Ödül sezonunun en tartışılan ve en sansasyonel ayağı geldi çattı. Bu salı gecesi (Türkiye saatiyle çarşambaya bağlanan gece) yılın sinema ve televizyon alanında en iyilerini ağırlayacak olan 80. Altın Küre Ödülleri köklü tarihinin ve var olan itibarının tehlikeye girdiği bir süreçten geçmeye devam ediyor.
1944 yılından beri Hollywood Yabancı Basın Birliği (HPFA) tarafından düzenlenen organizasyon özellikle son iki yıldır kamuoyuna yansıyan skandallarıyla eleştiri oklarını üzerine çekmişti. Birlik içerisindeki üye nüfusundan dağıtılan ödüllere kadar çeşitlilik karşıtı olmasıyla tepki çeken Altın Küre Ödülleri, en son bazı üyelerinin rüşvet karşılığı oy kullandığı iddialarıyla da itibar kaybına uğramıştı. Tüm bu skandallar sonucu gecenin yayın haklarının sahibi olan NBC geçtiğimiz sene 79.su düzenlenen töreni yayınlamama kararı almıştı.
Oldukça sarsıntılı dönemin ışığında bu sene dersine çalışmış imajı yaratan organizasyon hala büyük bir kesim tarafından tepki ve boykot görse de en azından canlı yayın fırsatını yeniden eline aldı. NBC tarafından yayınlanacak ve Jerrod Carmichael’ın sunuculuğunu üstleneceği 80. Altın Küre Ödül Töreni şimdiden ödül tarihine muhtemel yeni unutulmaz anlar bırakacak gibi duruyor. Biz de salı gecesine bu kadar az kalmışken ödül töreninin skandallarla dolu tarihinden en unutulmaz anları hatırlayarak hazırlanalım.
Natalie Portman’ın yönetmen adaylarını sunuşu
Hollywood Yabancı Basın Birliği’nin yukarıda bahsettiğimiz fırsat eşitliği ya da her konuda gösterdiği çeşitlilik karşıtlığının topladığı eleştiriler her zaman sahne dışından gelmiyordu. 2018’de gerçekleşen törende yılın “En İyi Yönetmen” kategorisindeki adaylarını ve kazananı takdim etmek üzere yönetmen Ron Howard ile birlikte sahneye gelen Natalie Portman, tepkisini bizzat törenin sahnesindeyken gösterdi. Adayların isimlerini saymadan önce “Ve işte karşınızda tamamı erkeklerden oluşan adaylar” diyerek dışarıda herkesin konuştuğunu sahneye taşıyarak takdir toplamıştı.
Jack Nicholson’ın sakinleştirici etkisi altındaki ödül konuşması
Altın Küre tarihinde Meryl Streep’in (32 kez) ardından en çok oyunculuk adaylığı kazanmış olan Jack Nicholson (17 kez) gerçek bir Hollywood efsanesi. Özellikle ödül törenlerinin ve her büyük organizasyonun ön sıralarında gözümüzün aradığı Jack Nicholson, 2003 yılında bugün hala oyunculuk dallarında kazandığı son Altın Küre ödülünü almak üzere sahneye çıkmıştı. “About Schmidt” filmindeki performansıyla ödüllendirilen aktör sahnede kendi tarzında gerçekleştirdiği kabul konuşmasıyla tüm izleyenleri güldürmüş ve son olarak “Bu gece bir Valium içtim aslında” sözleriyle kafasının güzel olduğunu itiraf etmişti.
