Yeni EP’leri Hepsi Bu Kadar Mı?‘yı 22 Ekim’de yayınlamayı planlayan Yangın’ı Dergy sayfalarında konuk ettik.
Sebla KOÇAN / [email protected]
Şimdiye kadar “Geri” ve “Sen” adında iki single yayınladılar ama gitara hasret kulaklar konuyu çoktan anladı. Türkçe rock müzikte aranan taze kan, Yangın’ın ta kendisi. Vokalde Theo Kaya, synth’ler ve gitarda Bora Yavrucuk, davulda Yağız Nevzat İpek, gitarda Efe Sunlove ve bas gitarda Sarp Taha Gürkan’ın yer aldığı ekip, 22 Ekim’de Hepsi Bu Kadar Mı? adında bir EP yayınlamayı planlıyor. Sonrasında ise 12 şarkıdan oluşan bir albüm yapma planındalar. Kimisi “motivasyoumuzu sağlayan şey bunun bir işten öte tutku olması” diyor, kimisi de zor zamanlardaki en büyük kaçış noktası olarak müziği işaret ediyor. Yangın ekibini Dergy sayfalarında ağırladık.
2019’da kuruldunuz ve 2021 de Türkçe rock dünyasının yeniden yükselişe geçtiği bir yıl oldu diyebiliriz. 2000’lerin başındaki gücünü yakalar mı sizce rock müzik yeniden?
Sarp Gürkan: Belki rock müzik, felsefesini ve yaşam şeklini tekrar yakalayabilir ama müzikal açıdan aynı soundlara döneceğini düşünmüyorum.
Theo Kaya: 2000’lerin başı ve şu anda yaşadığımız dönemler gerçekten çok farklı. Geçtiğimiz 20 yılda dünya, ve genel olarak dünyaya bakış açısı çok değişti. Haliyle rock dünyası, gruplar ve dinleyicileri de bahsettiğimiz dönemdekilerden çok farklı. Her hangi bir kıyastan kaçınarak, rock müziğin tekrar canlanıyor olması ve yükselişe geçmesinin gerçekten güzel bir şey olduğunu söyleyebilirim.
Efe Sanlav: Rock müzik amacından dolayı her zaman varlığını sürdürmeye devam edeceğini düşünüyorum.
Bora Yavrucuk: Son zamanlarda daha fazla gitar ağırlıklı müzik duymaya başladım o yüzden neden olmasın?
90’larda özellikle Beyoğlu bölgesinde canlı müzik dinleyebildiğimiz yılları, 2000’lerdeki rock festivalleri ruhunu düşününce, çok özlediğiniz bir dönem var mı rock tarihimizde? “Yangın keşke o zamanlar da olsaydı” diye düşündüğünüz, sizin için anlamlı olan bir dönem?
T.K.: Tabii ki Yangın 2000’lerin başlarında olsun isterdik heralde hepimiz. Kemancı’da, Rockn Coke’da falan çalmak harika olurdu.
E.S: Beyoğlu, Hayal Kahvesi, Kemancı gibi kültleşmiş barların var olduğu dönem diyebilirim, benden yaşça büyük insanların bahsettiğine göre çok farklı bir kültür varmış.
B.Y: Rock’n Coke dönemleri güzeldi tabii o yıllarda konser verebilmek hoş olurdu.
Türkiye’de müzisyen olmak, müzik yaparak yaşamını sürdürebilmek nasıl bir süreç? Müzik yapmak özgürleştiriyor mu, iyileştiriyor mu? Dirayetinizi nasıl koruyorsunuz?
S.G: Eminim bir çok müzisyen gibi biz de bu üretimi maddi amaçlarla yapmıyoruz. Benim için en önemli sebep sanırım varolmanın getirdiği karanlık tarafı biraz olsun üstümden atıp başka bir ürüne aktarabilmek. Evet, müzik yapmak iyileştiriyor diyebilirim.
T.K: Müzik yapmak bir seçimden öte ihtiyaç oldu hep benim için, yani “iş”ten öte tutku olması heralde motivasyonumuzu hep yüksek tutan şey. Açıkçası Türkiye’de yeni bir grup olarak çıkmak, ve müzik yaparak yaşamını sürdürmek ilk başlarda gerçekten yorucu ve zor olabiliyor. Ama, grup olmak gerçekten aile olmak gibi bir şey, ve avantajlarından biri de bu zor anları birlikte yaşıyor olmak.
