Yetenekli müzisyen Sezgin Alkan, Dergy’nin sorularını içtenlikle yanıtladı.
Sebla KOÇAN / [email protected]
Başarılı müzisyen, piyanist Sezgin Alkan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan mezun oldu. Daha çok dünya müziği ve new age türünde şarkılar yaptı. Uzun zaman Cem Adrian’la çalıştı, çalışmaya da devam ediyor. Halil Sezai, Ceylan Ertem, Yeni Türkü, Pamela Spence gibi isimlerle birlikte çaldı. Geçtiğimiz günlerde Mercan Dede’yle birlikte yeni şarkısı “Uzak”ı yayınlayan yetenekli müzisyene merak ettiklerimizi sorduk.
Konservatuvarlı bir sanatçısınız. Müzikle olan ilk temasınız nasıl oldu, aileniz mi sizi yönlendirdi? Neler dinlenirdi siz küçükken evde?
Merhabalar. Müzikle ilk temasım 5 yaşımdayken babamın bana bir klavye almasıyla başladı. Kendisi de müzisyen olduğundan dolayı evimizden nota sesleri eksik olmuyordu açıkçası.
Yıllardır pek çok isimle aynı sahneyi paylaştınız. Yine de sizin için birlikte çalışması özel olan bir isim var mı aralarında?
Tüm çalıştığım sanatçıların ayrı bir yeri ve hikayesi var hatrımda. Ama tabii ki Cem Adrian ismi benim için çok önemli, çok kıymetli.
Bu kadar uzun zamandır müziğin içindesiniz ama ilk albümünüz En Değerli Siyahım için 2018’i beklediniz. Neden bu kadar beklediniz, doğru zamanın geldiğini nasıl hissettiniz?
Özellikle beklemedim açıkçası. Sadece doğru zamanı hissettim. “En Değerli Siyahım” adını bir albüme vermek de duygusal açıdan ayrı bir değere ve öneme sahip benim için.
“Üretmedikçe kendimi rahat hissetmiyorum” diye bir sözünüz var bir röportajınızda. Üretmek, yeni eserler ortaya çıkarma süreciniz nasıl?
Yaşadıklarım, gülüşlerim, ağlayışlarım bir anda ortaya çıkıyor, notaya dökülüyor. Hiçbir zaman “ben şimdi beste yapayım” diye oturmadım piyano başına.
Eda Baba’yla birlikte “Mağusa Limanı” türküsünü yeniden yorumladınız. Nasıl karar verdiniz bu türküyü yorumlamaya?
Eda çok saygı duyduğum biri. Gerek sesi, duruşu, müziği ile. Çok sevdiğim bir türkü olmuştur hep Mağusa Limanı. Evde çalarken de bir anda Eda’nın sesi yankılandı kulağımda. Sanki hep söylüyormuşum gibiydi. Teklifimi de kırmadı ve mükemmel bir şekilde icra etti. Kendisine tekrar teşekkür ederim.
“YAŞADIĞIMIZ COĞRAFYA ÇOK RENKLİ”
Piyano dışında çaldığınız başka enstrümanlar da var mı?
Piyano dışında trompet çalıyorum, eskisi kadar iddialı olmasam da…
Enstrümantal müziğin ülkemizde dinleyicisi nasıl tanımlanabilir sizce, şarkılarınıza gelen tepkileri düşündüğünüzde nasıl değerlendiriyorsunuz bunu?
Türkiye enstrümantal müzik konusunda çok geniş bir dinleyici kitlesine sahip. Yaşadığımız coğrafyanın da renkliliği bu konuda önem taşıyor tabii ki.
İlk izlediğinizde kalbinizi yerinden oynatan, belki o an sahnede olma heyecanını size veren o şarkı / klip hangisiydi?
Andrea Bocelli – Melodramma.
Gözlerinizi kapattığınızda kendinizi ilerde nasıl bir sahnede, nasıl bir seyirciye çalarken hayal ediyorsunuz?
Senfonik bir sahnede, Kuzey Avrupa ülkelerinden birinde. İzlanda olabilir mesela. Sessiz çığlık diyebileceğimiz bir dinleyici kitlesiyle.
Kendi şarkılarınızın dışında piyanonun başındayken çalmaktan en çok keyif aldığınız şarkı hangisi?
Çok fazla şarkı var bununla ilgili. Seçim yapmam cidden çok zor.
