Bazen aynı şarkılara takılır kalırız, onlarca kez üst üste dinleriz. Peki bunun ardındaki nedeni hiç düşündünüz mü?
Spotify‘ın yıl sonu listeleri açıklandığında sizin de dikkatinizi çekti mi bilemeyiz ama belli bir günde defalarca siz de aynı şarkıya takılıp kaldığınızı büyük ihtimalle fark etmişsinizdir. Peki sadece tek bir gün değil çoğu zaman aynı şarkıları neden dönüp dönüp çalma eğiliminde olduğumuzu biliyor musunuz?
Aynı şarkıları dinlemeyi seviyoruz, çünkü beynimiz onlara karşı duygusal bağlar geliştiriyor. Hem o şarkıları söyleyip eşlik etmek hem de onlarla dans etmek ayrı bir keyifli olmuyor mu? Ayrıca bazen yeni parçalar bulmaya çalışmaktansa zaten sevdiğimiz şarkıları dinlemek çok daha az çaba gerektiriyor.
Söylememize gerek yok ama müzik bildiğiniz üzere aynı zamanda kimliğimizin de ayrılmaz bir parçası. Bazı şarkılara takılıp kalıyor olmamızın en büyük nedenlerinden biri ise bazen bizleri unutamadığımız anlara götürüyor olması, tıpkı kokunun çok güçlü bir hafıza tetikleyicisi olması gibi. Yine de bütün bunlar tabii ki aynı şarkıları tekrar tekrar dinliyor olmamız için tek sebep değil.
Şarkılarla güçlü bağımız
Müzik, bize kendimizi iyi hissettiren dopamin hormonunun salgılanmasına yardımcı oluyor, yani sevdiğiniz bir şarkıyı dinlemek beynimizdeki ödül sistemini harekete geçirerek bizi o şarkıya bağımlı hale getirebiliyor. Yapılan araştırmalar da bunu kanıtlıyor. Ancak aynı şarkıyı dinlemek size kendinizi sadece iyi hissettirmesinden öte sizi üzen, kızdıran ya da sakinleştiren bir özelliğe de sahip olabilir, yani olumlu ve olumsuz her türlü duyguya dair bir şarkıya bağlanabiliriz. Bu da yine insan doğasının o karanlık tarafıyla ilgili…
Anıları canlı tutuyor
Bazı şarkılardan ise asla sıkılmayız. Bunun nedeni ise o parçanın muhtemelen en güçlü anılarımızın eşlikçilerinden biri olması. Çok mutlu olduğunuz anda duyduğunuz bir şarkı sizi ne zaman dinleseniz o anıya geri götürür. Tabii aynısı travmatik anlar için de geçerli. Bir kaza sırasında ya da kayıp yaşadığınızda dinlediğiniz veya ayrılık sonrası bir anıyla özdeşleşen bir şarkı da ona takılıp kalmanıza neden olabilir. Yani dönüp dönüp yeniden dinlediğimiz şarkılar bizlere adeta zamanda yolculuk yaşatıyor diyebiliriz. Buna bilimsel olarak “yansıtıcı dinleme” deniliyor.
California Üniversitesi’nde müzik kompozisyonu profesörü olan Pablo Ortiz de belirli şarkıların bizi geçmişteki bir zamana bağlayabildiğini çünkü belirli bir duyguyu taşıdıklarını belirtiyor ve “Örneğin, 15 yaşındayken dinlediğiniz bir şarkıyı ne zaman dinleseniz, o dönemdeki hisleriniz geri geliyor. Ses, beyninizin duyguları yöneten kısmına doğrudan gidecek kadar soyut” diyor.
Akılda kalan şarkılar
Bazı şarkıların ise bize kendimizi iyi hissettirmesinden öte adeta DNA’sında bağımlılık yapan bir özelliği vardır. Yazılan çoğu şarkının da amacı zaten budur; sözlerinin dile dolanır olması, melodisinin aklımızdan çıkmaması gibi. Bu tür parçalar onları tekrar tekrar dinleme isteği uyandırır bizde. Tabii buna maalesef reklam müzikleri de dahil. İstemsiz bir şekilde maruz kaldığınız reklam müziklerini baştan sona ezbere biliyor ve söylüyor halde kendinizi bulmanızın nedeni tam da bu.
Şarkı sözlerini ezbere bilmenin keyfi
Yeni şarkılar keşfetmeyi seven bir yanınız olabilir, ancak çoğu kişi sözlerini ezbere bildiği şarkıları tekrar tekrar çalmaktan büyük keyif alıyor. Bildiğiniz şarkıya son ses eşlik etme güdüsü aynı zamanda bir tür terapi gibi de oluyor. Örneğin kendinizi sinirli hissettiğinizde ve deşarj olmak istediğinizde açıp dinlediğiniz şarkılarda da bunun etkisi var. Yeni bir şarkı dinlediğinizde ise melodisi ya da sözleri sizi yakaladığı anda üst üste dinleme eğiliminde olmamızın nedeni de o parçayı dinledikçe ezberleyip daha da keyif alıyor olmamız.
Sadece sevmek yetebiliyor
Aynı şarkıları tekrar tekrar dinliyor olmamızın bir diğer nedeni ise kendimizi belli bir grubun ya da müzisyenin şarkılarıyla özdeşleştiriyor olmamız. Bir bara ya da partiye gittiğiniz zaman en sevdiğiniz şarkıcının bir parçasını duyduğunuzda nasıl gaza geldiğinizi bir düşünün. Dinlemekten keyif aldığınız müzik türü adeta sizin karakterinizin de bir parçası oluyor, haliyle o parçaları dönüp dönüp baştan dinlemek adeta bir dürtü haline dönüşüyor. New York Üniversitesi’nde müzik terapi programı direktörü olan Kenneth Aigen bu konuyla ilgili olarak, “Müzik, kişisel kimliğimizi yaratma şeklimizdir, kimlik inşamızın bir parçasıdır. Bazı insanlar ne yersen osundur der. Pek çok yönden, dinlediğimiz müzik de bizi biz yapandır” diyor.
Özetle hep aynı şarkıları dinliyor olmamızın nedeni kişiden kişiye değişiklik gösterse de iyi müzik onlarca, hatta yüzlerce kez yeniden dinlenmeyi hak ediyor değil mi? O zaman sizleri hem yakından bildiğiniz hem de dans etmekten keyif alacağınız müzik listemizle baş başa bırakıyoruz.