Türkçe pop dünyasının en yetenekli kalemlerinden Onurr, yeni şarkısı “Son Gecemiz Gibi” öncesinde Dergy’nin sorularını yanıtladı.
Sebla KOÇAN/ [email protected]
Müzisyen Onur Özdemir, kendi deyimiyle “8 patiden sorumlu bir baba” olmasının yanı sıra, INS ile birlikte kaydettiği “Erken Final” şarkısıyla üretimine son sürat devam ediyor. 15 Mayıs’ta da salgının ilk günlerinde kaleme aldığı “Son Gecemiz Gibi” şarkısı gelecek. Sakin dağıldıktan sonra bu konuda sürekli aldığı eleştirilere rağmen artık toparlanmış ve bu yıl bununla ilgili herkesi sevindirecek planları var. Ayrıca kafayı “afro beat”lere taktığını ve bu yüzden bir sürü farklı BPM’de şarkılar yazdığını da söylüyor. Pop dünyasının altın çocuğu Onurr, Dergy’nin sorularını açık yüreklilikle yanıtladı.
Merhaba, nasılsınız? Nasıl geçiyor karantinada günleriniz, neler yapıyorsunuz? Bu sürecin sizdeki yankıları nasıl oldu/oluyor?
Teşekkürler. Her şey bu sıra dışılık içerisinde kendimize dair rutinler yaratarak ve keşfederek geçiyor açıkçası. Başka sanatçılara yaptığım işler, kendim için yazdığım ve ufak ufak yayınlamaya başladığım şarkılar ve bunların videoları, ara ara canlı yayınlar, Fransızca çalışıyorum her gün, piyano etüdleri, olgunlaşmaya başlamış biber ve kişniş fidelerinin bakımı, ve toplamda 8 patiden sorumlu bir baba olarak çocukların günlük rutinleri derken aslında baya yoğun geçiyor diyebililirim 🙂 Tabi bunları yaparken içimde hep bir Madonna olduğunu unutmamak lazım: She’s my Queen Mama!
“Erken Final” INS ile birlikte yayınladığınız en yeni şarkınız. Nasıl tepkiler aldınız, sonuçlarından memnun musunuz?
Açıkçası biraz kendi keyfimiz adına çıkılan bir süreçti. Önce yalnızca YouTube sayfasına yükeyeceğimiz bir şey olacakken, gittikçe büyüdü, serpildi, yayınlandı ve radyolar çalıyor şu anda… O yüzden hem şaşırarak, hem de sırıtarak öyle mutlu mesut izliyoruz olan biteni. Genel olarak şarkımız sevildi diyebilirim.
15 Mayıs’ta yayınlayacağınız “Son Gecemiz Gibi” şarkılarınızı duyurdunuz. Anlatır mısınız biraz, nasıl bir şarkı bekliyor bizi, hikayesi nedir?
Şarkıyı koronayla ilgili gelişmeler ayyuka çıktığı bir anda, yurtdışında yazdım aslında. Biraz kreatif, biraz da bazı müzisyenlerle ortak yaptığımız bir kaç iş için gittiğim Hollanda’da, stüdyoda bayağı arkadaşlarımla çalışırken bir anda onlarca telefon gelmeye başladı. “Bu gece itibariyle tüm uçuşlar sona erecekmiş…” İki gün sonra atar topar dönebildim; ama dönmeden son gece, sevgilimle görüntülü konuşurken dünyanın sonu gelmiş olsa ne yapardık sorusuna cevaben, ilham alıp, yazdığım bir şarkı oldu “Son Gecemiz Gibi.”
Okumak için Berlin’e gittiniz ve hatta Oxford’da eğitim aldınız. Sanat tarihi ve arkeolojiyi çok sevdiğinizi söylemiştiniz. Akademisyen olmayı hiç düşünmediniz mi?
