Türkçe alternatif sahnenin sevilen ekiplerinden Nasıl Derler Bilirsin’e son şarkıları “Sevmiş Gibi” vesilesiyle mikrofonumuzu uzattık.
Sebla KOÇAN / [email protected]
2014’te İstanbul’da kurulan indie ve alternatif rock grubu Nasıl Derler Bilirsin, son dönemde yayınladıkları “Sevilmemişim”, “Bil İstedim” ve “Sevmiş Gibi” şarkılarıyla dikkatleri üzerine çekti. Vokalde Alper Altıntaş, gitarda Ergin Kandemir, klavyede Cevdet Berkay Yavuz, bas gitarda Naci Erdem Berkan ve davulda Cüneyt Cenkci’den oluşan ekip, anlattıkları şeyler sadece bir kurmaca bile olsa, bu hikâyelerle dinleyicisinin omzuna dokunmayı tercih ettiğini söylüyor. Sevilen grup, Dergy’nin sorularını yanıtladı.
Yeni şarkınız “Sevmiş Gibi”de “sevmiş gibi yapanlara ince bir sitem” gönderiyorsunuz. Nasıl bir ruh haliyle kaleme aldınız bu şarkıyı?
Tüketim toplumları, mobilyalar ve beyaz eşyaların yanında duyguları da tüketmeye başladı. Bununla birlikte samimiyetsiz ilişkiler, aslında var olmayan duygular; şarkımızda da dediğimiz gibi “sahte gülüşler, sentetik öpüşler” hayatlarımızın her yerinde olağan karşılanmaya başlandı. Ve biz de müzik yapmaya çalışan birkaç adam olarak bu duruma kayıtsız kalamadık.
2014 yılında biraraya geldiniz. O zamandan bugüne baktığınızda, neler değişti hayatlarınızda? Nasıl Derler Bilirsin ne kattı sizlere, müzikal açıdan nasıl bir noktaya getirdi sizi?
Çocuk sahibi olanlar bunun hep tarifsiz bir duygu olduğunu söylerler. Bizimki de o hesap… Kendi şarkılarını üretip, düzenleyip dinleyiciye sunmak; tüm bu prova, kayıt süreci heyecan verici ve gururlu bir süreç. Müzikle uğraşan insan için bir şarkıyı icra etmek gerek sesiyle gerek enstrümanıyla keyifli bir eylemken, sıfırdan kendi hissettiklerini dökmek bu duyguları daha da şahlandırıyor. Nasıl Derler Bilirsin olmak bize müzik yapmanın temelindeki beste yapma, icra etme şansını kattı bizlere. Müzikal açıdan daha özgür hissettiğimiz yaratıcı bir noktaya getirdi.
Grupların bir arada olması hep zordur derler, siz birlikteyken nasıl gidiyor işler? Çok tartışmalar oluyor mu, birbirinizden sıkıldığınız zamanlar var mı?
Biz aksine birbirini özleyen bir grubuz. Uzun zamandır birbirimizden sıkılacak kadar birlikte olamadık. 2018 sonbaharından bu yana sırayla askere gittiğimiz için birlikte vakit geçirmeler azalmak durumunda kaldı. Son olarak Alper’in askerliği karantina sebebiyle 7 aya uzadı ve aramıza yeni dönebildi. Birlikteyken tartışmaktan ziyade kısıtlı vaktimizi müzik ve goygoy yaparak geçirmeyi tercih eden bir grubuz 🙂
Müzik yapmak sizi iyileştiriyor mu? En çok hangi zamanlarda daha çok ürettiğinizi düşünüyorsunuz?
Kesinlikle evet. Hayatlarımızdaki her olumsuzluğa panzehir olarak müzik yapıyoruz. Daha çok hangi zamanlarda ürettiğimiz ise şarkılarımızda gizli.
