Yüzlerce oyuncu, yönetmen ve sinema dünyasından profesyonel isimler, Filistin halkına karşı soykırım yapan İsrail devletinin yaklaşımı sebebiyle İsrailli film kuruluşlarıyla çalışmayacaklarına dair yeni bir ortak bildiri imzaladı.
Film Workers for Palestine isimli 2024’ün başında faaliyet göstermeye başlamış olan sivil toplum örgütünün çabalarıyla başlayan hareket, bu son gelişmeyle film endüstrisinden çok geniş bir katılım toplamış oldu. Bildiriye destek verenler açıklamalarında, “Film sektöründe faaliyet gösteren ve Filistin halkına karşı sürdürülen soykırım ve ırkçılık suçlarına karışmış olan İsrailli kuruluşların -festivaller, sinemalar, yayıncılar ve yapım şirketleri de dahil- filmlerini gösterime sokmamaya, bu kuruluşların işlerinde yer almayıp herhangi başka bir işbirliğinde bulunmamaya söz veriyoruz. Film yapımcıları, oyuncular, film endüstrisi çalışanları ve kurumları olarak, sinemanın toplumdaki algıları şekillendirme gücünün farkındayız. Devletlerin çoğunun Gazze’deki soykırıma göz yumduğu bu krizde, bu katliama ortak olanlarla mücadele etmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.” ifadelerine yer verdi.
İmzalayanlar arasında Yorgos Lanthimos, Ava DuVernay, Asif Kapadia, Boots Riley, Joshua Oppenheimer, Olivia Colman, Mark Ruffalo, Tilda Swinton, Javier Bardem, Ayo Edebiri, Riz Ahmed, Josh O’Connor, Cynthia Nixon, Julie Christie, Ilana Glazer, Rebecca Hall, Aimee Lou Wood, Ken Loach, Benedict Wong ve Emma Stone gibi sinema dünyasından öne çıkan isimler yer alıyor. İmzalayan isimler; festivaller, sinemalar, yayıncılar ve yapım şirketleri de dahil olmak üzere bu suça ortak olan İsrailli kurumlarda film gösterimi yapmayacak, bu kuruluşların filmlerinde rol almayacak ve herhangi bir iş birliği içinde çalışmayacak. ‘’Suç ortaklığı’’ kavramını ise ‘’soykırımı aklamak veya meşrulaştırmak ve/veya bunları uygulayan hükümetle ortaklık yapmak” şeklinde açıklıyorlar. Bildiride, suç ortağı olmayan birkaç İsrailli film kuruluşu olduğu da belirtiliyor.
İmzacılar arasında yer alan senarist David Farr yaptığı açıklamada, “Soykırımdan kurtulanların soyundan gelen biri olarak, onlarca yıldır topraklarını ele geçirdikleri Filistin halkına sömürge uygulayan ve şimdi de Gazze’de soykırım yapan İsrail devletinin eylemlerinden dolayı üzüntü ve öfke duyuyorum. Bu bağlamda, çalışmalarımın İsrail’de yayınlanmasını veya sahnelenmesini destekleyemem. Bu bildiri çağrısı, vicdan sahibi tüm sanatçılar tarafından desteklenmeli.” dedi.
Yeni imza kampanyası, sinema sektöründe İsrail’in Gazze’deki savaşını protesto etmek için son zamanlarda artan girişimlerin ardından geliyor. Bu yazın başlarında Joaquin Phoenix, Pedro Pascal, Ralph Fiennes ve yönetmen Guillermo del Toro da dahil olmak üzere yüzlerce oyuncu ve film yapımcısı, film sektörünün İsrail’in Gazze’deki ölümcül askeri harekatı karşısındaki sessizliğini kınayan bir mektup imzalamıştı. Ayrıca geçtiğimiz hafta Venedik Film Festivali’nde prömiyeri yapılan ve yapımcılığında Brad Pitt ve Joaquin Phoenix gibi isimlerin yer aldığı The Voice of Hind Rajab filmi de Filistin sloganları ve Filistin bayrağı eşliğinde alkışlarla karşılanmıştı.
Daha da geriye gidersek uluslararası film endüstrisinin Güney Afrika’daki ırkçılık rejimine de karşı güçlü bir ses çıkardığını görüyoruz. 1987 yılında ödüllü film yapımcıları Martin Scorsese ve Jonathan Demme tarafından kurulan Filmmakers United Against Apartheid (Irkçılık Karşısında Birleşen Film Yapımcıları) isimli oluşumun yönlendirmesiyle önde gelen 100 yapımcı, filmlerinin Güney Afrika’da gösterime girmesine karşı çıkmıştı. Bir gün önce yayınlanan bildiride de 1987 yılındaki girişimden ilham alındığı not edilmiş.