Elektronik müziğin en yetenekli ve en gizemli DJ’lerinden Serhat Durmuş, ilk röportajını Dergy’e verdi.
Sebla KOÇAN / [email protected]
Serhat Durmuş, elektronik müzik dünyasının en yetenekli ve en gizemli isimlerinden biri… Sosyal medyada pek görünmüyor. Hakkında bilgi edinebilmek neredeyse imkânsız. Ama şarkıları dünya çapında başarı kazanıyor, milyonlarca dinleyiciye ulaşıyor. “La Câlin”, “Hislerim”, “Minnet Eylemem” gibi Trap hitleriyle konuşuluyor. ABD’den Orta Doğu’ya, Doğu Avrupa’dan Asya’ya dünyanın dört bir yanında hayranları var. Serhat Durmuş’a, NOES’le birlikte yaptığı yeni şarkısı “Imagine” vesilesiyle sorularımızı yönelttik.
Hakkınızda çok fazla şey bilmiyoruz. İzmir doğumlu olduğunuzu biliyoruz sadece. Müzikten önce hayatınızda ne vardı? Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Tabii ki, 10 Nisan 1998 İzmir doğumluyum ve burada büyüdüm. Müzikten önce pek çok farklı sektörde iş deneyimlerim oldu ama kendimi müzikte buldum. Müzikte de başarılı olmamın sebebini biraz asosyal büyümüş olmama bağlıyorum açıkçası. Çünkü ben oyun oynayacağım zamanlarda bile kendimi tamamen dış dünyaya kapatıp, müzik dünyasında dolaşan bir çocuk oldum. Asla pişman değilim. Şimdi soracak olursanız, hala genellikle evde vakit geçiriyorum. Yani Korona hayatımda pek bir şey değiştirmedi 🙂 Eğer bir gün sosyal olacak olursam, bu yurt içi ve yurt dışında vereceğim konserler dolayısıyla olur. Yalnızca müzik için her şarta uyum sağlayabilirim.
Hem pek çok şarkıyı remix’lerle yeniden yapılandırıyor, hem de sıfırdan şarkılar üretiyorsunuz. Hangisi size daha çok keyif veriyor?
İkisini de çok keyifle yapıyorum ve bunları yaparken kendimi çoğu zaman kaybediyorum. Bu yüzden benim için pek bir şey fark etmiyor. İkisinde de duygularımı yoğun bir şekilde aktardığım için böyle bir ayrım yapamıyorum.
Sıradan bir gününüz nasıl geçiyor, bize anlatır mısınız?
Evde vakit geçirmeyi dışarı çıkmaya göre daha fazla tercih ediyorum. Çünkü evdeyken daha galiba daha mutluyum, genellikle bilgisayar başındayım. Sürekli bir şeyler araştırmayı, yeni şeyler izleyip veya uygulayıp öğrenmeyi çok keyifli buluyorum.
“SÜREKLİ BİR TEMPO İÇİNDE KALMAK BENİ MOTİVE EDİYOR”
DJ’lik ve prodüktörlük yapmaya karar verdiğinizde hedefiniz neydi? Bugün geldiğiniz noktada ne kadarına erişmiş hissediyorsunuz kendinizi?
Kendimi hiç bir zaman belirli konuma yerleştiremiyorum, hep daha fazlasını istiyorum. Bu yüzden de müziğe başladığımdan bu yana “Tamam, bu kadarı bana yeter bence” demedim. Bu yüzden henüz hedeflerime ulaştığımı düşünmüyorum. Geldiğim noktadan tabii ki gayet memnunum fakat ilerisi için hala daha çalışıyorum.
İşiniz eğlendirmek, ama bazı şarkılarınızda da hüzün ve neşeyi bir arada yaşayabiliyoruz. Moraliniz bozuk olduğunda toparlanmak için neler yaparsınız?
Şöyle söyleyeyim, yaptığım müzikleri çok üzgünken ya da çok mutluyken yapmıyorum. Ruh halim tabii ki etkiliyor fakat o an çok mutluyken çok hüzünlü şarkılar yapabiliyorum yada tam tersi… Moralim bozuk olduğunda genelde kafamı dağıtmak için oyun oynarım veya müzik ile ilgili yeni şeyler denerim, öğrenirim. Sürekli bir tempo içerisinde kalmak beni motive ediyor.
Bugüne kadar dinleyicisi olarak sahnede izleyip sizi havalara uçuran performans kimindi, hatırlıyor musunuz?
Açıkçası bu zamana kadar canlı izlediğim performanslar arasında beni havalara uçuran bir performansla karşılaşmadım. Ama “wow!” dediğim bir performans var ki, o da Travis Scott’ın AstroWorld turunda Charlotte, NC’deki performansıydı. İnternetten izledim tabii ki ve ekran başında bile inanılmaz bir keyif yaşadım.
“PANDEMİ SONRASINDA PERFORMANSLARIMA BAŞLAYACAĞIM”
ABD’den Orta Doğu’ya, dünyada pek çok dinleyeniniz var. Mart’taki Pakistan performansınızın pandemi sonrası iptal olduğunu biliyoruz. En çok hangi ülkeye gidip çalmak isterdiniz? Pandemi sonrası planlarınız neler?
Pakistan performansım biraz şanssızlığa denk geldi. Orada da çok fazla sayıda dinleyicim olduğu için oldukça heyecanlıydım fakat maalesef etkinlik gerçekleşemedi. Pandemi sonrası gerçekleştirmeyi düşünüyorum. Öncelikle Türkiye’deki performanslarla başlayacağım. Sonrasında dediğiniz gibi ABD’den Orta Doğu’ya, Avrupa’dan Asya’ya dünyanın bir çok yerinde sahne alacağım.
Sizi “Alive” klibinizde ve son dönem fotoğraflarınızda maskeli görüyoruz. Şimdiyse hepimiz maske takmak durumundayız. Bu ilginç tesadüfe ne diyorsunuz?
Benim için de değişik bir sürpriz oldu. Bu konuyla alakalı çok fazla yorum ve mesaj aldım, baktıkça gülümsedim. Trajikomik bir durum, sanırım artık tek isteğim hep birlikte biran önce maskelerimizden kurtulabilmemiz.
Merchandise ürünleriniz çok şık görünüyor, devamı gelecek mi?
Pandemi dolayısıyla biraz aksadı. Ama bu krizi sanırım bir fırsata çevirebildik çünkü daha fazla tasarım yapma imkanımız oldu. Umarım en yakın zamanda yeni ürünleri de dinleyicilerime sunabileceğiz.
YouTube’da en çok abonesi olan Türk müzisyenler içindesiniz. Bu başarı size neler hissettiriyor?
Şu an da bir milyondan fazla aboneye ulaştım. Benim için tabii ki yeterli değil ama bunun için kutlama yapmaktan çekinmedim. Gerçekten çok güzel bir hissiyat ve ben bunun için çok çalıştım. Bu yüzden çok mutluyum.
Türk DJ’ler özellikle de son yıllarda büyük global başarılar yakalıyorlar, siz de onlardan birisiniz. Sizin gibi setin başında olan isimler arasında sevdiğiniz, takip ettiğiniz isimler var mı?
Sürekli takip ettiğim isimler yok ama yakın arkadaşlarım Batuhan Öneş’in (BÖ) ve NOES’in yaptıkları çalışmaları beğenerek takip ediyorum.