Elektronik müziğin Türkiye sahnesindeki en dikkat çeken isimlerden biri dersek abartmış olmayız Neither Nor için. Müziklerine ekledikleri yerel dokular rahatsız edici noktada göze batmadığı gibi özgünlüklerini uluslararası seviyeye taşıyor. ‘Anamorphic’ ile dünyaca ünlü Belçikalı DJ Charlotte de Witte’in dikkatini çeken ikili, akdenizliliği yüksek tempolu, yırtıcı ritimlerle harmanlamayı da başarıyor.
Ant Arın ŞERMET
2020’den beri müzikleriyle hayatımızda olan Neither Nor; Time Warp gibi türün underground noktasındaki önemli festivallerinde de parçaları çalan bir ikili haline dönüştü. Müzik kadar sahne tasarımlarına ve görsel dünyasına da değer vermeleri, birçok anlamda dönem ve türdaşlarından ayrışmalarını sağladı. Böylesi bir başlangıç cv’sine sahip Neither Nor ile buluşup bugüne kadarki yolculuklarını, multidisipliner olmanın müziklerindeki karşılığını ve gelecek planlarını konuştuk. Charlotte de Witte’i de anmadan geçmedik. Belki henüz ikiliyle tanışmadıysanız hem keyifli dinlemeler hem de keyifli okumalar. Çünkü türe ilgi duyuyorsanız karşılık vermeden geçme şansınız çok düşük.
İlk single’ınızı yayınlamanızın üzerinden 4 sene geçti. Bu süre zarfında adınızı duyurmaya başladınız. Ben en başa dönmek istiyorum. Neither Nor’un hikayesi nasıl başladı? Nasıl bir araya geldiniz?
Uzun yıllardır devam eden arkadaşlığımızda birlikte, müziği birlikte dinlemeyi, üzerine konuşmayı ve zarif detayları birbirimize dinletmeyi severiz. Bir akşam evde sohbet ederken, bu çılgın fikir aklımıza geldi: “Neden bu işi birlikte denemeyelim ki?” dedik. Ve o an, ilk gördüğümüz DJ programını indirip başladık.
Müziğinizi dinlerken birçok elektronik müzik efsanesinin farklı bir noktasını duyuyor gibi hissediyorum kendimi. Ancak esin kaynaklarınızdan ayrışıp özgünleşebilmeyi de başardığınızı söylesem abartmış olmam. Yine de ilham kaynaklarınızı öğrenmek istiyorum. Tabii ki müzik dışında ilhamlarınız varsa onlar da bu soruma dahil.
Evet, ilham aldığımız birçok efsane var ve bu liste sürekli uzuyor. Tarz ne olursa olsun, bizi heyecanlandıran küçük detaylar hep var ve bu detaylar bilinçaltımıza kazınıyor. Ancak ilham kaynaklarımız sadece müzikle sınırlı değil; sanatın tüm dallarından esinleniyoruz. Fotoğraftaki ışık, mimarideki ritim, düzen… Yani, beslenebildiğimiz tüm sanatları yaşamaya çalışıyoruz.
Charlotte de Witte’in elektronik müziğin modern dönemi diyebileceğimiz günümüzde hiç de azımsanmayacak bir etkileme gücü var. ‘Anamorphic’ ile onun dikkatini çektikten sonraki süreci sizden dinleyebilir miyim?
Charlotte de Witte’nin keşfinden sonrasına geçmeden önce, biraz geçmişe dönmek isteriz. 2015-2016 yıllarında müzikle daha yakından ilgilenmeye başladığımızda, Charlotte, sürekli dinleyip kendimizi geliştirdiğimiz bir idolümüzdü. O zamanlar birisi gelip “Gelecekte Charlotte de Witte ile iş yapacaksınız” dese, “Yok artık, o kadar da değil” derdik. Ancak şu anda, yakın gelecekte neler olabileceğini kestiremiyoruz. Bildiğimiz tek şey, çalışmaya devam ettikçe, sabredip istikrarı korudukça hayatın sürprizlerinin bitmediğidir. ‘Anamorphic’ Charlotte ile yollarımızı kesiştirdi ve ardından KNTXT bize ulaştı. Şu anda yakın bir iletişim halindeyiz ve Neither Nor x KNTXT birlikteliğini en iyi noktaya getirmek için çalışıyoruz.
