Kariyerine 10 stüdyo albümü ve kalbimize nakşolmuş yüzlerce şarkı sığdıran 53 yaşındaki Teoman, rock’n roll ruhunun hakkını sonuna kadar veriyor.
Pop müziğin yükselişini sürdürdüğü 90’ların sonunda, şarkılarıyla, duruşuyla ve kendine has tarzıyla pek çok dinleyicinin kanına rock’n roll ruhunu zerk etmeyi başarmış bir isim, Teoman. İşte gündemden asla düşmeyen kendine has ironik tavrı, eğlenceli demeçleri ve ruhumuza işleyen şarkılarıyla Teoman hakkında bilmeniz gerekenler.
SOSYOLOJİ MEZUNU BİR ROCKSTAR
Ataköy Lisesi’nin ardından Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitirdi. Sonrasında müzik kariyerine 1986 yılında kurduğu Mirage adlı grupta vokal yaparak başladı. Grubun dağılmasından sonra ise Mavi Sakal, Indians, Black Rose, Işığın Yansıması gibi gruplarda çalıştı ve sonra müzik kariyerine solo çalışmalarıyla devam etti. Teoman’ın hayatını değiştiren ilk şarkısı, ilk albümünün de açılışını yapan “Ne Ekmek Ne de Su”. Barlas’la birlikte yaptığı bu şarkı, 1996 yılında Teoman’ı Roxy Müzik Günleri’nde birinciliğe taşıyan şarkıydı. “En İyi Beste” ödülünü alan bu şarkının yanı sıra Teoman “Yollar” şarkısıyla da “En İyi Söz” ödülü almıştı.
“KIZIM, SAKIN BENİM GİBİ OLMA!”
Teoman’ın Ayşe Kaya ile olan evliliğinden bir kızı oldu. Bugün 7 yaşına gelen Zeyno hakkında şöyle diyor babası: “Evlilik bana göre değil. Hatta düzenli bir ilişki bile kuramayacak kadar dağınığım. Galiba yalnız kaldım. İnşallah kızım hayırlı çıkar. Ben de harika bir baba olurum. Ama uzun zamandır aklımda yazmak istediğim bir şarkı var: ‘Kızım, benim gibi olma!’ Benim yaptığım hataları yapsın istemiyorum. Ben çok hayalperest, laf dinlemez, burnunun dikine giden biriydim. Annemi de huzursuz edecek çok şey yaptım, istemeden. Kızım beni üzmesin istiyorum.”
TEOMAN’A GÖRE GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ ŞARKISI “PARAMPARÇA”
Teoman diskografisinin kilometre taşı olan şarkılarından biri, “Paramparça.” Teoman, bu şarkının gelmiş geçmiş en iyi şarkısı olduğunu düşünüyor ve daha iyisini yazamayacağını söylüyor: “Bugün benim doğum günüm/ Hem sarhoşum hem yastayım/ Bir bar taburesi üstünde/ Babamın öldüğü yaştayım…” “Benim için ‘İngilizce gibi söylüyor’ derler ama yanlış bir yorum o. ‘R’yi öyle söylüyorum ben, ‘r’lerimde problem vardı çocukken. Buna da şükretsinler yoksa Beyaz gibi konuşacaktım. ‘Pağampağça’ diyebilirdim yani”, diyor gülerek. Bu şarkıyı, vefatından kısa bir süre önce Müslüm Gürses’in yorumladığını da ekleyelim.
SALINGER’IN ROMANINDAN ESİNLENMİŞTİ
Teoman’ın Türkçe rock müziğin çehresini değiştiren albümlerinden biri de, 2001 yılında yayınladığı Gönülçelen. Peki, J.D. Salinger’ın “Çavdar Tarlasında Çocuklar” kitabınının uzun zamandır “Çok Satanlar” listesinde olmasıyla Teoman’ın bir ilgisi var mı? Kesinlikle var. Zira Teoman’ın “Gönülçelen” şarkısına da ilham veren kitap, Salinger’ın bu kitabıydı. Hatta Teoman’ın şarkı sözlerini bu kitabın arka kapağına yazdığı da rivayet edilir. Kitabın orijinal adı, “The Catcher in the Rye” Türkçe’ye ilk olarak “Gönülçelen” adıyla çevrilmişti.