Aslında çok düşündüm ama hem müzik hayatı, hem de akademi birlikte çok zor olacaktı. En azından benim için… Çünkü akademik hayat sizi neredeyse 365 gün, 7/24’lük bir tutkuyla beklerken, müziğin derdi bundan da büyük 🙂 Hala aklımda UniOxford’a bir zaman sonra geri dönüp, 3 yıllık doktoramı yapmak var; ama buna özel vakit ayırmam lazım ve benim için biraz vakti var bence. Klasik Arkeoloji eğitimime bir süreliğine ara verdim diyelim.
“SAKİN DİNLEMEK İSTEYEN ÇOK İNSAN VAR ONLARA ULAŞMAK İSTİYORUM”
sakin’le ilgili size soru sormayalım artık diye düşünürken, geçtiğimiz günlerde Ghetto’da verdiğiniz “Sentetik Akustik” konserinin şarkılarını paylaştınız. Siz de özlediniz mi o günleri, şimdiki hissiyatınız nasıl?
Aslında ara ara hep özlediğimi söyleyebilirim; yalnızca, geri dönüşü olmayan bir yol olduğu için, insanların grup ısrarına hayıflanıyordum ilk zamanlar. Sanırım artık kendimi sakin dışında da ispat ettiğimi sandığım için, ‘anti-tez’ aşamasından ‘sentez’e evrilmiş bir durumda hissettiğimi söyleyebilirim Hegelci bir tabirle. Yeni açtığım YouTube kanalım “OnurrakaOnurÖzdemir”de yayınladım konser kaydını; ve daha birçok eski kaydı, demoyu… Yayınlamaya da devam edeceğim 🙂 Hatta sakin 2. albüm demolarını da dijital dinleme mecralarından yayınlamayı planlıyorum. Hayırlısı…
sakin Tribute Band fikrinizden biraz bahseder misiniz?
sakin dinlemek isteyen çok insan var ve artık sanırım, o şarkıları bu kadar çok dinlemek isteyen insanlara, belli aralıklarla ulaşmak ve onlarla beraber söylemek istiyorum. Mevzu aslında tamamen bundan ibaret! Hiçbir reunion, gündem yaratma, kimlik oluşturma, vs. durumları yok yani. Bunu maalesef sakin’deki grup arkadaşlarımla yapamayacağım için (çünkü bazısıyla büyük kopuşlardayız ve dönüşü imkansız!), en kolay ve kimsenin incinmeyeceği formül bir tribute band kurmakmış gibi hissettim. İsmi tam olarak ne olur bilemem ama eski sakin kadrosundan yalnızca ben varım bu oluşumda. Çıkacağım, ufak bir turne boyunca sakin şarkılarını hep beraber okuyacağız; sonra tekrar evlerimize dönüp, kendi hoşluğumuzda devam edeceğiz yine hayatlarımıza. Ara ara yaparız belki bu turneyi ama hayat gösterecek neler olur…
YouTube’da sakin ikinci albüm demolarınızı paylaştınız. Ayrıca her şarkının da kısa açıklamalarını yazdınız, çok güzel bir detaydı, bu da dinleyicilerin gözünden kaçmadı. Bu şarkıları ayrıca bir albüm gibi kaydetme ve official bir şekilde yayınlama niyetiniz var mı?
Evet dijital mecralarda yakın zamanda yayınlamayı düşünüyorum ama kapsamı, kaç şarkı, şarkıların hangi versiyonlar, vs. gibi biraz külfetli, dinleme, temizleme ve parlatma işleminde geçiyorlar kendileri şu anda. Az sabır, eli kulağında!
Bir müzisyen olarak aslında hakkını vererek rock da yapabiliyor, pop da yazıp söyleyebiliyorsunuz. Peki daha sonrasında tamamen rap veya elektronik gibi farklı janralarda da şarkılar yapma fikriniz var mı?
