Ana SayfaÖzel DosyaSokak hayvanlarına sahip çıkmalıyız!

Sokak hayvanlarına sahip çıkmalıyız!

Bir süredir gündemi meşgul eden sokak hayvanları yasa tasarısının gittiği yol artık pek de yol değil. Köpekleri “uyutma” kararının (böyle karar mı olur tabii) kapsamı daraltıldı. Peki ne noktaya geldi bu yasa teklifi?

İpek ATCAN / [email protected]

İnsan okurken şaşkınlığını gizleyemiyor ama durum şu: teklife göre, barınaklarda bir ay boyunca sahiplenilmeyen köpeklerin uyutulmasını öngören maddede sorumluluk yerel yönetimlere veriliyor. Kuduz tehlikesi olan, hastalıklı, saldırgan, sokaklarda sürüler halinde dolaşan köpekler barınaklara alınacak, uyutulup uyutulmayacağına belediyeler nezdinde, veteriner hekimlerden oluşacak bir kurul karar verecek. Uyutulması gerekmeyen köpekler, sokaklardan toplandıktan sonra kısırlaştırılacak ve aşılanacak. Ancak yeniden sokağa salınmayacaklar, bakımları barınaklarda yapılacak. Bu konuda da yerel yönetimlere iki yıllık süre tanınacak. Bu süre içinde barınaklarını yapıp, sorumluluk bölgelerindeki başıboş köpekleri toplayacaklar. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen yerel yöneticilere bir yıldan üç yıla hapis cezası verilecek. Bu suçun tekrarı durumunda ceza artacak ve belediye başkanları seçilme yeterliliğini kaybetmiş sayılacak. Yani birinci sırada can almak var bir de üstüne dev bir siyaset… Bu yasa tasarısına sonuna kadar karşıyım, karşıyız.

Satın alma, sahiplen

Yıllardır “Satın alma! Sahiplen!” diye boşuna haykırılmıyor aslında. Bu bir sürü başıboş köpek çok huzurlu bir biçimde evlerde, sevgi dolu yaşayabilir ve bu bizim elimizde. Size birazcık kendi sahiplenme hikayemden bahsedip sonra da çok sevdiğim insanların hikayesine geçmek istiyorum. Bir de buraya imzalamanız için bir link bırakıyorum. TIKLAYIN.

Ayrıca CİMER‘e girip “yönetime katıl” diyerek sokak hayvanlarını seçiyorsunuz. Oradaki metin bölümüne de “Sokak hayvanları ile ilgili yasanın geri çekilmesini istiyorum”, “Kısırlaştırma çok daha iyi bir yöntem” gibi fikrinizi iletebilirsiniz.

(Ps. Konuyu hazırlarkenki desteği için Yasemin’e (Şefik) ayrıca teşekkürler)

WhatsApp Image 2024 07 12 at 13.52.17
Ben & Bella

Çocukluğumdan beri köpek sahiplenmek isteyen biriyim. Yetişkin halimde ise durmadan seyahat eden ve dışarıda bolca vakit geçiren biri oldum. Köpek sahiplenmek büyük sorumluluk, onu mutsuz etmeyi göze alamayacağım için uzun zaman bu topa hiç girmedim. Zaten evde bir de kedi bireyi mevcut 🙂 Derken artık bunu yapabileceğime inandığım anda ilanlara bakmaya, yakın arkadaşlarıma haber vermeye başladım. Yakın bir arkadaşımdan bir sahiplendirme story’si geldi. 10 aylık Cocker mix bir köpek, kendinin iki katı boyuttaki sokak köpekleriyle sokakta koşturuyor… Yüzünde de gülücükler olduğuna yemin edebilirim. Ertesi gün kendisini görmeye gittim -hikayeyi şurada detaylı anlatmıştım zaten- ve olaylar gelişti… Hemen kendisini kucakladım ve aynı gün ilk yaptığımız sergi gezmek oldu, eh benle hayat böyle olacak hemen alışsın dedim! 🙂 2 yıl 3 aydır her sabahıma neşe katan, her geçen gün bağlılığımın arttığı bir deliyle yaşıyorum. Hayatımda verdiğim en iyi 3-5 karardan biri. O beni mutlu ediyor, ben de onu mutlu etmek için elimden geleni yapıyorum…

Yasemin Şefik: “Hayatıma kocaman bir sevgi kattı. Heyecanını, özlemini içinde tutmamayı gösterdi.”

