Nilipek., Blok Mekan’daki Jam Session konseriyle The Irish Spirit YouTube kanalında. Aramıza katıl!
Hayatımıza girişi aslında 7 Pink Floydlar ve 2 Prenses’teki geri vokaliyle oldu. Sonra da solo kariyeri başladı. Nilipek. üniversitedeyken 4 farklı grubu vardı. Yüksek lisans yaparken Hypnotic School adında bir dream pop grubu vardı. Müzik hayatının hep bir parçası oldu. 2015’te Sabah, 2017’de Döngü ve 2020’de mektuplar adında üç solo albüme imzasını attı.
The Irish Spirit YouTube kanalında yayınlanan 41 dakikalık performansıyla bizi kimi zaman karların yağdığı, kimi zaman güneşlerin parladığı masal alemlerine çağıran Nilipek., Jam Session performansında sırasıyla şu şarkılarını seslendiriyor: “Senden Uzakta”, “Gömülür”, “Yaprak”, “Koşuyolu”, “Nefessiz”, “Defne”, “İbrahim”, “Çocuk”, “Sağanak Yağmurlu Şarkı”, “Yeni” ve “Geçit”.
The Irish Spirit performanslarında Nilipek.’in yan sıra Büyük Ev Ablukada, Can Güngör, Barış Demirel ft. Da Poet, Evde ekibi (Nova Norda, Birkan Nasuhoğlu, Sedef Sebüktekin, Canozan), İnsanlar, Keus, Lara Di Lara ve Lalalar’ı izleyeceğiz. Ayrıca Efe Tunçer’in Evde ekibi ve Tolga Karaçelik röportajlarını da kaçırmamanızı öneririz.
Nilipek. hakkında bilmeniz gerekenler için, aramıza katılın!
DUYGULARI TANIMLAMAK, ANALİZ ETMEK ONUN İŞİ!
Nilipek. Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümü mezunu. Her şarkısında kendi duygularımızı nasıl bu kadar nokta atışı bulabiliyoruz derseniz, işte bu sorunuzun cevabı aslında. Sanatçı, aldığı eğitim sayesinde genelde bir duyguyu tanımlama eğilimi olduğunu söylüyor. “Şu anda ne hissediyorum, neden hissediyorum ya da başka bir şey olsaydı ne hissederdim?” diye soruyor, kendine. Tanımlama, analiz etme ve kağıda dökme alışkanlığı olduğunu söylüyor. Hatta bir “ergenlik kutusu” var. Üniversite öncesinde de kendisinin ve karşısındakinin duygularını tanımlamaya çalıştığını, kutuda da insanlarla derslerde yazıştığı notları sakladığını söylüyor.
NİLİPEK.’İN HEP YANINDA TAŞIDIĞI DEFTERİ
On parmağında on marifet olan müzisyen Nilipek. şarkıları hem yazıyor, hem besteliyor, hem de yorumluyor. Yanında hep taşımaya çalıştığı bir defteri olduğunu söylüyor. Bu, onun yoğun duygusal durumlardan çıkma, bunlarla baş etme yöntemi. Bazen bir duygusal durumun getirdiği iki satırı, başka bir duygudan kaynaklı diğer satırlarla birleştiriyor. “Bazen kendimi şarkının içine koyup ne hissederdim, nasıl söylerdim onu hayal ediyorum. Çok sık olmasa da bazen bir ritmin, birkaç akorun üzerine doğaçlama yazdığım da oluyor” diyor. İşte Nilipek. şarkılarının matematiği böyle oluşuyor.
NEDİR BU MIY MIY POP?
Nilipek. “Mıy mıy pop” tanımını ilk yaptığı zamanlarda, Ozan Tekin’le birlikte akustik konserler veriyordu. Şöyle diyor: “‘Singer songwriter’ kavramının Türkçesini bulmak zor geliyordu, akustik rock tanımı da yanlış gibiydi. Müziğimizi bir kategoriye yerleştirmeye çalışırken ağzımdan o laf çıktı.” Ve ekliyor: “Sanırım mıy mıy pop ‘mıyır mıyır şarkı söyleyen bir vokal’e ve ‘rock gibi ama tam da değil gibi bir sound’a karşılık geliyor. Yani rock diyemiyoruz, çünkü rock değil. Ama tam pop da değil. Bir yandan ‘vicicu vicicu’ sesler…” Anlaşıldı, değil mi?
ONU HANGİ SANATÇILAR ETKİLİYOR?