En son “Senso Sounds Level 12” isimli üç şarkılık bir uzun çalarda Sinisa Tamamovic ve Fabrication ile birlikte yer aldınız. Rotanızı yurt dışına çevirdiğinizi tahmin etmek güç değil. Yakın zamanda yeni üretimlerle ilgili planlarınızı sormak isterim.
Evet, Oliver Huntemann ‘Mess’i beğendi ve Senso’dan çıkardık. Ağustos ayında Hydrozoa‘dan Paraphrase EP yayımlanacak, ardından Eylül ayında Türkiye’nin techno öncüsü Jeton Records’dan ‘Sabır’ EP’miz yayınlanacak. Bu iki EP ile ilgili güzel haberleri almayı bekliyor ve oldukça heyecanlıyız.
Müziğiniz kadar yönetmenliğini üstlendiğiniz klipleri de sormak istiyorum. Aslında klip dersem emeğinizin karşılığını vermemiş olurum. ‘Exit’ de ‘No More’ da müziğinizin başrolde olduğu kısa filmler bence. Müziğinizi multidisipliner bir anlayışla sunma fikrinizi anlatmanızı isteyebilir miyim?
Fikirlerimizi ve sevdiğimiz müziği dinleyiciye aktarırken her noktayı deneyimlemek istiyoruz Video klipler de bizim için maliyetli ve tutkulu bir hobi. Hikaye sürecinden prodüksiyon ve post prodüksiyona kadar her detayda birlikte kafa yoruyor ve her adımda farklı, deneysel bir süreç yaşıyoruz. Yaptıkça öğreniyoruz.
Charlotte de Witte’in elektronik müziğin modern dönemi diyebileceğimiz günümüzde hiç de azımsanmayacak bir etkileme gücü var. ‘Anamorphic’ ile onun dikkatini çektikten sonraki süreci sizden dinleyebilir miyim?
Charlotte de Witte’nin keşfinden sonrasına geçmeden önce, biraz geçmişe dönmek isteriz. 2015-2016 yıllarında müzikle daha yakından ilgilenmeye başladığımızda, Charlotte, sürekli dinleyip kendimizi geliştirdiğimiz bir idolümüzdü. O zamanlar birisi gelip “Gelecekte Charlotte de Witte ile iş yapacaksınız” dese, “Yok artık, o kadar da değil” derdik. Ancak şu anda, yakın gelecekte neler olabileceğini kestiremiyoruz. Bildiğimiz tek şey, çalışmaya devam ettikçe, sabredip istikrarı korudukça hayatın sürprizlerinin bitmediğidir. ‘Anamorphic’ Charlotte ile yollarımızı kesiştirdi ve ardından KNTXT bize ulaştı. Şu anda yakın bir iletişim halindeyiz ve Neither Nor x KNTXT birlikteliğini en iyi noktaya getirmek için çalışıyoruz.
En son “Senso Sounds Level 12” isimli üç şarkılık bir uzun çalarda Sinisa Tamamovic ve Fabrication ile birlikte yer aldınız. Rotanızı yurt dışına çevirdiğinizi tahmin etmek güç değil. Yakın zamanda yeni üretimlerle ilgili planlarınızı sormak isterim.
Evet, Oliver Huntemann ‘Mess’i beğendi ve Senso’dan çıkardık. Ağustos ayında Hydrozoa ‘dan Paraphrase EP yayımlanacak, ardından Eylül ayında Türkiye’nin techno öncüsü Jeton Records’dan ‘Sabır’ EP’miz yayınlanacak. Bu iki EP ile ilgili güzel haberleri almayı bekliyor ve oldukça heyecanlıyız.
Müziğiniz kadar yönetmenliğini üstlendiğiniz klipleri de sormak istiyorum. Aslında klip dersem emeğinizin karşılığını vermemiş olurum. ‘Exit’ de ‘No More’ da müziğinizin başrolde olduğu kısa filmler bence. Müziğinizi multidisipliner bir anlayışla sunma fikrinizi anlatmanızı isteyebilir miyim?
Fikirlerimizi ve sevdiğimiz müziği dinleyiciye aktarırken her noktayı deneyimlemek istiyoruz Video klipler de bizim için maliyetli ve tutkulu bir hobi. Hikaye sürecinden prodüksiyon ve post prodüksiyona kadar her detayda birlikte kafa yoruyor ve her adımda farklı, deneysel bir süreç yaşıyoruz. Yaptıkça öğreniyoruz.