DEMEÇLERİYLE EĞLENDİREN BİR KARAKTER
Teoman’ın arası basınla hiçbir zaman çok iyi olmadı. Müzik dışında, özellikle de magazin basını tarafından sıkıştırıldığında birbirinden ilginç yanıtlar vererek gündem oldu. Hayata dair tespitleri de sosyal medyada “Teoman tipi mutsuzluk tanımları” gibi konuları popülerleştirdi. “Gençliğimin zirvesindeyim aşağı atlamayı düşünüyorum”, “Benim güvendiğim dağlara olabilecek tüm doğa olayları oldu” gibi cümleleriyle sosyal medyada viralleşti. Teoman’a muhabirin sorduğu “Teoman bey Ramazan geldi ne düşünüyorsunuz?” sorusuna “Ramazan güzel işte, pide falan var” demişti, mesela!
MÜZİK TARİHİNİN EN ÖZGÜN RÖPORTAJI
Teoman, röportaj vermekten çok sıkıldığı bir dönemde, Zaytung’la çok güldüren bir işbirliğine imza atmıştı. Yeni albümü Aşk ve Gurur‘un yayınlandığı 2011 yılında Zaytung’a röportaj veren Teoman, “Sağdan soldan arakladığım birkaç akorla yaptık bir şeyler” dediği röportajında deyim yerindeyse basını da kendince “trollemişti”.
ARTIK YENİ ŞARKI YAZMAK İSTEMİYOR
Teoman artık kariyerinde yeni şarkılar yazmak istemediğini söylüyor: “Koyu Antoloji işine bu yüzden girdim. Şu an müzikal olarak beni motive eden tek şey, geleceğe güzel şarkılar bırakmak. Birkaç projem daha var ama bunlar Türk Popüler Müziği’nde sevdiğim şarkıları kaydetmekle ilgili. Başkalarının yazdığı şarkılar ama onları gerçekten çok beğeniyorum ve benim sesimle de kalsınlar istiyorum geleceğe. ‘Cover’ tabir edilen albümlerden olacaklar. Hem zevkli hem de kolay projeler bunlar benim için. Sadece prodüksiyonla uğraşacağım, şarkı yazmayacağım.”
“RAP İŞLERİNDEN HİÇ ANLAMIYORUM”
Teoman, günümüzün yükselen müziği rap hakkında şunları söylemişti: “Çok beğeniyorum çocukları. Bütün dünyada yükselen trend rap, hip hop. Türkiye’de de şu an günün müziği o. Ama ben girmem o işlere, anlamıyorum o işlerden. Çocuklar çok güzel yapıyorlar zaten.”
“YAŞIM İLERLEDİ, KIZIMA İYİ BABA, ANNEME HAYIRLI EVLAT OLAYIM”
Çocukken Elvis Presley hayranı olan Teoman, 31 yaşındayken verdiği bir röportajda şöyle demişti: “Aerosmith gibi olmak kötü geliyor. Çünkü genç taklidi yapıyorlar. Ama Bob Dylan gibi olmak kötü değil. Mick Jagger gibi zıplamak geliyor içimden. Onları tenzih ederim. Ama ben şimdi bile onların enerjisine sahip olamadığım için 45 yaşında bir tabureye oturur şarkı söylerim herhalde. Onların karması olmak hayalim.” 49 yaşındayken ise şöyle demişti: “Eskiden roman yazmayı hayal ederdim, şimdi haftada üç gün spora gitmenin hayalini kuruyorum. Demek ki bu bana daha önemli geliyor. Ya da daha gerçekçi… Yaşım ilerledi, anneme hayırlı evlat, kızıma iyi baba olayım, gerisi fasa fiso. Önümde iyi ihtimalle 20-30 sene var. Pek sıkılmadan geçiririm inşallah.”