Bir süre içimden geldiği gibi her şeyi yayınlamayı düşünüyorum. Artık bağımsız bir müzisyenim ve bu müthiş bir şey. Stüdyoda canım ne isterse yazıyorum, kaydediyorum, mix-masteringini yapıp yüklüyorum, bir yandan klibini çekip, onu da yayına hazırlıyorum. O yüzden, şu aralar Afro her şeye kafayı takmış olduğum için farklı BPM’lerde tonla afro-beat şarkılar yazıyorum ve herhalde onları duyacaksınız bir süre.
sakin’den sonrasında özellikle ilk yıllarda epeyce eleştiriye maruz kaldınız, linç edildiniz. Tüm bu yorumlar sizi ne yönde etkiledi? Eleştiri kaldırabilen biri misinizdir?
Aslında eleştiri kaldıran biriyim ama saldırı, bela, küfür, vs. kaldırabilen biri hiç değilim. Çok kalbim kırıldı. Onlar beni anlamadı, ben de onları maalesef. 3-4 sene önce “Abi, Abi” diye heyecanla yaklaşan ufacık tipler, bir bakıyorum her koldan saldırıyor, küfür ediyor, hayatım hakkında hiçbir şey bilmezken tonla şey atıp, tutuyor. Maalesef, insanoğluna dair çok şey öğretti bu süreç. Belki insanlar bu kadar saldırgan davranmasaydılar, benim de onlara yaklaşımım başka türlü olabilirdi, ama öyle oldu işte. Artık hayatı olduğu gibi kabul ediyorum; ve olabildiğince tüm bu kötülükten, hasetten, makara kültüründen, kendimi olabildiğince arınmış tutmaya çalışıyorum. Sonuçta burası Türkiye ve herkes bir gün linci tadacaktır bu ülkede!
“SEZEN AKSU’YLA DAKİKALARCA TELEFONDA AĞLADIM”
En gereksiz bulduğunuz yeteneğiniz nedir sizce?
Tek göz kapağımı tam olarak pürüzsüz şekilde kapatırken, diğerini de tam açabiliyorum 🙂 Kas kontrolü baby’si!
Geriye dönüp baktığınızda, “Bu işe de keşke girmeseydim, keşke öyle yapmasaydım” dediğiniz bir şey var mı?
“Artist”in klibi esnasında tonla olay yaşandı ve adına ‘Peter’ diyen ‘Hakan’ isminde bir dolandırıcı bize dünyanın en saçma şeyini teslim etti. Sonra da, tam olarak konuya hakim olamadığımdan yayınlandı bu klip… Durduramadım. Halbuki çöpe atılabilirdi ama bunun mümkün olabildiğini dahi bilmiyordum. Müzisyen/promosyon/şirket/yönetmen eksenlerinden o kadar bihaber ve çaresizim yani. Maalesef hayatta oluyor böyle şeyler ya neyse 🙂
Bugüne kadar Ebru Gündeş, Hadise, Edis, Murat Boz, Gülşen gibi pek çok isme şarkı verdiniz ama herhalde Sezen Aksu’nun ağzından “Kurtlu Kuyu/Günaydın Memur Bey”i dinlemek başka bir şeydir. Ne hissettiniz o an, nasıl bir anısı var sizde?
Çıktığı gece, dakikalarca Sezen’le konuşup, beraber telefonda dinleyip, ağlamıştım. Hayat boyu, hep kendimi en dipte hissettiğim anlarda hatırlayacağım can simidimdir o gece. İyi ki oldu. İyi ki!
Küçüklüğünüzden bu yana sizin için idol olan, ilham aldığınız kimler var?
Çocukken ablamdan ötürü evde Erol Evgin çok dinlerdik; sanırım R’leri bastırarak okumayı ondan öğrendim. Sonra Sezen Aksu, Kurt Cobain, Dave Mustaine, Harun Tekin, Rufus Wainwright, Thom Yorke, Pharrell, will.i.am hep hayatımın belli döneminde ilham aldığım, öykündüğüm sanatçılar oldular. Şükranlar dolusu reverans hepsine!
Son dönem alternatif ve rap müzikte inanılmaz bir yükseliş var. Sizin severek dinlediğiniz, takip ettiğiniz isimler var mı aralarında?
Ezhel seviyorum, Lara Di Lara seviyorum ve tabii ki Ars Longa çok seviyorum!
