“Çatıdaki Yağmur” şarkılarıyla dikkatleri çeken, sahne aldıkları her yerde büyük alkış alan Karavan 322’yle söyleştik.
Bazı gruplar vardır, isimleri kulaktan kulağa “Sahneleri çok iyiymiş” diye gezer durur. İşte namı Adana’dan buralara kadar gelen bir topluluk, Karavan 322. “Çatıdaki Yağmur” şarkılarını dinleyince en az sahneleri kadar kendi şarkılarının da namının yakın zamanda alıp yürüyeceğini tahmin ediyorsunuz. Karavan 322’ye biz sorduk, onlar da aklımızdakileri bir bir cevapladı.
Adanalı bir grupsunuz ve canlı performanslarınızla çok ünlü olduğunuzu duyduk. Sizi hiç tanımayan dinleyicilerinize biraz ekipten bahsedebilir misiniz?
Evet biz Adana’da yaşıyoruz ve müzik grubu haline gelmeden önce de tanışan yakın dostlarız… Bu arada sorularınıza cevaplarımız da tek bir ağızdan çıkıyor, Adana kebabı gibi eti, soğanı, domatesi, biberi ekmeğe tek bir sarılı dürüm gibi diyelim 🙂
Az önce bahsettiğimiz gibi çok daha önceden tanışan ve bir arada müzik yapan grubun ilk dört üyesi Kenan Eren (bas gitar / vokal), Emre Südaş (gitar / vokal), Cihan Solak (tuşlu çalgılar / vokal), Arıkan Evren (perküsyon) evde stüdyoda bir aradayken yaptığı canlı performansı yaklaşık 3-4 yıl önce sahneye taşıdılar… Geçtiğimiz son bir iki yıl içinde de Kamil Akparlak (davul)ve Enis Yurdaözer’in de (trompet) katılmasıyla aileyi büyütüp geniş aile olduk.
Grup üyeleri neler yapıyor?
Kenan profesyonel müzik – ses kayıt stüdyosuna sahip ve bunun yanında çeşitli canlı performans guruplarında davul ve bas gitar çalıyor. Grup kurarken böyle bir arkadaşınızın olması hayati önem taşıyor, bizden provalar için para almıyor 🙂
Emre, iç mimar ve tasarımcı aynı zamanda kapsamlı bir ahşap üretim atölyesine sahip, bunun yanı sıra deniz tutkusu sayesinde günümüzde profesyonel su altı serbest dalış ile ilgileniyor ve müzik tabii ki…
Cihan, tıp doktoru olarak özel bir hastanede çalışmakta, müzik epey zaman öncesinden tutkusu olmaktan çıkıp mesleğine meydan okumaya başlamış gibi…
Arıkan, grubun İsviçre çakısı 🙂 Müzisyen olarak ve de grubun sosyal medya-lojistik organizatörü, geri kalan zamanını bizim hayalini kurduğumuz bohem hayatına evinde ve bazen stüdyoda devam ediyor.
Kamil, fen fakültesi fizik bölümünü bitirdikten sonra atomu yeniden yazacak donanımdayken, teşvik destek yerine köstek bulunca, kendini müziğe kanalize etti. Bugün halen profesyonel müzisyen olarak yoğun müzik hayatına devam etmekte…
Veee Enis (grubun maskotu), profesyonel müzisyen. Karavan dışında çeşitli gruplarda tuşlu çalgılar ve trompet çalıyor.
“Çatıdaki Yağmur” parçanızı dinlerken biz MFÖ’nün bize verdiği hisse benzer bir his yakaladık. Müthiş bir enerjisi var şarkının… Şarkıyı kim yazdı, kim besteledi?
Şarkının söz ve müziği Cihan’a ait… Şarkıyı bizimle paylaştıktan sonra zaman içerisinde sahnede ve provalar boyunca grup üyelerinin önemli katkısı ve düzenlemeleri sayesinde, bugünkü son şeklini aldı. MFÖ özellikle ülkemizde müziğe yıllar boyu yön vermiş büyük müzisyenlerden oluşan büyük bir değerdir. Bizler de saygı duyuyor ve halen severek dinliyoruz. Bu sebeple bu benzetmeyi duymuş olmaktan gurur duyarız. Sanıyorum üç kişi birlikte çok sesli vokal yaptığımız için böyle bir hissiyat oluşmuş olabilir, ancak bununla birlikte icra etmeye çalıştığımız müzik ve melodik hissiyat aslında farklı.
Müzik yaparken nelerden ilham alırsınız, bir şarkıyı yapmak ne kadar vaktinizi alır?
Genelde dinlediğimiz müziklerin yaptığımız eserlerde melodik yönden katkısı olduğunu düşünüyoruz, bunula birlikte yazılan sözler ise daha çok geçmiş öykü ve hatıralara ya da ilham veren konulara dayanıyor… En azından bugüne kadar böyleydi.
