“Dark”ı izlemeden önce jeneriğini dinlediyseniz, “Aşk 101”deki 90’lar rock şarkılarını duyunca mest olduysanız, işte size Netflix’in müzikleriyle dikkat çeken en iyi 9 dizisi. 

Yorucu bir günün ardından ayaklarınızı uzatıp ekran karşısına geçtiğinizde, uğradığımız duraklardan biri şüphesiz Netflix. Bugüne kadar bu platformda izlediğimiz dizilerse bizi konuları, oyuncuları ve sürükleyicilikleri dışında müzikleriyle de mest etti. Bazılarının girişlerine “Jeneriği Atla” diyemedik, mesela. Çünkü o şarkılar gerçekten çok güzeldi… İşte müzikleriyle dikkat çeken, çalma listelerine mutlaka göz atmanız gereken 9 Netflix dizisi. 

La Casa De Papel 

Bir banka soygunu hikâyesini gözlerimizi ayırmadan izlememizi sağlayan; Tokyo, Berlin, Oslo, Nairobi, Denver ve Rio gibi karakterleriyle kendimizden bir parça bulduğumuz La Casa De Papel’in jenerik müziği, İspanya’nın en ünlü caz şarkıcılarından Cecilia Krull tarafından seslendiriliyor. Kırmızı tulumlu, Dali maskeli iyi kalpli hırsızlarımızı her gördüğümüzde kulaklarımızda “My Life is Going On” yankılandı. İstanbul’da da canlı izleme imkanımız olan Cecilia Krull’un yanı sıra “La Casa De Papel”de en duygulandığımız bir diğer sahne de, Profesör’ün Berlin’e akşam yemeğinde söylediği “Bella Ciao” idi şüphesiz. Grup Yorum’un Haziran’da Ölmek Zor albümlerinde “Çav Bella” olarak yorumladığı bu şarkı, aslında bir İtalyan halk şarkısı. Anonim olan bu şarkı direnişçilerin marşı haline geldi. 

 

Dark 

Elimizde bir kağıt kalem olmadan asla izlemememiz gereken Alman dizisi “Dark” 3 sezon boyunca günlerimizi gecelerimizi yedi desek yeridir. Kim kimin halası, aslında babası komşuların oğlunun küçüklüğüydü falan derken sonuç itibariyle tam olarak neler olduğunu asla anlayamadığımız “Dark”ın jeneriği, Almanya’nın en ünlü elektronik müzisyeni Sacsha Ring, nam-ı diğer Apparat’ın “Goodbye” şarkısı. Sanatçının 2011 albümü The Devil’s Work’te yer alan “Goodbye”lı jenerik sayesinde “Dark” izlerken asla “Jeneriği Atla” seçeneğine tıklamadık! “Dark”ın hafızalarımıza kazandırdığı bir diğer iyi şarkı ise, 80’lerin ünlü şarkılarından Nena’nın seslendirdiği “Irgendwie Irgendwo Irgendwann” adlı eser. Bu, “Herhangi bir şekilde, herhangi bir yerde, herhangi bir zaman” anlamına geliyor. “Dark”ın ana fikrine yüzde 100 olarak oturan bu muhteşem eserle iliklerinize kadar 80’ler ruhunu hissedeceksiniz. 

 

Sex Education

Netflix’in en eğlenceli gençlik dizilerinden biri olan Sex Education, Otis’in seks terapisti annesi ve okul arkadaşlarıyla yeni yeni keşfetmeye başladığı cinsel kimliği hakkında çok renkli bir dizi. Aslında “Sex Education”ın yalnızca jeneriği ya da tek bir şarkısı değil, dizinin sezonları boyunca fonda çalan şarkıların çok başarılı olduğunu söylemeliyiz. Lovelytheband’in “Broken”ı, Eric ve Adam’ın cinsel yönelimleri nedeniyle çevrelerinden gördükleri tavırlar esnasında Coldplay’dan çalan “Fix You”, Otis ve Maeve’in bir türlü birbirlerine olan aşklarını dillendiremedikleri bir sahnede çalan Pink’in ünlü “We Could Have It All” gibi nokta atışları için, istikamet Spotify’daki Sex Education listeleri. Biz bu diziden, soundtrack’te imzası olan Ezra Furman’ın “I’m Gonna Feel Every Feelin’ In The Book Tonight”ını seçtik. 

