En büyük tutkuları ve onları bir arada tutan tek şey müzik. Müzik ve aşkı tek bir potada eriten son zamanların en iyi filmleri odağımızda.
Zeynep SİPAHİ / [email protected]
Müzik tutku ister. Peki aynı tutkuyu paylaştığınız biriyle o müzik yolculuğuna beraber çıkmak daha da güzel olmaz mıydı? Tam da bu fikirden yola çıkarak sizler için müzikten doğan aşk hikayelerini konu edinen filmleri bir araya getirdik. Müziğe dair duydukları büyük tutkunun peşinden giderken gelişen dostlukları ve hatta dostluktan öte aşkları izlerken, kimi zaman hüzünlenecek kimi zamansa yüzünüze tatlı bir gülümseme yayılacak.
Once
Müziği odağına alan “Begin Again” ve “Sing Street” gibi filmleriyle ünlü İrlandalı yönetmen ve senarist John Carney‘nin 2007’de vizyona giren filmi “Once”, yolları tesadüfen kesişen Guy adlı bir çocukla göçmen olan bir kızın hikayesini konu ediniyor. Guy sevgilisi tarafından terk edilmiş, bir yandan sokak müzisyenliği yaparken, bir yandan da baba mesleği olan elektrik süpürgesi tamirciliğini sürdüren genç bir adamdır. Marketa Irglova‘nın canlandırdığı kız ise küçük bir kız çocuğu sahibidir ve annesiyle birlikte kıt kanaat yaşamaya çalışan biridir. Adeta birbirlerinin yaralarına merhem olan bu ikiliyi bir araya getiren ise müziğe dair duydukları tutkudur. Harika bir dostluk hikayesi diyebiliriz.
Begin Again
Yukarıda bahsettiğim gibi John Karney‘nin bir diğer müzik üstüne kurulu romantik komedi filmi ise 2013 yapımı “Begin Again”. Keira Knightley, Mark Ruffalo ve Maroon 5‘ın solisti Adam Levine‘in başrollerini paylaştığı film, tam “feel good” dediğimiz türde, insanın içini ısıtan bir hikayeye sahip. Bir rockstar olan Dave‘le sevgili olan Gretta da müzikle ilgilenmektedir ve hayallerini gerçekleştirmek için New York’a gider. Sevgilisinden ayrılıp tek başına ayakta kalmaya çalışan Gretta‘nın yolu bir gün, itibarını çoktan kaybetmiş olan bir prodüktörle kesişir ve bu karşılaşma ikisinin de kariyerinde mucizevi bir yükselişe vesile olur. Ve tabii ki bu birliktelikten dostluğun ötesinde bir ilişki doğar.
Sound of Metal
2019’da vizyona girdiğinde büyük ses getiren ve iki dalda Oscar da kazanan “Sound of Metal”, izleyiciye müzikle iç içe geçen hüzünlü bir hikaye sunuyor. Baterist olan Ruben ile solistlik yapan sevgilisi Lou şehir şehir gezip konser veren bir çifttir. Ancak bir gün Ruben işitme kaybı yaşadığını fark eder ve duyma yetisini tamamen kaybedeceği gerçeğiyle yüzleşir. Ruben‘in hem büyük tutku duyduğu müzikle hem de Lou ile ilişkisi bu gelişmeyle birlikte sarsılır.
CODA
Geçen yılki Akademi Ödüller’ne damgasını vuran ve En İyi Film başta olmak üzere üç Oscar’a layık görülen CODA, küçük bir kasabada yaşayan ve kendisi dışında bütün ailesinin sağır ve dilsiz olduğu Ruby‘nin hayattaki tek tutkusu olan müziğin peşinden gitmesini konu ediniyor. Bir yanda ailesine dair yüklendiği ağır sorumluluk, bir yanda da müziğin onları bir araya getirmesiyle ortaya çıkan ilk aşkın heyecanını yaşayan Ruby‘nin hikayesi ideal bir pazar filmi olmaya yetiyor da artıyor.
La La Land
“La La Land’le ilgili sanıyorumki fazla söze gerek yok ama müziğin merkezde yer aldığı bir aşkı (pek mutlu bir son olmasa da) konu edinmesiyle tabii ki bu listenin olmazsa olmazlarından. 2017 yılındaki Akademi Ödülleri’nde altı dalda Oscar ve Altın Küre’de 7 dalda ödül kazanan filmde, Sebastian ve Mia‘nın hayallerini gerçekleştirme yolculuğunu izliyoruz.
A Star is Born
Ve hem müzikleri hem de müzikten doğan aşk hikayesiyle favorilerimiz arasında yer alan “A Star is Born” ile listemizi sonlandırıyorum. Bradley Cooper‘ın hem yönetmenliğini hem de Lady Gaga ile birlikte başrolü üstlendiği film, kariyerinde düşüşe geçen bir country müzik şarkıcısı olan Jackson‘ın müzikal yeteneğini yeni keşfetmekte olan Ally ile yollarının kesişmesiyle yaşananları konu ediniyor. Filmin sonunda bolca göz yaşı var.