“Alien”, “Blade Runner”, “Gladiator” gibi birçok unutulmaz filme imza atan beyaz perdenin yaşayan efsanesi Ridley Scott, BFI Southbank’ta düzenlenen kariyer retrospektifinde yaptığı konuşmada günümüz sinemasındaki nitelik sorununa değindi: “Bugün üretilen filmlerin çoğu berbat. Çok fazla film çekiliyor ama değerli olan çok az.”
Scott’a göre, son yıllarda film sayısında yaşanan artış, kalite açısından aynı oranda bir karşılık bulmuyor. Yönetmen, bu vasatlık karşısında çareyi kendi filmlerini izlemekte bulduğunu da itiraf ediyor: “Bu korkunç bir şey belki ama kendi filmlerimi izlemeye başladım ve aslında oldukça iyiler. Hem de yaşlanmıyorlar. Örneğin “Black Hawk Down”u yeniden izlediğimde “Ben bunu nasıl çekmişim?” diye hayrete düşüyorum”.
Tüm olumsuzluklara karşın Ridley Scott bile tamamen karamsar değil. Mevcut tabloya rağmen küçük de olsa bir umut ışığı bırakarak, “Arada bir gerçekten iyi bir film çıkıyor, tamamen umutsuz değilim” sözleriyle sinemada hâlâ değerli işlerin üretildiğini vurgulamaktan da geri kalmıyor..
Scott’ın bu değerlendirmeleri, usta yönetmenlerin son yıllarda dile getirdiği soruyu yeniden gündeme taşıyor: “Çokluk mu, nitelik mi?” Artık film üretimi hiç olmadığı kadar kolay; asıl tartışma ise bu kolaylığın sinemanın kalitesine ne kattığı ya da ondan ne götürdüğü olacak gibi görünüyor.