Dinleyicilere hikâyeler anlatmayı sevdiğinizi biliyoruz. Peki bu hikayeler bizzat kendi deneyimleriniz mi, yoksa daha çok çevrenizde olan bitenleri gözlemleyerek anlattıklarınız mı?
Bizim için önemli olan hikâyeler. Bu hikâyelerin kendi yaşadıklarımız ya da çevremizdekilerin yaşadıkları olmasının bir önemi yok bizim için. Hatta bazen anlattığımız şey sadece kurmaca bir dünyanın hikâyesi de olabiliyor. Bizim için önemli olan hikayeler ve o hikâyelerin dinleyicilerimizin omzuna dokunması.
“ÖNCE YENİ BİR SINGLE, SONRA DA ALBÜM YAYINLAMA NİYETİMİZ VAR”
Bir gün bir şey üretemezsek, yazamazsak diye bir kaygınız oluyor mu? Tıkanmış, tükenmiş hissettiğiniz zamanlarda kendinizi korumak için neler yapıyorsunuz?
Öyle bir şey aklımızın ucundan geçmedi. Tabiri caizse elimiz ayağımız tuttuğu sürece üretebileceğimizi düşünüyoruz. Çok nadir yaşanabilecek ruhsal bir tıkanmanın da ilacı küçük bir doz zaman olur herhalde.
Karantina döneminin ardından “yeni normal” bir döneme giriş yaptık. Dünya için çok zor günler geçti, sizin için nasıl geçti bu süreç? Neler yaptınız?
Askerimiz hariç evlerde ve açıkçası biraz sıkıcı geçti. Sosyal medyada dinleyicilerimizle etkileşim halindeydik. Onlar bizi yalnız hissettirmediler sağolsunlar. Umarız bir an önce sahneye çıkıp dinleyenlerle buluşabileceğimiz günler gelir.
“Sevmiş Gibi”nin sonrası için planlarınızda neler var? Yeni bir single mı, bir EP mi yoksa albüm niyetiniz var mı?
İlk olarak çalmaktan çok keyif aldığımız bir şarkımızı bu yaz yayınlamayı planlıyoruz. Sonrasında ise sıkı takipçilerimizin bildiği bir şarkımızın farklı bir versiyonunu hazır olunca sunacağız. Daha sonrası için albüm niyetimiz ve sırada kaydedilmeyi bekleyen şarkılarımız var. Ama ne vakit olacağını 2020 dünyasında kestiremiyoruz.
Blues, folk ve indie elementlerinden besleniyorsunuz, o halde size başucu albümlerinizi sormalı… “Hayatımı değiştirdi” dediğiniz o albüm, tek bir albüm seçmeniz gerekse, hangisi olurdu?
Alper Altıntaş (Vokal/Gitar) : Cenk Taner – İzin Vermedi Yalnızlık
Ergin Kandemir (Elektrik gitar) : Yavuz Çetin – Satılık
Stream mecralarının da artışıyla son 10 yılda pek çok müzik türünde inanılmaz bir çeşitlilik söz konusu. Özellikle de alternatif ve rap dünyasında müthiş şarkılar yayınlanıyor. Yeni çağın müzik dinleme alışlanlıklarını düşününce siz böyle bir dönemde varolduğunuz için kendinizi şanslı görüyor musunuz? Nasıl değerlendiriyorsunuz bu dönemi?
Evet, bu dönemde bizim de dinlemekten büyük keyif aldığımız birçok şarkı yayınlandı. Üretimin ve yayınlamanın geçmiş yıllara göre çok kolay olduğu bir dönemdeyiz. Böylelikle müzisyenler ve şarkılar insanlarla daha kolay buluşuyor. Fakat her durumun olumlu yönleri olduğu kadar olumsuz tarafları da oluyor. Bilişim çağının üretimi ve yayınlamayı kolaylaştırması, bir yanıyla müziği çabuk tüketilir hale getirdi. O yüzden bu duruma şanslıyız veya şansızız diye net bir cevap vermek kolay değil bizim için.