Yasemin Sefik
Yasemin Şefik & Corpise

Corpsie ile hikayemiz aşk tesadüfleri sever kıvamında. Arkadaşım Sevtap yazlıklarında buluyor onu ve eve getiriyor. O zaman aynı evi paylaşıyorduk. Bir yaşına yakın, setter pointer karışımı bir av köpeği. Evde ikimizin de yine sokaktan sahiplendiğimiz kedilerimiz var. Amacımız geçici yuva olup onu iyi bir aileye teslim etmekti. Yurt dışından bir aile bulduk, Noel dönemi götürecektik fakat üç ay bizimle kalması gerekiyordu. Müthiş bir sevgi, çok travmatik hallerinden evrildiği o güven dolu durumu derken…biz çok bağlandık. Öyle böyle değil. Sahiplenecek kişilerden affımızı istedik. Ve Corpsie bizimle kaldı. Ve şimdi de iki koruyucuya sahibi, iki ayrı evi ve konforlu bir akışı var. Yani hayat o an geldiğinde kararını da yanında getirir. Açıkçası biz mi onu seçtik o mu bizi seçti orasını çok da net söyleyemiyorum. Karşılıklı diyelim 🙂 Hayatıma kocaman bir sevgi kattı. Heyecanını, özlemini içinde tutmamayı gösterdi. Sevincin çoşkulu kutlamasını, aslında mutlu olduğunda gerçekten o an bunu kutlamamız gerektiğini onunla gördüm. Zaten rutin yürüyüşleri olan biriyim ancak yürüyüşlerimde öyle sohbetli değilimdir. Bir köpek dostunuzla yürüyorsanız, sohbete hazır olmanız gerekiyor 🙂 işim gereği bir çok akışta yer alıyorum. Sahne, çekim, farklı şehirler gibi ya da yelkenli seyri, uzun kara yolculukları… bunların uygun kısımlarında benimle olması da kankalıktan öte bir şey…

Melisa İnci & Umut Kurt: “Hayvanlarımızın bize ihtiyacı olduğu kadar bizim de hayvanların koşulsuz sevgisine ihtiyacımız var. Daha çok sevgi hepimize iyi gelecek.”

Melisa İnci, Umut Kurt, Mümü & Loli
Melisa İnci, Umut Kurt, Mümü & Otto

Çok küçük yaştan beri hep evcil hayvanlarım oldu, onlarla beraber yaşadım. Şu anda evimizde iki tane köpeğimiz var. Bir Border Colie bir de Cocker mix. Önce hayatıma Mümü girdi çünkü Mümü’den önceki köpeğim Buffy artık çok yaşlanmıştı ve onunla vedalaşmadan hayatıma bir arkadaş daha almak istedim ve sevgili Hande Erçel’in köpeği Niebla ve Ethem Dirvana’nın köpeği Django’nun yavrusu Mümü geldi. Sonrasında Mümü komşumuzun köpeği ile yaşadığı küçük bir macera sonucu bize sekiz yavru hediye etti yedi, 7 yavruyu yakın arkadaşlarımıza sahiplendirirken Melisa Otto’yu bırakmak istemedi o yüzden artık Mümü ve bir de Otto’muz var. Hayatımızda bir anda dokuz köpeğimiz olunca köpeklerle ilgili bir program yapmaya karar verdik. Arkadaş Canlısı projesi böyle ortaya çıktı. Otto ve Mümü sayesinde İstanbul’daki sokak hayvanlarının hikayesini anlatmaya başladık iki barınağı sıfırdan arkadaşlarımla beraber yeniledik eksiklerini tamamladık hatta bir ameliyathane bile yaptırdık. Birçok firmayla sokak hayvanları için daha konforlu bir hayat sağlamak adına projeler geliştirdik heykel bile diktik 🙂 Hayvanlarımız bizim hayatımızın vazgeçilmez, olmazsa olmaz parçası. Onlarsız geçmiş bir günü yaşanmamış sayarım. Bugün geldiğimiz noktada sokak hayvanları için düşünülen yasa tasarısının temelinden yanlış, sakıncalı ve hatalı buluyorum. Doğadaki hiçbir canlının yaşamını bitirmek, sistematik şekilde hayattan koparmak hiçbirimizin hakkı değil. Hayvanları öldürmek, ağaçları kesmek, denizleri kirletmek bunların hepsi az gelişmişliğin emareleri. Sevgiden, anlayıştan ve insanlıktan çok uzak düşüncelerle karanlık bir yola sevk eden fikirler. En yakın zamanda bu hatadan geri dönülmeli ve ölüm bir çözüm olarak görülmemeli. Çağdaş ve iyi insan, pozitif ve hayatı besleyen fikirler üreten insandır. Hayvanlarımızın bize ihtiyacı olduğu kadar bizim de hayvanların koşulsuz sevgisine ihtiyacımız var. Daha çok sevgi hepimize iyi gelecek.

