Hafızanızın sinema bölümünde eminim aşklarına, kişiliklerine ve uyumlarına hayranlık duyup, onları kalbinizde özenerek sakladığınız çiftler vardır. Tahmin edersiniz ki bende bu biriktirme ziyadesiyle mevcut. O sebeple sizinle ortak paydada buluşabileceğimi tahmin ettiğim çiftlerden bir kaçını hatırlayalım istedim.
Neslihan Atcan ALTAN
Jacob ve Hannah (Crazy, Stupid, Love.)/ Sebastian & Mia (La La Land)
Her kim ki Ryan Gosling ve Emma Stone ekranda iyi bir çift değil der, o kişiyi Allah taş eder bak. Crazy, Stupid, Love. filmini izlemeyen varsa mutlaka izlesin, izleyen de zaten dediğime katılacaktır bir sosyopat değilse. İkisinin de filmdeki şirin, iyi niyetli, şaşkoloz halleri, birbirlerine yaklaşımları ve uyumları bence binde bir görülecek doğa olayı. Size “Dirty Dancing” hareketi sahnesini hatırlatırım. Aynı şekilde “La La Land”de olanları hatırlarsınız herhalde. Benim için filmin en romantik sahnesi Mia’nın Sebastian’a zorla A Flock of Seagulls’ın ‘I ran (So Far Away)’ parçasını icra ettirip söylemesidir. İkisinin de sevimliliğini al şirinlik muskasına koy, sonra yastığına mı dikersin muskayı, ne yaparsın, orasını ben bilemem. Filmin devamı biraz ağlamalı ama olsun.
Sandy & Danny (Grease)
“Grease”in asi çocuğu Danny’miz ve iyi aile kızı Sandy’mize bir saygı duruşunda bulunalım istedim. Politik doğruculuk çerçevesinden baktığımızda epey sıkıntılı durumlar saptasak da benim şu an saptayacak yerlerim ağrıyor. O yüzden romantik ve aymaz bir pencereden bakıp okulun popüler çocuğu ve yeni kızı stereotipini dibine kadar kutlamak istiyorum. John Travolta’nın boncuk gözlerine ve maharet dolu dansına mı bakayım, Sandy’nin pastel tonlarda cici kızlığına bir türlü gıcık olamayışıma mı yanayım falan derken ikisinin türlü düet, dans, kavga gibi her yüzyılda manasızlığını ve fakat geçerliliğini korumuş dalgalarla kalbime girişini önleyemedim. Serseriler sizi!
Neo & Trinity (Matrix)
Benim gözümde Matrik’te -evet Matrik’te- Trinity hemşiremden daha hakikatli, daha cool bir karakter yok. Onun serinkanlılığını hiçbir zaman kaybetmeyerek esmesi ama gürlememesi -tatava yapmaması manasında-, fiziği ve tarzı beni benden almıştı. E, Neo da fena değil. Öğrenmeye açık, ne oldum delisi biri değil, Trinity’ye bakıp aşık olan akıllı bir çocuk. Dolayısıyla ikisinin sinerjisi -sonunda bu lafı da ettim-, kimyası -ben neler diyorum?- o kadar tutmuş ki- üste dikilen tüy- yan yana görmekten her zaman keyif alacağımız bir ikili olmuşlar. Oya- Bora gibi ama değil. Hiç değil ama. Bu referansı da anca benim kuşak anlar gibi.
Michele & Alex (Les Amants Du Pont- Neuf)
Oya- Bora derken işte böyle kafa üstü çakarım adamı yere falan dermişim. -falan dermişim?- Oradan buraya köprü benim matrikte böyle kurulur işte! Bizde “Köprü Üstü Aşıkları” ismiyle gösterilmiş bu Juliette Binoche show’u, eşlikçisi Denis Lavant’la birlikte bizleri ya da beni höykürterek ağlatan bir aşk hikayesi. Bu ikilinin birbirlerinde şifa bulmaları/ bulamamaları, birbirlerine sığınmalarındaki o naiflik, umut ve umutsuzluğun sırt sırta verişi, karakterlerin ölüme ve hayata el ele koşuşları, her şeyin kolaylığı ve zorluğunu izlerken ne çok diledim mutlu bir sonu. Bitti.
Sally & Harry (When Harry Met Sally)
İlişkilerin kaotik düzeni içinde birbirlerinden bu kadar farklı olup da kusursuz bir ahengi yakalayan kaç çift olabilir? 28 mi? 513 mü? Kaç kardeşim, kaç? Temelini sağlam bir dostluğun oluşturduğu dürüst ve yalın bir aşkın aşağı yukarı neye benzediğini izlediğimiz bu filmde Meg Ryan bebeğinin, totoz kafalı Billy Crystal’la büyülü eşleşmesinde ikonlarımdan Nora Ephron’un payı büyük, zira o böylesine zeki bir senaryoyu keskin mizahını aşkla ustaca birleştirerek yazmasaydı biz de bu pamuk şekeri çiftten mahrum kalacaktık. Bu ikisinin bildiğin ev hattı telefonla saatlerce konuşup film izledikleri sahnelerin duru romantizmini biraz zor bulursunuz. Bu da felaket tellalı personamdan size kehanet.
Daha bahsetmek istediğim tonlarca çift var ama yerim dar. Mesela “Dangerous Liaisons”un John Malkovich ve Glenn Close’un canlandırdığı Vicomte de Valmonte ve Marquise de Merteuil karakterleri bize çiftler arasında çekim ve uyum nedir, nasıl yok edici bir güce sahip olunur dersi verirler. Alana tabii. Almayan yine tın tın. Tamam o zaman. Görüşürüz.