Artık yarım asırdan fazla süredir eğlence sektörünün en büyük kollarından biri haline gelmiş video oyunlar bir yandan tüm reklam ve sanat camiasını da şekillendiren bir aktör. Geçtiğimiz haftalarda yayınına başlayıp tüm dizi severleri etkisi altına alan “The Last of Us” sebebiyle, video oyun dünyasında doğup hikayelerini televizyon dizileri ve sinema filmlerine taşıyan en akılda kalıcı kahramanların uyarlamalarına bir bakalım dedik.
Video oyunlar, dünyanın her yerinde evlere girdiğinden beri yalnızca eğlence aktivitelerine yeni bir mecra açmakla kalmamış tüm eğlence sektörü içindeki üretimleri de değiştirmişti. Bugün dönüp bakıldığında efsane halini almış piksel kahramanlar bir şekilde yıllar içerisinde reklam panolarına ve televizyon ekranlarına sıçramıştı. Tabii ki bunun sonu kendi hikayelerinin yeni çizgi-roman ya da sinema ürünlerine konu olacağı günlerin gelmesi de kaçınılmazdı.
Söz konusu eğlence ürünü, 20. yüzyılın ortalarında belki sadece heyecan verici bir teknolojik gelişmeyken hızlıca çok pahalı bir sektör haline gelmesini de biraz bu kahramanlara borçlu. Her ne kadar çoğunlukla bu uyarlamalar oyunların orijinal ruhunu yansıtamadığı gerekçesiyle eleştirilseler de aralarında iyi örnekler de yok değil. Bu yazıda oyunların uyarlanmaması gerektiğini düşünenlerden biraz müsaade isteyip ekrana yansımış en unutulmaz televizyon ve sinema işlerini konuşacağız. Yani deyim yerindeyse, “Teşekkürler Mario ama prenses başka bir platformda!”
“Pac-Man”
Video oyunları tarihinin karakter olarak meşhur olan ilk kahramanlarından biri belki de bu sarı top. Klasikleşen iki boyutlu görselleştirilmesiyle profilden pizza dilimi şeklinde hareket eden ağzıyla önüne çıkan her şeyi yutan Pac-Man birçok açıdan tarihi öneme sahip. Video oyunların en sevilen öncülerinden birisi olmasının yanı sıra bir video oyunundan uyarlanan ilk televizyon serisine sahip olmasıyla da ilklerin kahramanı kendisi. 1982 ve 1984 yılları arasında yayında kalan animasyon dizisi “Pac-Man”, toplam 36 bölüm içeren üç sezondan oluşuyordu.
“Super Mario Bros.”
Bir diğer önemli “ilk” ise yine video oyunları tarihinin en meşhur kahramanlarından bir diğerine nasip olmuştu. Brooklynli iki tesisatçı Mario ve Luigi’nin hikayesini sinema perdesine taşıyan 1993 yapımı “Super Mario Bros.” bir video oyunun animasyon tekniği dışında gerçekleştirilen ilk görsel anlatı uyarlaması olmuştu. Bob Hoskins ve John Leguizamo’nun kahramanlarımıza hayat verdiği film, 1990’lı yılların en popüler sinema filmlerinden birine dönüşmüştü. Süper tesisatçımız, önümüzdeki aylarda vizyona girecek olan yeni sinema uyarlaması “Super Mario Bros. Movie” ile 30 yıl aradan sonra bu kez animasyon olarak izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
“Pokémon”
Söz konusu video oyunlar olunca adı mutlaka zikredilen dev oyun şirketi Nintendo’nun yarattığı en büyük efsanelerden birinde sıra. Nintendo Game Boy konsolu için 1996 yılında üretilen “cep canavarları” Pokémon, bugün hala farklı platformlardaki onlarca oyunu ve devam eden televizyon uyarlamalarıyla eğlence sektörünün en büyük markalarından biri. Macerası 30 yıla yaklaşan efsane, oyununun hemen ardından Japonya’da başlayan anime serisiyle tüm dünyayı fethetmişti. Şu an halihazırda 1200’den fazla bölüme sahip “Pokémon” animesi tüm dünyada yayınlanmayı sürdürüyor. Bu efsane dizinin yanı sıra 23 animasyon sinema filmi ve 2019 yapımı live-action film “Detective Pikachu”yla birlikte sinema salonlarında da sevenlerinin karşısına çıkmıştı. Yine de “hepsini yakalamak” hala çok eğlenceli!
“Tomb Raider”
Bir diğer video oyun efsanesi için yine 1990’lı yıllara gidiyoruz! İngiliz yapımı Tomb Raider oyun serisi 1996 yılında yayınlandığında etrafındaki dünyayı da epey değiştirmişti. Genç maceracı arkeolog Lara Croft’un yeryüzünün her türlü sırrını çözme peşinde koştuğu ve başından günlerce kalkılamayan bu macera bugün bildiğimiz birçok büyük video oyunun da yolunu açmıştı. Böylesi bir serinin filme uyarlanması da çok uzun sürmedi tabii. Angelina Jolie’nin Lara’ya hayat verdiği iki film her ne kadar çoğu uyarlamanın kaderini paylaşıp kötü eleştiriler alsa da 2018 yılında gelen yeni sinema uyarlaması “Tomb Raider” başrolündeki Alicia Vikander ile övgüleri toplamış ve efsanenin hakkını verebilmişti.
“Resident Evil”
Tomb Raider ile aynı yılda ancak dünyanın diğer ucu Japonya’da başka benzer bir efsane daha başlamıştı. Zombiler ve diğer türlerden yaratıklarla kaplı çevrenin içinde geçen korku türündeki “hayatta kalma” oyunu Resident Evil da yapısı gereği görsel anlatı medyasına oldukça uygun bir video oyunuydu. Tabii ki büyük yapım şirketleri çok geçmeden oyunun ününden yararlanan uyarlama projelerine başlamıştı. Başrolde Milla Jovovich’in, yönetmen koltuğundaysa eşi Paul W.S. Anderson’ın yer aldığı toplam altı filmlik bir sinema serisine sahip “Resident Evil” bugün hala yeni film ve televizyon dizisi projeleriyle ekranlardaki hikayesine devam ediyor.