Aşk 101

Netflix’teki Türkiyeli diziler kervanına katılan dizimiz, “Aşk 101”i çok sevdik. Başrollerini Alina Boz, Pınar Deniz, Mert Yazıcıoğlu, İpek Filiz Yazıcı, Kubilay Aka gibi isimlerin üstlendiği dizi, yayınlandığı dönemde epey ses getirmişti. Konusu 90’larda lisede olan bir grup öğrencinin başından geçenler olunca da haliyle dizide bol bol 90’lara damga vuran Türkçe rock şarkılarını duyup mutlu olmuştuk. Duman, Athena, Şebnem Ferah gibi köklü isimler vardı ama “Aşk 101”e damga vuran şarkı kesinlikle Mor ve Ötesi’nin “Daha Mutlu Olamam”ı olmuştu. Dizinin yayınlandığı hafta Spotify listelerinde “Daha Mutlu Olamam”ın hızlı yükselişine tanık olmuştuk. Hatta Mor ve Ötesi solisti Harun Tekin, şarkının Spotify Global Viral 50’ye girişini “Ne olduğunu bilemiyoruz ama bir şeyler oldu yani” diyerek duyurmuştu!

 

Stranger Things 

L’Orchestra Cinematique tarafından bestelenen jenerik müziğinde 80’ler soslu kullanılan “Stranger Things”, bu giriş sayesinde daha başlamadan bir fenomen haline gelmişti. 80’li yıllarda bir oğlan çocuğunun paralel evrende kaybolmasının akabinde ortaya çıkan tuhaf, süper güçleri olan bir kız çocuğunu ve arkadaş çevresi arasında gelişen maceraları anlatan “Stranger Things” ülkemizde de çok seviliyor. Dizinin jeneriğinin haricinde, Madonna’dan The Clash’e, The Police’den Scorpions’a uzanan muhteşem çalma listelerine de mutlaka kulak vermelisiniz.

 

You

Açılış müziğiyle bile tüylerimizi diken diken eden bir insanın, Joe’nun karanlık dünyasının kapılarını açan bir yapım, “You”. Aklınıza hayalinize gelmeyen şeyleri sapkınlık derecesinde takip eden, ilk sezonda Beck’i ikinci sezonda Love’ı gözüne kestiren Joe’yu oynayan başarılı aktör Penn Badgley’i tebrik etmek lazım. You’nun açılış müziği Blake Neely imzalı. Geceleri uykumuzdan eden, sürekli kapıyı ve pencereyi kontrol etmemize neden olan bu melodiler kuşkusuz diziyi sürükleyici yapan etkenler içinde. “You”nun ikinci sezonunda Radiohead’in meşhur şarkısı “Creep”i coverlayan ses ise Michelle Branch. 

 

13 Reasons Why 

Türkçe’ye “Ölmek İçin 13 Sebep” adıyla çevrilen 13 Reasons Why dizisi, 2017’den bu yana devam ediyor. Ödül üstüne ödül kazanan, gençleri intihar konusunda bilinçlendirmek amacıyla yaşamın karanlık, ağır hikâyelerinden beslenen 13 Reasons Why’ın kuşkusuz en çarpıcı müziği, Lord Huron imzalı “The Night We Met” adlı eser. Hannah ve Clay’in tanıştığı günü anlatan parça, izleyenleri duygudan duyguya sürüklüyor. Dizide ayrıca karakterlerin Arcade Fire hayranı olduklarını ve odalarının duvarlarında Arcade Fire posterleri astıklarını da söylemeliyiz. 

 

The End of The F…ing World 

Bir modern Bonnie and Clyde hikâyesi diyebileceğimiz “The End of The F…ing World”de James ve Alyssa’nın başına gelen trajikomik hikâyelere tanık oluyoruz. James’in sabrı, Alyssa’nın tezcanlılığı, kaçış anları, yaşadıkları unutulmaz günlerin fonunda birbirinden muhteşem şarkılar çalıyor. Bunlardan en akılda kalanı, dizinin orijinal soundtrack’i içinde yer alan Bernadette Carroll’ın “Laughing on the Outside, Crying on the Inside” eseri. Birbiriyle uyumsuz gibi görünen James ve Alyssa’nın kimyaları o kadar birbirlerine uygun ki, kesinlikle gözünüzü onlardan ayırmadan diziyi bir solukta bitiriyorsunuz. 

 

BONUS 

Skins 

Gelmiş geçmiş en iyi gençlik dizilerinden olan Skins’in tüm sezonları Netflix’te izlenebiliyor. İngiliz yapımı olan dizi 2007’de başlamış ve 2013’te final yapmıştı. Nicholas Hoult, Dev Patel, Joe Dempsie gibi bugün pek çok ünlü diziden takip ettiğimiz aktör ve aktrislerin gençliklerini izleyebileceğimiz Skins’teki en çarpıcı sahne, (kesinlikle favorimiz olan) 1. jenerasyonda yer alan oyuncuların Cat Stevens’ın “Wild World” adlı şarkısını söyledikleri andı. Skins’in ayrıca birbirinden başarılı İngiliz ağırlıklı grupların çaldığı soundtrack’ine de mutlaka göz atmalısınız.