1990’lı yıllar, gündüz kuşağı, ana haber bültenleri öncesi yayınları ya da prime time saatleri olmak üzere televizyon kanallarımızın yerli ve yabancı efsane içeriklerle dolu olduğu yıllardı. O yıllardan hepimizin hafızasına kazınmış ve ortak geçmişimizin bir parçası haline gelmiş unutulmaz yabancı dizileri hatırlayalım.
Televizyon tarihimizin tek kanallı döneminin sona erdiği 1990’lı yıllarda yayın yelpazesi tahmin edilebileceği üzere fazlasıyla genişlemişti. Bir bir açılan özel kanallarla birlikte ortaya çıkan rekabet ortamı TRT’nin de yayın politikasını güncellemesine sebep olmuştu. Tabii ki bu durumdan en memnun olan da televizyon izleyicileriydi! Birçok efsane yerli yapımın yanı sıra yabancı ülkelerde üretilmiş fenomen dizilerin Türkçe dublajlı yayınları da oldukça artmıştı. Başka coğrafyalardan hatta başka dönemlerden hikayeler anlatan bu diziler bir şekilde herkeste karşılık bulabilmiş ve evlere kolayca konuk olabilmişlerdi. İşte o günlerden kültürel hafızamızda yer etmiş 5 unutulmaz yabancı dizi!
“Xena: Warrior Princess” – “Zeyna: Savaşçı Prenses”
Yeni Zelandalı oyuncu Lucy Lawless’ı dünyaya tanıtan Amerikan yapımı fantastik dizi “Xena: Warrior Princess” 1990’lı yıllar için her anlamda gerçek bir fenomendi. 1995 yılında orijinal yayınına başlayan dizi yalnızca bir yıl sonra ülkemizde Kanal D tarafından dublajlı şekilde yayınlanmaya başlamıştı. Türkiye’de “Zeyna” adıyla gösterilen dizi Antik Yunan’dan esinlenmiş kurmaca bir evrene sahipti. Geçmişindeki halka çektirdiği kötülükleri kefareti için zor durumda olanlara yardım etmeye kendini adayan savaşçı prensesin nidasından, jenerik müziğine diziye ait her şey hala ilk günkü gibi hafızalarımızda.
“Northern Exposure” – “Kuzeyde Bir Yer”
Amerikan televizyon tarihinin en efsane komedi dizilerinden “Northern Exposure” ülkemizde de aynı yıllarda TRT tarafından “Kuzeyde Bir Yer” adıyla yayınlanmıştı. İzleyeni Alaska’nın ıssız küçük bir kasabasına götüren dizi görsel açıdan ekrana yansıttığı tüm soğuk iklime rağmen iç ısıtan bir atmosfere sahipti. New Yorklu ve Yahudi genç bir doktor olarak Joel Fleischman’ın imzaladığı kontratı gereği bu hiç tanımadığı kasabanın orta yerine düşmesiyle başlayan dizi her bir karakteriyle fenomene dönüşmüş ve bugün hala cazibesini koruyan gerçek bir klasik.
“ALF”
Orijinal yayınını 1986-90 yılları arasında yapan efsane aile sitcom’u “ALF” bizde de önce TRT, daha sonraysa Kanal D tarafından yayınlanmış ve fazlasıyla ilgi görmüştü. Yabancı bir gezegenden dünyaya gelen uzaylı yaratık ALF, Tanner Ailesi’nin davetsiz misafiri olarak diziye giriş yapıyordu. “E.T.” sonrası dönemin çok beklenilebilir senaryolarından birine sahip olan dizinin tüylü kahramanını biz her zaman Müşfik Kenter’in seslendirmesiyle hatırlayacağız.
“Full House” – “Bizim Ev”
Belki de 90’ların en çok izlenen yabancı dizilerinden biri de “Full House” bizdeki ismiyle “Bizim Ev”di. Golden Gate köprüsü çekimiyle başlayan açılış jeneriğinde San Francisco’da hayatlarını sürdüren tatlı bir aileye konuk oluyorduk. Bob Saget’in canlandırdığı Danny Tanner, eşini kaybetmiş ve üç çocuğuyla yalnız başına kalmış dul bir babaydı. Kızları D.J., Stephanie ve Michelle’in yanı sıra evin değişmez parçaları olan Jesse Dayı ve Joey Amca’yla birlikte alışılagelmişin dışında bir aile komedisi sunuyordu.
“Sabrina the Teenage Witch” – “Sabrina”
Özellikle televizyon için hiçbir zaman modası geçmeyen bir alt tür varsa o da “cadı sitcom’u” olsa gerek. Türünün en ünlü ve sevilen örneklerinden biri olan “Sabrina the Teenage Witch” aynı zamanda oldukça eğlenceli bir gençlik komedisi vadediyordu. Üzerinden yıllar geçtikten sonra Netflix’te “Chilling Adventures of Sabrina” isimli yeni bir uyarlaması da çekilen genç cadı Sabrina’nın hikayesini 2000’li yıllarda Türkçe de izlemiştik. Merve Boluğur’u üne kavuşturan “Acemi Cadı”, kült dizinin Türkiye’ye uyarlamış haliydi ve en az orijinali kadar ilgi çekmişti.