Nilipek., müzikal anlamda onu en çok etkileyen isimleri The Doors var, Nick Drake, Jeff Buckley ve Vanessa May olarak belirtiyor. Pharrell Williams’ı da çok sevdiğini ve onunla ortak bir çalışma yapmayı çok isteyeceğini söylüyor. Türkiye’de de aynı sahneyi paylaşmak istediği isim, MFÖ’nün Ö’sü Özkan Uğur.
KİMDİR O EKŞİSÖZLÜK’TEKİ AYŞEGÜLNAZCAN?
Nilipek., açıkyüreklilikle Ekşisözlük’te bir dönem yazdığını itiraf etmiş hatta rumuzunu da paylaşmıştı: Ayşegülnazcan. Nasıl oluşmuş peki o Ayşegülnazcan? Şöyle anlatıyor: “Kadın ismi dediğimizde ilk akla gelen ‘Ayşe’ ve isimlere eklenen ekleri birleştirdim; -gül, -naz, -can. Anonim bir kadın olmak için uydurduğum bir isimdi, sonra her yerde o rumuzu kullanmaya başladım. Artık kullanmamam yönünde baskılar var, ama ben seviyorum.”
“ÇOK DÜŞÜNDÜM VE SAKLANMANIN GEREKSİZ OLDUĞUNA KARAR VERDİM”
Nilipek.’in açık sözlülüğü, Dergy’e verdiği röportajında da hissedilmişti. Sanatçı, şarkı yazarken kendini ne kadar şifrelediği sorusuna şu yanıtı vermişti: “Eskiden şifreliyordum, şifrelediğim haliyle bile fazlasıyla çıplak hissediyordum. Ama konser verdikçe insan şarkıların hikayelerinin dinleyenlerle değiştiğini, bir yerden sonra yazandan bağımsız hale geldiğini fark ediyor. Bir şarkının kime yazıldığını, neden yazıldığını bilseniz bile dinlerken öyle dinlemiyorsunuz. Çok düşündüm bunun üzerine, sonunda saklanmanın gereksiz olduğuna karar verdim. Tabii ki ilk yayın anında çıplak hissediyor insan, ama çıplaklık o kadar da korkutucu bir şey değil, şimdi şimdi anlıyorum.”
ALTERNATİF EVRENİN KALPLERİ KANATAN ŞARKISI: “GÖMÜLÜR” HAKKINDA
Nilipek.’i geniş kitlelerle tanıştıran şarkısı hiç şüphesiz boldu. Bu utangaç, tatlı, içe kapanık aşk şarkısı, dillere dolandı ve şimdiden klasikler arasındaki yerini aldı. Sanatçı, bu şarkının aşkta, dostlukta ve hayranlıkta platoniklik şarkısı olduğunu söylüyor.” Karşısındakinin ne düşündüğünü hiç kestiremeyen, dikkatini çekmek isteyen ama dikkatini çekmekten de korkan birinin; tuhaf, arada kalmış hali” diyor. Aslında bu şarkının bir ayrılığı anlatmadığını söylüyor ama bir yandan da şarkıların yayınlandıktan sonra yazarın hikâyesinden tamamen koptuğunu ve dinleyen herkesin hikâyesiyle donandığını da düşünüyor.
GÖRSEL SANATLARA MERAKLI
Nilipek.’in uzun zamandır illüstrasyon yaptığını, fotoğraf çektiğini ve hatta analog fotoğraf makinelerine ne kadar meraklı olduğunu dinleyicileri yakinen biliyor. Sanatçı kendi konser görsellerini, albüm kartonetlerini ve oradaki illüstrasyonları da kendi yapıyor. Belki bu da Nilipek. hakkında pek bilinmeyen bir detay olabilir ama söyleyelim: Sanatçı, dövme de yapıyor. Kimbilir belki onunla yollarınız bir dövmecide kesişir… Neden olmasın?
Müzik, sohbet ve eğlence yeniden bu civarlarda…
Başladığı günden beri sahneler arası bir müzik yolculuğuna dönüşerek bizi sevdiğimiz sahnelerde sevdiğimiz müzisyenlere buluşturan ve bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Jam Session konserleri, Nilipek.’in de dahil olduğu dijital platformdaki bir grup performansla geri döndü.
Sanal da olsa özlem duyduğumuz mekanlara giriş yaptığımız, ekranlardan da olsa pandemi döneminde müzikten kopmadığımız Jam Session konserleri, bu sene mekanlar arası yolculuk konseptiyle, The Irish Spirit YouTube hesabında.
Programın tamamını öğrenmek için The Irish Spirit Instagram hesabını takip edebilirsin. Aramıza katıl. Gözlerini kapat ve ruhunu dinle!
Kaynaklar: Milliyet, Xoxo Digital, Wannart, Redbull, Sonsöz