Son single’ı “Garantim Yok”la selam eden başarılı rap sanatçısı Sokrat St.’yi Dergy’de ağırladık.
Sebla KOÇAN / [email protected]
32 yaşındaki Samet Gönüllü, ya da onu tanıdığımız mahlasıyla Sokrat St., diskografisinde mutlaka kendinize göre bir eser bulabileceğiniz üretken bir rap sanatçısı. Bugüne kadar Emre Aydın, Deniz Tekin, Ozbi gibi farklı müzik türlerinden pek çok sanatçıyla işbirlikleri yaptı. Şanışer’le olan dostluğu ise ayrı bir bahsi hak ediyor. İkili çoğu zaman konserlerini birlikte veriyor, hatta geçtiğimiz yıl Sokrat St. Şanışer için “Dostum” adında bir şarkı yayınlayarak ona bir doğum günü hediyesi de vermişti. Yetenekli MC, “Ben iyi insan olmayı Sarp’tan öğrendim gerisi teferruat” diyor, bu dostluk hakkında. Yayınladığı son şarkı “Garantim Yok”ta gerçekliğin içinden bir yol hikâyesi anlatan Sokrat St.’yi Dergy sayfalarına konuk ettik.
Son şarkınız “Garantim Yok” yükü ağır bir şarkı. Kaygılar, kızgınlıklar ve yalnızlığın gölgesi var şarkıda. Hayatından insan eksiltmek, kendini kandırmak gibi pek çok detayda kendimizi bulabildiğimiz bir şarkı bu. Ne zaman yazmıştınız, kısaltmak durumunda kaldığınız yerleri oldu mu, biraz şarkının hikâyesini ve yapım aşamasını anlatır mısınız bize?
Bir şarkıyı yazıp yayınladıktan sonra derinlerine inmek büyüsünü kaçırıyor gibi geliyor. Kısaca bir yol arayışı diyebilirim. Şarkıyı kısaltmadık ama aranje aşamalarında bir takım değişiklikler yapmamız gerekti.
Çoğu dinleyici Hip hop kültürü içinde olan hemen herkesin çok zengin olduğu, çok şaşalı hayatlar yaşadığı algısıyla bazen rap müziğe mesafeli durabiliyor. Aslında bizim eskilere dayanan bir tevazu kültürümüz de vardır, siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geçmişte yoksul bir hayat yaşamış insanların başarılarını göstermek istemesi anlaşılabilir bir durum. Aslında mütevazı olan birçok insanın dahi bunu yaptığına şahit oldum bazen. Bana bu durum tercih meselesi gibi geliyor.
Rap müziğe şiir yazarak başladığınızı biliyoruz. Şiir yazmaya hala devam ediyor musunuz? Son dönemde rap dünyasında yayınlanan şarkıları sözleri açısından nasıl buluyorsunuz?
Tam anlamıyla şiir yazıyorum diyemem ama Toska albümünde iki şarkım şiir formunda. Bazı şarkılar lirikal anlamda pek önemsenmemiş gibi ama eğlence dünyasına sunulan işlerde böyle bir zorunlulukları da yok zaten.
Bir röportajınızda geçmişte çok pişman olduğunuz şarkı yaptığınızı söylemiştiniz. Şimdi bu konuda kendinize nasıl bir yol haritası çizdiniz? Bir şarkı tam olarak içinize nasıl siner, üzerinde çok çalışarak mı, bir süre onu unutup yeniden kurcaladığınızda mı mesela?
Şarkılarımın kimliğim gibi olması gerektiğine inanıyorum. Dolayısıyla içime sinmesi için teknik gerekliliklerden ziyade “onu neden dedim” diyebileceğim bir cümle içermemesi önemli.
Size göre iyi bir rap şarkısı yapmanın belirli bir matematiği var mı? Gerçekten yaşanmış hikâyelerden bahsetmek o şarkıyı daha da değerlendirir mi yoksa altyapı, sound gibi unsurlar daha mı önemli iyi bir şarkı için?
Benim hayalim ikisini de bir arada yapabilmek. Günümüzde güçlü bir sound tek başına da taşıyabiliyor şarkıyı. Her anlamda doyurucu şarkılar yapabilmek istiyorum.
Yaş aldıkça dert ettiğiniz şeyler değişti mi? Kendinizi gençlik yıllarınıza göre değerlendirdiğinizde, şimdiki bakış açınız sizce müziğinize nasıl yansıdı?
Tabi, dert ettiğim her şey değişti diyebilirim. İnsan büyüdüğünde başkalarını da düşünebiliyor sanırım 🙂 Çocukluğumda kurduğum tüm empatilerin merkez noktası yine bana çıkıyormuş gibi. Haliyle müziğimin de karakteri değişti.
Hayatınızda kendinizle gerçekten gurur duyduğunuzu hissettiğiniz an ne zamandı? Ne olmuştu ve o duyguyu yaşadığınızda hissettikleriniz ne kadar sürmüştü?
İlk kez ailemin yanında biri benimle fotoğraf çekildiğinde yaşadım bu duyguyu. Birilerine kendimi sevdirmiş olduğumu aileme kanıtlamak o an için çok değerli ve ihtiyacım olan bir şeydi.
Şanışer’le olan dostluğunuz pek çok dinleyici için de özel bir durum. Sahnede olan uyumunuz, birlikte çıktığınız yoldaki yol arkadaşlığınız dinleyicilerinizi de mutlu ediyor. Arkadaşlık, dostluk kavramı sizin için ne ifade ediyor?
Ben iyi insan olmayı Sarp’tan öğrendim gerisi teferruat 🙂
KISA KISA
- En son izlediğim ve son dönemde beni en çok etkileyen film Paddleton
- Yurtdışında yaşayacak olsam Roma’da yaşamak isterdim.
- En sevmediğim huyum çok kafaya takmak
- Konserini izlediğimde beni havalara uçuran, bana “Ben de sahnelerde olacağım” dedirten o ilk performans M.O.P. Ante UP
- Çocukluğumu düşündüğümde hatırladığım ilk şey bir patika yürüyüşü
- Müzik listemdeki en absürd şarkı Lily Allen- “F.ck You”