Barlarda çaldığınızda yaptığınız coverlar bambaşka bir ruha bürünüyor: Suç Bende’ler, Stayin’ Alive’lar başka bir cüppe giyerek geliyor kulağa… Birlikte çalıp söylemekten en çok keyif aldığınız şarkı hangisi?
Aslında bunu gruba ilk kazandıran Emre oldu diyebiliriz. Repertuarımızda olmayan ya da tarz dışındaki dinlemekten hoşlandığımız yerli ve yabancı birçok müzik olduğu gibi, sahnedeyken dinleyicilerin bizden ısrarla talep ettiği şarkılar vardı. Biz de zaman içinde bu müzikleri kendi tarzımıza uygun halde çalıp düzenleyerek tam anlamıyla birbirine yedirip karıştırmaya (yaygın kullanımıyla “mash up”) başladık. Zamanla kulaklarımız bu konuda avcılık yapmaya odaklandıkça güzel kombinasyonlar daha zengin hale gelerek arttı. Birlikte çalarken en çok keyif aldığımız şarkı için bir isim vermek yerine şunu daha net söyleyebiliriz, kendimize ait şarkıları sahnede seslendirirken büyük heyecan ve istek duyuyoruz.
“Çatıdaki Yağmur” dışında başka şarkılarınız da var mı? Onları single single mı duyacağız yoksa bir albüm hazırlığınız var mı?
Var tabii ki, ancak kendi imkan ve zamanımız dahilinde biraz ağır ama emin adımlarla ilerlemeyi tercih ediyoruz… Aslında bu bir tercihten ziyade zorunluluk gibi de düşünülebilir. Şöyle ki, bestelerin icra ve düzenlemeleri hep beraber çalarken sahnede veya provalarda şekillenip son haline geliyor. Tüm bu çalım, düzenleme, kayıt ve miks evreleri kimsenin yardımı olmadan kendi çabalarımızla elden gelenin en iyisini ortaya koymak şeklinde epey bir zaman alıyor. Halihazırda elimizde son haline yakın iki hatta üç şarkı daha var. Çok kısa süre içinde single olarak internet ortamına yüklemeyi planladık. Bununla birlikte söz ve müzikleri hazır, düzenleme aşamasında bekleyen en az dört şarkı daha var.
Grup olarak balığa çıkmayı sevdiğinizi duyduk. Beraber başka ritüelleriniz de var mı? Balığa çıkma günleri size nasıl geliyor, bu buluşmalardan şarkılar çıkıyor mu?
Valla bu konuda hepimizin deniz ve balık tutkusu olmakla beraber balık işinde kaptan Emre , biraz da sefa kısmında Kenan ve Arıkan var 🙂 Emre hem sualtı serbest dalış disiplini (apnea) hem de farklı olarak zıpkınla balık avı ile ilgileniyor. Bunun dışında bir dönem bilgisayar oyunları uğruna bu koca adamların sabahladıklarını söylesek abartmış olmayız :)))
Yaşadığımız şehirler hem dinleme alışkanlıklarımızı hem de ürettiklerimizi etkiliyor. Adana’da yaşamak müzisyen olarak sizleri nasıl besliyor?
Bu konuda biraz şanslı olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu topraklar en azından kendi yaş gurubumuzun ilham alıp destek görebileceği yakın geçmişte saygın adı bilinen müzisyenler yetiştirmiştir. Bizlerin bugün müzik yapıyor olmamıza olanak sağlayan zaman içinde bazılarıyla aynı sahneyi paylaşma onurunu taşıdığımız bir çok değerli insan var ve eminiz ki bu bir bayrak yarışı gibi elden ele bizden sonrakilere de geçecektir.
“Çatıdaki Yağmur”a bir klip gelecek mi, yapmayı planlıyor musunuz?
Aslında olabilir , ama özellikle böyle bir plan hali hazırda yok . Sanıyoruz zaman içindeki geri dönüşleri ve de bizi çok yakından takip edip destek veren dostlarımızın da önerileri eşliğinde bu şekilde bir planı hayata geçirebiliriz.
Digital stream servisleri sayesinde pek çok bağımsız müzisyen de artık şarkılarını dinleyiciye ulaştırabiliyor. Sizin son dönemde çıkan kulak verdiğiniz kimler var?
Leisure, Jungle, Parcels, Vulf Pack.
Yakın zamanda İstanbul-Ankara-İzmir gibi büyük şehirlere gelip konser vermek gibi planlarınız var mı?
Talep dahilinde tabii ki çalmak, müziğimizi insanlara duyurmak isteriz. Hayallerimizde büyük festivallerde yer almak, yurt içi yurt dışı konserler vermek ve yaptığımız müziği daha fazla kitleye ulaştırmak var.