Ecem Erkek: “Çok çekingen ve ürkekti. Kucakladım onu ve o koca boşluk doluverdi.”

WhatsApp Image 2024 07 15 at 16.56.57 1
Ecem Erkek & Loli

O zamanlar hayatımda kocaman bir boşluk vardı. Ve ne bir kişiyle ne de bir başka şeyle dolmuyordu. Onu korkunç bir üretim çiftliğinde gördüm. Diğer arkadaşları gibi neşeli değildi, çok çekingen ve ürkekti. Kucakladım onu ve o koca boşluk doluverdi. Onu çok seviyorum, sabretmeyi ondan öğreniyorum. Travmalı bir çocuk çünkü ve iyileşmesi zaman alıyor. Beraber sabrediyoruz.

Derya Beşerler & Birol Namoğlu: “Geçici yuva olma fikrine sıcak baktık ve Barney’e geçici yuva olduk. Sonra kıyamadık ve geçici yuvamız kalıcı oldu.”

Derya Beşerler, Birol Namoğlu, Vera & Barney
Derya Beşerler, Birol Namoğlu, Vera & Barney

İkincisini sahiplenmiştik. Beni aynı sitede oturduğumuz bir komşumuz aramıştı. Vera’yla Aynı cins bir köpeğin yuvasız kaldığını acil geçici bir yuva arandığını söylemişti. Biz de geçici yuva olma fikrine sıcak baktık ve Barney’e geçici yuva olduk. Sonra detayları öğrenince (aslında iki çocuklu bir ailenin oyuncak niyetine aldığı ve çocuklar oynarken yere düşürdükleri için bacağının kırıldığı vs.) kıyamadık ve geçici yuvamız kalıcı oldu. Burada sorun elbette çocuklar değil, onlara bir canlıya nasıl yaklaşması gerektiğini öğretememiş olan ebeveynler olduğunu da belirtmeden edemeyeceğim. Ve hekim “siz oyuncak olarak almışsınız ben bu köpeği size vermem” deyince Barney’nin ilk sahibi hemen tamam diyor ve köpeğinden vazgeçiyor. İTÜ veterinerlik Fakültesi içinde dolana dolana nihayet yolu bize düşüyor 🙂

Irmak Kazuk: “Tokyo’yla hayatımda şöyle bir denklem belirdi; beni koşulsuz mutlu eden, huzur veren bu canlıyı ben de mutlu etmeliyim, ona huzur vermeliyim.”

