“Ölmüşüm Ne Yazar” , “Nasıl Keyifler” ve “Parla” şarkıları ile müzik dünyasında adım adım ilerleyen Nihan, sözü ve bestesi Can Temiz’e, düzenlemesi Ali Rıza Şahenk ‘e ait, “Uzakta Daha Güzelsin” şarkısı ile bizlere yüksek enerji vermeye devam ediyor.
Fadıl DİNÇER / [email protected]
Oyuncu kökenli olan ve birçok sinema, dizi ve tiyatro oyunlarında rol alan başarılı isim, “Arabesk Müzikali” isimli oyundan sonra kariyerine müzikle birlikte devam etme kararı aldı ve Derin Sarıyer ile birlikte Hayattasın Tedavisi Yok albümünde “Çocuğun Gördüğünden Fazlası Değil Bu Dünya” isimli şarkıda düet yaptı. Daha sonra eşi, ünlü prodüktör Ali Rıza Şahenk’in desteğiyle bir albüm hazırlığına başlayan Nihan, 2019 ayında ilk tekli çalışması “Ölmüşüm Ne Yazar” ile müzik dünyasına merhaba dedi ve çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşıdı. Nihan ile son teklisi, planları, hayalleri üzerine bir söyleşi yaptık. Keyifli okumalar…
2021 yılına “Uzakta Daha Güzelsin” ile müthiş enerjik ve aşırı pozitif bir giriş yaptınız. 2020’nin getirdiği bir dışavurum patlaması diyebilir miyiz bu şarkıya?
“Uzakta Daha Güzelsin” stüdyo çalışmalarına başladığımız ilk şarkım. Tamamen içimize sinmesi ve son haline gelmesi yaklaşık 1 seneyi buldu. Ama “Ölmüşüm Ne Yazar” dan sonra hep hareketli devam etmemizin sebebi kesinlikle yaşadığımız bu sürecin etkilerini taşıyor diyebilirim. Eğer bir konuda yapabileceğim hiçbir şey yoksa ve sadece o durumun geçmesini beklemem gerekiyorsa benim o noktada hareketlenmem gerekiyor. Hareketlenip enerjimi yükseltmem gerekiyor. Yürüyüş yapamıyorsam dans etmeliyim, şarkı söylemeliyim. 2021’e de böyle yüksek girmek istedim. Nasıl başlarsan öyle gider 🙂
“Uzakta Daha Güzelsin” teklisinde mutfakta yine Can Temiz ve Ali Rıza Şahenk’i görüyoruz. Güzel bir sinerji yakaladınız birlikte. Bize biraz şarkının stüdyo tarafını anlatır mısınız?
İlk önce şarkının hikayesini anlatmak isterim. Ben çocukluk hayalleri arasında şarkı söylemek de olan ve zaman zaman müzisyen babasının ve abisinin yanında şarkı söyleyen biriydim. Oynadığım bir müzikalden sonra o alkışlar hiç susmasın ve ben artık şarkı söylüyorken dolsun kulaklarıma istedim o alkışlar. Doğru zamanda hayal etmişim ki her şey çok hızlı gerçekleşmeye başladı. Hemen şarkı arama sürecine girdik ve hayat beni Can Temiz’le buluşturdu. Buradan kendisine tekrar teşekkür etmek istiyorum. Şarkıların geldiği anı hiç unutmuyorum. Can’a ağlayarak mesaj atmıştım ben sahnede bu şarkıları söylerken görüyorum kendimi diye. Koşarak Ali Rıza’nın yanına gittim ve hemen başlayalım dedim. İlk başladığımız şarkı “Uzakta Daha Güzelsin” oldu. Stüdyo tarafı için de mikrofonu Ali Rıza Şahenk’e uzatacağım izninizle.
Ali Rıza: Merhabalar, Temiz’den ilk başta bestelerinin pilot, gitarla çalınıp söylenmiş halleri geldi bize. Daha sonra Nihan’nın tonunda şarkıları tekrar demo olarak benim stüdyom TheFatLab’de kaydettim. Yepyeni bir albüm için çalışmak çok özgürleştirici ama olasılıklar sonsuz olduğu için de diğer yandan çok zor gerçekten. Söz konusu Nihan olduğu için de çok ama çok titizlendim. Sonuçta düzenlemelerde tek başıma bir o yöne bir bu yöne derken 3-4 şarkı ortaya çıkıverdi. Ve zamanla da daha rafine hallerine geldiler ve ilk şarkımız “Ölmüşüm Ne Yazar” ortaya çıktı. “Uzakta Daha Güzelsin” en favori şarkımdı o zaman. Ancak şimdiki halini alması için bugünü beklemesi gerekiyormuş.
“Uzakta Daha Güzelsin” klibi pandemi döneminde çektiğiniz üçüncü klip. Pandemi şartlarında bu kadar üretken olabilmek kolay değil. Peki bu kliplerde yapmak istediğiniz ama pandemiden dolayı yapamadığınız, içinizde kalan bir şey oldu mu?