E.S: Benim için müzik yapmak her şeyden herkesten bir kaçış. Hayatımda en yaşadığım en kötü dönemlerden müzik yaparak kurtuldum. Türkiye’de müzik yapmak tabii ki zor fakat bir noktadan sonra bunu düşünmeyi bırakıyorsunuz.
B.Y: Maddi olarak bir getirisini görmedim aslında ama başından beri beklentim bu değildi zaten. Kendimi bildim bileli müzik yapmak bir ihtiyaç olup bana iyi hissettirdiği için başka bir kazancı çok düşünmüyorum.
Henüz 2021 içinde “Sen” ve “Geri” single’larını dinledik sizden. Bundan sonra ufukta bir EP ya da albüm planınız var mı, bu yıl içinde başka neler dinleyeceğiz sizden?
S.G: Yakın zamanda yayınlayacağımız bir EP var. Sonrası için ben de çok heyecanlıyım.
T.K: 22 Ekim’de Geri ve Sen’inde içinde olduğu 5 şarkılık ilk EP’miz çıkıyor. Devamında ise single’lar gelecek. Şu anda da bir albüm üzerine çalışıyoruz.
E.S: İlerleyen süreçlerde 12 şarkılık bir albüm düşünüyoruz.
“YANGIN’IN ANLAMINI TEK BİR DÜŞÜNCEYE SIĞDIRAMAYIZ”
Yangın ismini ateşin başkaldırısından ilham alarak; ateşin öngörülemez, kontrol edilemez, büyüleyici özellikleriyle paralel olarak aldınız. Biraz daha açar mısınız bize bu ismin hissettirdiklerini, sizin için felsefesini?
T.K: “Yangın”ın anlamını tek bir düşünceye sıkıştırma taraftarı değilim. Bu ismin anlamı hepimiz için farklı, ve bazen günden güne bile değişebiliyor. Ama hepimizin buluştuğu ortak payda verdiği o “özgürlük hissi” sanırım.
Geçtiğimiz günlerde Küçükçiftlik Park’ta sahne aldınız. Nasıl bir deneyimdi, neler hissettirdi? Ekim, Kasım aylarında sizi canlı olarak izleyebileceğimiz kesinleşmiş konserleriniz var mı?
T.K: Küçükçiftlik Park gerçekten harikaydı. Onlarca kez konser izlediğim yerde çalmak inanılmaz bir duyguydu, ve bu denli güzel, büyük bir alanda çıkmak tecrübe açısından da çok önemliydi bizim için. Ekim ayını albüm çalışmalarımıza ayırdık, ama açıkçası her an her şey olabilir.
“Geri” dönüm noktaları ve içe kapanmaları konu alan bir şarkı. Çözümsüz bir noktada son bulduğunu görüyoruz. Hayatınızda “işte bu da benim dönüm noktamdı” dediğiniz, hayatınızı değiştirdiğini düşündüğünüz o kırılma anı neydi, nasıl bir şeydi?
T.K: Bir dönüm noktası hep pozitif olmak zorunda değil bana kalırsa. Benim dönüm noktam diye adlandıracağım şey, daha doğrusu hayatımı beklenmedik bir zamanda bambaşka bir yöne çeken olay şüphesiz babamın vefatı.
E.S: Herhalde müziğe ara vermeyi düşünürken birden Yangın’ın oluşması oldu. Eski amatör gruplarımla küçük barlarda cover çalarken yapmak istemediğimin bu olmadığını anladım ve bireysel olarak çalışmaya başlamıştım ve o zamanlarda Theo’yla tanışıp yangını kurduk.
Çok çaresiz bir durumda kaldığınızda, kendinizi kapana kısılmış gibi hissettiğiniz dönemlerde (ki pandemi nedeniyle bu duyguyu sık sık yaşıyoruz) karanlıklardan çıkmak için kendinize söylediğiniz altın bir öğüt var mı? Yoksa karanlıkta kalmayı ve en dibi görerek çıkış yapmayı mı tercih ederdiniz?
T.K: “Karanlık” diye adlandırdığım dönemlere nedenlerini bularak bir isim koymak her zaman rahatlattı beni. Bunları aydınlattığınızda zaten doğal olarak “karanlıkta kalmamış” oluyorsunuz.
E.S: Her zaman en dipten yukarı çıkmayı tercih ettim bence o zaman bütün süreç doğru işleniyor.
B.Y: Genelde hayatım ve bulunduğu nokta hakkında pek düşünmüyorum ama geriye baktığımda altın bir öğütüm yok.
KISA KISA
Sarp Gürkan
● Ne zaman TV karşısına geçsem hiç düşünmeden izlediğim dizi: Leyla ve Mecnun
● Son zamanlarda takılı kaldığım albüm: The D∅ – Shake Shook Shaken
● Bugüne kadar izleyicisi olarak gidip en çok etkilendiğim konser: Patti Smith
● Bana göre gelmiş geçmiş en etkileyici rockstar: Kurt Cobain
● Şarkı yapmak için en iyi zaman bilmiyorum, çok değişiyor.
● Hayatta en çok para harcadığım şey: Yemek
Theo Kaya
● Ne zaman TV karşısına geçsem hiç düşünmeden izlediğim dizi, biraz moduma göre değişiyor ama popcorn bir dizi izlemek istiyorsam, atıyorum yemek yerken falan, Friends yada Entourage gibi dizileri tercih ediyorum. Son zamanlarda Squid Game izlediğim en güzel proje.
● Son zamanlarda takılı kaldığım albüm, Serge Gainsbourg’un Comic Strip albümünü çok dinliyorum şu sıralar.
● Bugüne kadar izleyicisi olarak gidip en çok etkilendiğim konser, şüphesiz Volkswagen Arena’dakiPixies ve Jack White konserleri. 2015’te The Strokes’tan Julian Casablancas’ı izleme şansı bulmuştum, o da gerçekten harikaydı.
● Bana göre gelmiş geçmiş en etkileyici rockstar Jim Morrison’ın deli-deha şair tarafı ve sahnedeki personası beni hep çok etkilemiştir. Sahne performansı olarak üstüne gelmedi bana kalırsa.
● Şarkı yapmak için en iyi zaman kesinlikle gece 1’de sonra. Müzikal açıdan geceler benim için hep çok daha verimli geçmiştir.
● Hayatta en çok para harcadığım şey gece hayatım sanırım.
Efe Sanlav
● Ne zaman TV karşısına geçsem hiç düşünmeden izlediğim dizi Behzat Ç.
● Son zamanlarda takılı kaldığım albüm Grizzly Bear Veckatimest.
● Bugüne kadar izleyicisi olarak gidip en çok etkilendiğim konser King Gizzard &The Lizard Wizard
● Bana göre gelmiş geçmiş en etkileyici rockstar Ian Curtis. Üstüne de gelmedi!
● Şarkı yapmak için en iyi zaman uykuya dalmadan hemen önce.
● Hayatta en çok para harcadığım şey müzik.
Yağız Nevzat İpek
● Ne zaman TV karşısına geçsem hiç düşünmeden izlediğim dizi: Futurama
● Son zamanlarda takılı kaldığım albüm: The Cure – Disintegration
● Bugüne kadar izleyicisi olarak gidip en çok etkilendiğim konser: Rock’n Coke Prodigy konseri en etkilendiklerimden biriydi.
● Bana göre gelmiş geçmiş en etkileyici rockstar; Charlie Parker, Jimi Hendrix, Janis Joplin, Kurt Cobain, Elvin Jones, John Bonham, Jeff Buckley, Keith Flint ilk aklıma gelenler, nicesi var tabi ki. Türkiye’de Erkin Koray ve Kaan Tangöze’nin yeri ayrıdır.
● Şarkı yapmak için en iyi zaman ben de geceleri daha çok üretiyorum diyebilirim.
● Hayatta en çok para harcadığım şey enstruman ve ekipman, dışarıda zaman geçirirken harcadığım para.
Bora Yavrucuk
● Ne zaman TV karşısına geçsem hiç düşünmeden izlediğim dizi: Community.
● Son zamanlarda takılı kaldığım albüm: Just Mustard- Wednesday
● Bugüne kadar izleyicisi olarak gidip en çok etkilendiğim konser: Ice Age.
● Bana göre gelmiş geçmiş en etkileyici rockstar David Bowie.
● Şarkı yapmak için en iyi zaman öğleden sonra 15.46
● Hayatta en çok para harcadığım şey bira.