Irmak Kazuk & Tokyo
Irmak Kazuk & Tokyo

Bir köpekle hayatımı paylaşma fikri aslında çok uzun zamandır içimde derinlerde bir yerde vardı. Ne zaman serbest çalışma formuna geçiş yaptım, iş & yaşam planımı tamamen kendim organize etme şansı yakaladım o noktada aksiyona geçtim. Önce kendi karakterim üzerinden “Nasıl bir köpekle mutlu olurum?” sağlaması yapıp, fikir alışverişlerinden sonra Setter’de karar kıldım ve instagram’da Burcu Aktaş’la yolum kesişti. Köpek sahipleri kendisini bilir. Sadece görmek üzere Burcu’nun çiftliğine gidip Tokyo’nun o zamanki adıyla Çakır’la buluşunca resim çok hızlı netleşti. Çakır üzerime koşarak “lovebombing”e başlayınca, gerekli formları imzalayıp, eve Tokyo ile döndük. Tek başıma yaşadığım için köpek sahipliği/babalığı çok kolay da değil, bunu her köpek sahibi gibi ben de biliyorum. Ama onun sayesinde bir güne bile negatif başlamadım. Ve birden hayatımda şöyle bir denklem belirdi; beni koşulsuz mutlu eden, huzur veren bu canlıyı ben de mutlu etmeliyim, ona huzur vermeliyim.

Almila Ada: “Bizim ilgi ve sevgimizle hayat dolu bir yavru olacağına inandığımız için oğlanı sahiplenmeyi seçtik.”

Almila Ada & Luka
Almila Ada & Luka

Bizim Alman çoban köpeğimiz vardı, yaşlılık sebebiyle vefat etti neredeyse 1 sene önce. Bir süre tekrar köpek sahiplenmeye hazır hissetmemiştik, ama yine de içten içe ileride tekrar istediğimiz bir şeydi. Uzak bir tanıdığın köpeğinin yavruladığını duyduk, sahiplendirmek istediklerini öğrenince gidip görmek istedik. Bir kız kardeş bir erkek kardeş vardı, kız kardeş sosyal, sevgi ve enerji doluydu. Oğlan ise kafesin köşesinden çıkmayarak tedirgin bir şekilde bekliyordu. İkisini de çok sevdik, birkaç saat geçirdik yanlarında. Bizim oğlan tasma ile yürümeyi bile hiç öğretilmemiş, içine kapanık korkak haline hiç kıyamadık ve tekrar köpek sahiplenmek istediğimize onunla tanışınca karar verdik. Bizim ilgi ve sevgimizle hayat dolu bir yavru olacağına inandığımız için oğlanı sahiplenmeyi seçtik. Yaklaşık 10 gündür bizimle, tüm ihtiyaç ve bakımları yapıldı. Günden güne korkularını üzerinden atmaya çabalıyoruz hep beraber. Kendisi 6 aylık saf kan bir İsviçre çoban köpeği. İsmi Luka. Hala çekingenliği ve ses hassasiyeti devam ediyor ama günden güne iyi yönde ilerleme gösteriyor. O kadar sevgi dolu ve bakışları anlamlı ki, şimdiden aramızdaki sevgi bağını anlatacak kelimeler yetersiz kalıyor.

Ekin Türkmen: “Evde patili sayısı artıyordu yine de sahiplendim. Sonra ona arkadaş olsun diye terkedilmiş başka bir köpek Coin’i aldım. Onlara da arkadaş almamak için kendimi tutuyorum.”

WhatsApp Image 2024 07 14 at 00.45.59 e1721039172911

Günün birinde kedim Aslan’ı kontrol için veterinerim Fatih’e götürmüştüm. Ortalıkta minicik bir köpek dolaşıyordu. Sahibi pet shop’tan almış, hastalanınca veterinere getirmiş, iyileştiğini haber verdiklerinde de “Bakamıyoruz zaten, almıyoruz” demiş. Çok üzüldüm. O kadar tatlıydı ki orada bırakamadım. Evde patili sayısı artıyordu yine de aldım onu. Sonra ona arkadaş olsun diye terkedilmiş başka bir köpek Coin’i aldım. Onlara da arkadaş almamak için kendimi tutuyorum.

Alara Bozbey: “4 yıl önce Golden cinsi Aris’imi kaybettim. İlk göz ağrımdı ve çok özel bir yeri vardı hayatımda. Sonrasında iyi ki hayatıma girdi Cooper ve bana sevmenin ne kadar kolay olduğunu gösterdi yeniden. Koşulsuz, beklentisiz, sorgusuz sualsiz sade ve yalın bir sevgi.” 