Renée Zellweger’in ödülü kazandığını tuvalette öğrenmesi
Altın Küreler de tüm diğer ödül törenleri gibi uzun süren bir gece. Hem izleyenleri hem katılımcıları için eğlenceli anlar barındırsa da yorucu olabilen bir deneyim olduğunu kabul edelim. İlk kez aday olarak katıldığı 2001 yılındaki törende Renée Zellweger de biraz kötü zamanlı bir ara vermek istemiş. “Nurse Betty” filmindeki rolüyle Komedi/Müzikal dalında “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü kazanan genç aktris kariyerindeki ilk büyük ödülünün açıklandığı anlara tuvalette yakalanmıştı. Ödülü takdim eden Hugh Grant’ın sahnedeki profesyonelliği ve Zellweger’in sempatikliğiyle tören tarihinin en ikonik anlardan birine dönüşmüştü.
Ving Rhames’in ödülünü Jack Lemmon’a vermesi
1998 yılında ödül törenlerinde pek görmediğimiz bir an yaşanmıştı. Performans için harcanan emeklerin ve sezon kampanyalarının sonucunda büyük ödüle ulaşan kimse kendisine verilen ödülü kolay kolay bir başkasına vermek istemez. Ving Rhames hariç… “Don King: Only in America”daki performansıyla televizyon mini-dizi kategorisinde en iyi erkek oyuncu olarak ödüllendirilen aktör, sahneye çıktığında herkesi şaşırtıp ödülünü adaylar arasında yer alan yaşayan efsane Jack Lemmon’a vermek istemişti. Ne yapacağını bilemeyen efsane Lemmon’ın sahneye gelmesiyle unutulmaz anlar yaşanmıştı.
Elizabeth Taylor’ın sahneye sarhoş çıkması
Ödül takdimcilerinin, ödülü kazananlardan rol çaldığı anlara sık sık rastlarız aslında. Özellikle de ödülü açıklayacak isim Elizabeth Taylor gibi bir efsaneyse bunun için herhangi bir şey yapmasına bile gerek yoktur. Ancak 2001 yılındaki eğlenceli törende gecenin en büyük ödülü olan “Drama Dalında En İyi Film”i açıklamak için sahneye çıkan Taylor olması gerekenden biraz fazla eğlenmişti. Alkolle arasının iyi olduğu bilinen dev yıldız gecenin sonu geldiğinde artık dilini zor döndürecek hale gelmişti. Neyse ki etrafından aldığı yardımla son anda adaylar yerine doğrudan kazananı açıklaması engellenmişti.
Emma Thompson ve ayakkabıları
Tanıdığımız en yetenekli yazar ve oyuncularından biri olup kibirden ya da yapaylıktan bu kadar uzak durabilen dünyalar tatlısı Emma Thompson için ne desek az. 2014 yılında “En İyi Senaryo” ödülünü takdim etmek üzere sahneye çıktığında yine olabileceği en doğal haliyle izleyen milyonlarca insanı kendine hayran bırakmıştı. Bir elinde o ana kadar ayaklarını mahveden topukluları, diğer elinde martinisiyle sahneye çıkan Thompson’ın ayakkabılarını gösterip “Bu kırmızı rengi görüyor musunuz? Bu aslında benim kanım” şakasıyla salonu kahkahaya boğmuştu.
Ricky Gervais…
Altın Küre Ödülleri tarihinden bahsederken onu anmazsak olmaz. Toplam beş kez gecenin sunuculuğunu üstlenerek bu konuda rekora sahip olan İngiliz komedyen Ricky Gervais aynı zamanda Altın Küreler’in seyrini de değiştirmişti. İlk kez 2010 yılında düzenlenen etkinliğin sunuculuğunu gerçekleştirdiğinden beri her biri unutulmaz komedi sekanslarına dönüşen açılış monologlarının yanı sıra sektörün dev isimlerini, kendisine bu işi veren Hollywood Yabancı Basın Birliği’ni ve yayıncı kuruluş NBC’yi hedefine alan sert şakalarıyla tören sunuculuğunu başka bir seviyeye getirmişti. Bu anlardan bahsetmek için yeni bir yazı hazırlamak gerekeceğinden sizlere Gervais’in ödül töreni tarihinde bıraktığı en unutulmaz anların bir derlemesini paylaşalım.