Ali Rıza da ben de o anın şartlarına göre hareket etme konusunda birbirimize çok benziyoruz ya da birimiz biraz düşse diğeri hemen elini uzatıp çıkarıyor onu; karanlığa, umutsuzluğa gitmesine izin vermiyor. Yaşadığımız süreç, insanın canının günlerce hiçbir şey yapmak istememesini hayatımızın bir normali haline getirdi. Ama yarın yeni bir gün ve her şey geçiyor. Ben hep bunu söylerim. İçimdeki itici gücüm budur. Yapamadıklarımızı değil de bize kattıklarını hatırlayacağım o yüzden. Ali Rıza, ilk tanıştığımızda fotoğraf öğrenicem ben demişti (4 yıl önce) ve ikinci şarkıdan beri klipleri o çekiyor. Eve kimseyi çağıramadığımız için ben de makyaj ve kostüm işlerini halletmeye çalışıyorum elimden geldiğince. İkimiz birlikte 10 kişinin işini yapıyoruz belki ama o yorgunluk dünyanın en romantik yorgunluğu oluyor.
Youtube hayatımızın bir parçası oldu; siz de kendi Youtube kanalınızda müzisyen arkadaşlarınızla akustik performanslar paylaşıyorsunuz. Peki bu keyifli serinin devamı gelecek mi? Yoksa yeni projeler, sürprizler mi bekleyelim?
Devam edeceğiz. İlk buluşmalarda çektiğimiz videolar bittiğinde pandemi ağır şartlarda devam ediyordu ve maalesef biraz yavaşladık. Arkadaşlarımızla buluşamadığımız zamanlarda Ali Rıza ile birlikte yaptık bazı şarkıları. Youtube için cover şarkılar devam edecek. Yapmak istediklerimin çoğu çocukluğumu hatırlatan şarkılar. Bunları ya babam öğretmiş ya da bizim evde bir akşam çalınmış söylenmiş ve ben ezberlemişim. O yüzden eski şarkıların yeri bende ayrı ve Youtube bu açıdan en rahat ettiğim yer şu anda. Sürpriz olarak da bir sonraki şarkının çalışmaları başladı diyebilirim:)
Eşiniz ile aynı zamanda müzik yolculuğunuzda da berabersiniz. Bence gayet uyumlu ve mutlu görünüyorsunuz. Peki iş hayatındaki Ali Rıza Şahenk’le evdeki hayat arkadaşınız Ali Rıza Şahenk arasında nasıl bir fark var?
Dört kelimeyle anlatabilirim ben ne kadar optimistsem Ali Rıza o kadar realist, ben ne kadar “Pollyanna” isem Ali Rıza da o kadar pesimist. Tam olarak şöyleyiz, eğer çözülecek bir konu varsa Ali Rıza onun her ihtimalini hesaplamıştır ve konu çözülür. Ben ise sadece çözüldüğünü düşlerim. Ve bu muhteşem. Asla umutsuzluğa düşmesine izin vermem ve o da benim asla yanlış yapmama izin vermez ama bu durumlar olursa da yine birbirimizin yanında sessizce dururuz. Son olarak da şöyle söyleyim (daha 20 cümlesi var:)) Çocukluğumda yatağın üstüne çıkar elimde mikrofon olarak tuttuğum kumanda ile konser verirdim. Yatak sahneydi ve önünde hayali korumalar onun önünde de hayali seyirciler vardı. Ellerimi uzatır onlara dokunacakmış gibi yapıp şarkılar söylerdim. Şimdi kendi şarkılarımı söylüyorum. Ali Rıza bana inanmasaydı bugün bu röportajı da yapıyor olmazdık. Şükürler olsun. Hayalinizi konuşabildiğiniz biriyle uyuyup uyanmaktan daha muhteşem bir şey bilmiyorum.
Son olarak, kendinize müzik yolculuğunuzda bir hedef koydunuz mu? Daha önce yapmadığınız, kariyerinizde elde etmek istediğiniz bir şey var mı?
Daha bebek adımlarımı atıyorum müzik kariyerimde. İyi ki yanımda çok güçlü desteklerim var. Ben yürümeyi öğrenirken en kıymet verdiğim de bu. Ali Rıza’dan çok şey öğreniyorum ve en büyük desteğim kendisi. Babam ve abim olmasa şarkıların kıymetini ve doğru söyleyebilmenin değerini bilemezdim. Can Bonomo’nun dostluğu ile aile-ekip olmayı öğrendim. Avrupa Müzik ilk çıkışımdan beri yanımda oldukları için çok şanslıyım. Büşra’nın (Yirmibeş) varlığı , Habil (Ceyhan) iyi ki diyorum çünkü kıymetli ellerdeyim. Diliyorum ki söylediğim şarkılardan etkilendiğim kadar etkileyebileyim ve iyileştiğimin bin katı iyi geleyim herkese. Ve de kendi şarkılarımı yazabildiğim günleri düşlüyorum.
KISA KISA
Aşık olduğum ilk şarkı Queen “Ay-Oh” ve Scorpions “Still Loving You” karar veremedim 🙂
İlk satın aldığım albüm Yonca Evcimik’in Abone albümüydü.
Gittiğim ilk konser Yonca Evcimik’in Uludağ konseriydi.
Bana evi hatırlatan şarkı Aile evimi hatırlatan Dario Moreno ve “Hatıralar Hayal Oldu”, şimdi evim ise “Crazy in Love”
En sevdiğim film müziği Blade Runner 2049’dan “Memory”
Beni dans ettiren şarkı Athena’dan “Ben Böyleyim”.
Pandemi döneminde döne döne dinlediğim şarkı Karsu’dan “Siyah”…