Alara Bozbey & Cooper
Alara Bozbey & Cooper

4 yıl önce Golden cinsi Aris’im vardı onu kaybettim. İlk göz ağrımdı ve çok özel bir yeri vardı hayatımda. İlk evimizi birlikte kurduk filan çok ikili bir iletişimdi. Onu çok ani kaybettim ve dolayısı ile ondan sonrası benim için yoktu, fakat köpekleri çok sevdiğim için bir süre sonra şunu fark ettim ki ben evimde bir köpek olmasını seviyor ve özlüyorum.
Köpekle yaşamak mükemmel bir şey bir defa disiplinli yaşıyorsunuz her sabah ve akşam muhakkak yürüyüşünüz var 🙂 Üşendim diye bir şey yok. Ayrıca kapıyı açtığınızda evinize nasıl gelirseniz gelin sizi sürekli aynı heyecan ve mutlulukla karşılayan bir can var. Çok güzel bir şey onları hayatınıza ortak almak. Hiç bir zaman küsüp barışmıyorsunuz aranız her zaman iyi zaten 🙂 Aris’ten sonra yeni birini sevemem diye düşünüyordum. Ama dedim ki bir gün o beni gelir bulursa hayır demeyeceğim. Cooper’la karşılaşmadan 2 gün önce Aris’i rüyamda gördüm ilk defa. Cooper’la karşılaşınca da olayı şöyle yorumladım kendimce “Evet onunla yeni bir yuva kurduk, çünkü Aris izin verdi ve bunu o da istedi.” Alaçatı’da tatildeydim ve Cooper’la tanışmadan önceki gün annesi ile tanışmıştım. Orda öğrendim ki 7 yavru anneleri ile birlikte evde kalıyorlar. Yavruları çok merak etmeme rağmen tav olurum düşüncesi ile özellikle gidip görmek için teklifte bulunmadım, fakat ertesi gün bir baktım 2 kadın yavruya bakmaya gelmişler dünya tatlısı sahibi Selma yavrulardan birini getirmiş. Selamlaşırken bir baktım kadının kucağında kahverengi bir yumak. Alacaklar yani. Ona yaklaşmamla kucağıma zıplayışı bir oldu 🙂 Mis gibi bir koku ve flörtöz bir yavru 🙂 Sarıldık öpüştük, ben hemen peki ya sahiplenmek istersem ne yapabiliriz diye sordum tabii. Selma “Aaa seve seve” bence seni seçti zaten demez mi 🙂 Bu arada onu görmeye gelen kadınlar da aynı fikirdeydi. Biz başka yavru alalım dediler. Bizi değil Alara’yı istedi. Eyvah! Ben bir gün düşüneyim öyle karar vereyim olur mu dedim ve o andan sonra o kucağımdaki yumak aklımdan gitmek bilmedi. Sabah uyanır uyanmaz onu ben alacağım dedim. Selma ile konuştuk ve dedim ki ben almak istiyorum o bisküvi kokulu yavruyu fakat tek bir şey var eğer 7 kardeşin içinden beni tanır gelirse o zaman 🙂 Gittim, kapıyı açtılar ve hemen o tellerin içinden biri zıpladı kucağıma bu o mu dedim ? Evet bu Kahve dedi. İlk adı oydu 🙂 O zaman yeni yolculuğumuz hayırlı olsun dedim ve ona aşık oldum zaten. Uzun zamandır bu kadar sevgiye boğulmamıştım. Her an her daim “Seni seviyorum hem de çok seviyorum”u her hali ile gösteren bir canlı ve üstelik her zaman pozitif. Kendime hatırlatmam gereken ne varsa hatırlattı.Koşulsuz, beklentisiz, sorgusuz sualsiz sade ve yalın bir sevgi. Hayatıma resmen bunun için girmiş diye düşünüyorum. Çok eğlenceli biri Cooper ve bana çok pozitif aşılıyor. İyi ki hayatıma girdi ve bana sevmenin ne kadar kolay olduğunu gösterdi yeniden. Sevmekten, sevilmekten ve en önemlisi bunu göstermekten korkmayın 🙂
Tüyü kadar ömrü olsun onu çok mu çok seviyorum çok 🙂

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR