızı sağlaması. 2024 listesinin benim için en büyük keşfi henüz 28 yaşında olan İrlandalı Ciara Mary-Alice Thompson ya da bilinen adıyla CMAT oldu. “Crazymad, for Me”, çok basit bir albüm dışardan bakınca. 3-4 akor üzerinden, bol arpej kullanılan gitarlar ve vokali öne taşıyan gölge davullarla derdini anlatan bir albüm. Ancak CMAT, öylesine harika bir sese sahip ki sadece esnese ve bunu kaydedip arkasına düzenleme yapılsa dinlemek isteyebilirim… Norveçli müzisyen/prodüktör Matias Tellez’in prodüksiyon masasındaki dokunuşları da albüme harika bir hava katmış. Declan McKenna, Benjamin Francis Leftwich gibi isimlerin de parçası olduğu albümü sizin için birkaç şarkıya indirgemek pek mümkün değil. Ancak bunu deneyecek olursam, ‘California’, ‘I… Hate Who I Am When I’m Horny’, ‘Stay for Something’ ve eski bir futbolcudan adını alan ‘Vincent Kompany’i söyleyebiliriz. Bu şarkılar hem sanatçının vokal aralığını hem de albümdeki görece türler arası geçişi en net gösteren örnekler. Liste başarısı ve İngiltere’deki medya kuruluşlarından aldığı değerlendirmelere bakacak olursak ödül için hiç de azımsanmayacak bir şansı var. Yine de plase olarak yazmak daha sağlıklı olacak.

The Last Dinner Party – Prelude to Ecstasy

Albüm çıkmadan önce benim de içinde yer aldığım birçok müzik yazarı, “2024’ün Wet Leg’i” diye tanımlamıştı The Last Dinner Party’i. Önemli festivallerde yer alsalar da Wet Leg kadar yoğun ve keskin bir marketing tercih etmediler. Dinleyicisiyle organik bir buluşma istediler. Albümün kalitesi ve grup üyelerinin yetkin müzisyenlikleri birleşince albüm birçok kişinin radarına girip yıl sonu listesinde üst sıralara yerleşti. Mercury’nin bu tür albümlere her zaman zaafı olduğu da özellikle 90’lardan alışık olduğumuz bir durum. Ayrıca grubun tamamının kadınlardan oluşması ve daha ilk albümlerinden bu kadar olgun bir müzik yapmaları şanslarını gayet artırıyor. ABBA diskografisinde sırıtmayacak ‘Nothing Matters’ başta olmak üzere, ‘The Feminine Urge’ ve ‘Sinner’ı barındıran “Prelude to Ecstasy”, hafife alınmaması gereken bir aday.

 

Sürprizler:

English Teacher – This Could Be Texas

Henüz yirmilerinin ilk yarısını yaşayan 4 arkadaş tarafından Leeds’te pandemi esnasında kurulan bir grup English Teacher. Her şeyleriyle tam bir indie rock grubu olan dörtlü, yer yer punk esintilerini de müziğinde barındırmaktan keyif alıyor. Art-punk da diyebiliriz biraz zorlarsak. Lakin türlere bağlı kalmayalım English Teacher ve ilk albümleri “This Could Be Texas”tan bahsederken. 12 Nisan’da Island etiketiyle çıkan albüm, vokaldeki Lily Fontaine’in 90’lardaki grupları oldukça andıran sesiyle ilk adımdan dinleyiciye kendini kabul ettiriyor. Albümden tek bir şarkının öne çıkmamış olması, dinleme sayılarına bakınca komple bir albümle karşı karşıya olduğumuzun göstergesi. Mercury’nin böyle albümleri sık olmasa da ödüllendirdiğini biliyoruz. İlk akla gelen ise 2014’ten Young Fathers ve “DEAD”. Çok muhtemel bir aday olmasa da English Teacher’la tanışmak güzel bir hamle olur. Siz de önceden hiç duymadıysanız hem yılın iyi albümlerinden birini dinlemek üzeresiniz hem de azımsanmayacak potansiyele sahip bir grubu ilk adımlarında yakalamış olacaksınız. Bir de buralarda izlersek tadından yenmez…

Corinne Bailey Rae – Black Rainbows

2023’te çıkardığı ve kariyerinde adından en çok söz ettirdiği albümlerden biri belki de birincisi “Black Rainbows”, Corinne Bailey Rae’ye Mercury adaylığı getirdi. 1998’de başladığı kariyerine 3 stüdyo albümü sığdıran Rae, albümleri kadar türleri harmanlayan müzik altyapısını güçlü sesiyle birleştirme konusunda mahir bir isim. Bu maharetinin en modern çığlığı da isminden, kapağına, bir manifestoya dönüşen “Black Rainbows” oldu. Caz ve r&b konusundaki yeteneğine, alışkanlığına hakim olduğumuz sanatçının 80’ler sonundaki garage rock’ı direkt kucaklayan sound’u ise albümü önceki iki albümünden ve Mercury listesindeki çoğu albümden ayırıyor. Kazanma şansına yüksek demek zor. Ancak kazanabilmesi için bir ihtimal var. Sizlerden ricam yazıyı bitirdikten sonra albümü açıp baştan sona dinlemeniz. Ama dinleyecek vaktim yok diyorsanız toplam 8 buçuk dakikanızı alacak ‘Red Horse’ ile ‘Erasure’a şans vermeniz. Pişman olacağınızı sanmıyorum…

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR