Ana SayfaHaberlerRyuichi Sakamoto 71 yaşında aramızdan ayrıldı

Ryuichi Sakamoto 71 yaşında aramızdan ayrıldı

Müzik tarihine damgasını vurmuş besteci, yapımcı, oyuncu ve yazar Ryuichi Sakamoto tedavi görmeye devam ettiği rektum kanseri sebebiyle hayatını kaybetti.

50 yıllık kariyeri boyunca tüm dünyada müziğe yön veren öncü işlere imza atmış Japon müzisyen Ryuichi Sakamoto’yu kaybettik. Son on yıldır önce gırtlak kanseri olmak üzere hastalıklarla boğuşan ve buna rağmen tedavisi sürerken sanatını üretmeye bir an olsun ara vermeyen efsane müzisyen son iki yıldır mücadele ettiği rektum kanserine yenik düştü. En son bu senenin başında, kendi doğum günü olan 17 Ocak tarihinde yayınladığı “12” isimli yeni solo albümüyle 2023’ün de en iddialı kayıtlarından birine müzik dünyasına hediye eden Sakamoto’nun vefatı tüm dünyada yankı uyandırdı.

Sanatçının resmi sosyal medya hesapları üzerinden 28 Mart Salı günü hayatını kaybettiği ve yakın çevresinin katılımıyla basına duyurulmayan bir cenaze töreni düzenlendiği açıklandı. Son albümü “12” ile hastanedeki tedavisinden eve döndüğünde yaptığı bestelerini müzikseverlere sunan Sakamoto, parçaları bestelendikleri tarihlerle isimlendirerek içinden geçtiği süreci sanatı aracılığıyla ölümsüzleştirmişti. Çıktığı andan itibaren birçok otorite tarafından yılın şimdiden en iyi işlerinden biri olarak görülen albüm, sanatçının hayattayken yayınladığı son eseri olarak biz hayranlarına kaldı.

Ryuichi Sakamoto

1970’li yıllarda kurduğu elektro-pop grubu Yellow Magic Orchestra ile 80’lere damgasını vuracak müzik tarzının öncüsü olmuştu. Bir dönemi şekillendiren müzik aktörlerinden biri olarak grubuyla yakaladığı başarı hızlıca uluslararası üne kavuşmasına da yol açmıştı. Daha sonra her biri başyapıt seviyesindeki solo işleri ve bazı büyük Hollywood filmleri için bestelediği müziklerle kariyerini bugün bildiğimiz ulaşılması güç mertebeye taşımıştı. Hem ilk oyunculuk deneyimini hem de ilk film müziği bestesini icra ettiği, Nagisa Ôshima’nın yönettiği ve başrolünde David Bowie’nin yer aldığı klasik filmi “Merry Christmas, Mr. Lawrence” ile BAFTA ödülü kazanmıştı. Daha sonra Bernardo Bertolucci’nin klasik filmi “The Last Emperor” için yaptığı bestelerle Oscar, Altın Küre ve Grammy ödüllerinin de sahibi olmuştu.

Son 50 yıldır ürettiği işlerle her daim sanatın birçok dalında iz bırakabilmiş, bazı türleri ve yeni sanatçıları kökten etkileyebilmiş böylesi bir efsaneyi kaybetmenin, yalnızca kendisini anmayı yetersiz kılacak büyük bir boşluk bıraktığının farkındalığıyla çok daha üzgünüz. Kendisine, kendi kalbinden çıkan sesleri sahnede icra ettiği otoportresinin performansıyla veda edelim.

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR