Çok sevdiğimiz grup ve müzisyenler, büyük emeklerle yaptıkları şarkı ya da albümleri bir çırpıda rafa kaldırıp bizi bu şarkılardan mahrum bırakabiliyorlar. Hele bir de bu isimler, albümleri tekrar raftan indirene kadar aramızdan ayrılırsa, belki de hiçbir şekilde dinleyicilerle buluşmuyor. Peki bizim bugün bile hâlâ dinleyemediğimiz albümlerin bazıları hangileri?
Batıkan BAKSI / [email protected]
Hepimizin bazı müzisyen ve grupların yaptıklarına akıl sır erdirmekte güçlük çektiğimizin farkındayım. “Acaba bu sefer ne yaptılar” diye sorduğumuz isimleri dinlemek; onların hikayelerine şahit olmak, her şeye rağmen bana çok iyi hissettiriyor. Bunu neden dile getirdiğime de gelecek olursak, bu yazıda kaydedilmiş olmasına rağmen yayınlanmayan albümlerden bahsedeceğim. Çünkü yayınlanmamış albümler, dünya müzik tarihinde en az yayınlanmış ve rekorlar kırmış albümler kadar anlatılmayı gerektiren bir öneme sahip. Hiç aklımıza gelmeyen ortaklıkların yaşandığı, stüdyolarda türlü anılara şahit olmuş ancak bir türlü tozlu raflardan çıkamamış bu albümler yalnızca spekülatif sebeplerden yayınlanmıyor elbette. Bazı durumlarda öylece kenara konulup, unutulan albümlerden şanslı olanları bazen ortaya çıksa da, hiç duyulamayan bazı çalışmalar da var. Peki kaydedilmiş ancak yayınlanmamış müzik albümleri neler, birlikte bi’ göz atalım!
Bazen sıfırdan başlamak gerekir: “Cigarettes and Valentines” – Green Day
Green Day, 2000 yılında çıkardıkları “Warning” albümünün ardından yeni bir albüm yapmak için kolları sıvamıştı. 2002’den 2003’ün kış aylarına kadar sürmesi planlanan kayıtlar tam tamamlanıyordu ki o senenin yaz aylarında albümün master kayıt bantları stüdyodan çalınıverdi. Hâl böyle olunca, grup albümü baştan kaydetmek yerine sıfırdan bir sürece girmeye karar vermişti. Bu durum belki o süreçte albümün kaydı sırasındaki emeği çöpe atmak demekti ama grubun en iyi albümü olduğuna kanaat getirilen “American Idiot”ın da çıkmasına sebep olmuştu. “Cigarettes and Valentines”ın müzikal olarak hızlı tempolu punk olduğunu söyleyen grup, eski günlerine bir selam çakmak istemişti. Ki bu sebeple grup, kayıtların çalınmış olmasının da bir lütuf olduğunu düşündükleri bir demeç bile vermişti. Albüme adını veren şarkı, 2010 yılında verdikleri 21st Century Breakdown turnesi sırasında canlı olarak çalınsa da albümün içindeki diğer şarkılardan ‘Everyone’s Breaking Down‘ ve ‘Just Another Year’ demo olarak duyuldu, geri kalan kısmı ise kimse tarafından dinlenemedi.
Bowie’nin göremediği albüm: “Toy” – David Bowie
David Bowie’nin nasıl bir müzik ikonu olduğunu tartışmamıza bile gerek yok. Hem duruşu hem de ilham verdikleriyle 69 yıllık hayatına sığdırdıkları, müzik dünyası için büyük bir önem taşıyor. Kendisinin ölümünden sonra dinleyicileriyle buluşan albümü “Toy” da öyle. Yazı aslında kaydedilmiş ancak yayınlanmamış albümleri içeriyor olsa da, Bowie ölmeseydi yayınlanmayacağı için “Toy” da tam olarak böyle bir albüm aslında. 2000 yılının Temmuz-Ekim ayları arasında New York’ta kaydedilen albüm aslında David Bowie’nin 1964 ile 1971 yılları arasında kaydettiği bazı şarkıların yeniden düzenlenmiş hâllerini ve bunlara eklenmiş yeni birkaç parçayı içeriyordu. Sanatçı, bu albümü canlı kaydetmeyi hayal ediyordu ve olabildiğince hızlı bir şekilde piyasaya çıkarmak istiyordu. Ancak 2001’in Mart ayında yayınlanması beklenen albüm, yapım şirketinin çalışmayı rafa kaldırması sebebiyle dinleyicilerle buluşamamıştı. Bu gelişme sonucunda Bowie, yapım şirketinden ayrılıp “Heathen” albümü için çalışmaya başlayınca, “Toy”un akıbeti de şüphesiz raflarda tozlanmak olmuştu. 2011 yılında yaşanan minik bir sızdırma vakasıyla albümdeki 14 şarkının duyulması, heyecan uyandırsa da aslında son mixler olmadığı için gerçek bir albüm keyfi yaşatmıyordu. Sızıntının 10. yılında Warner Music Group; David Bowie’nin “Brillant Adventure (1992-2001)” box-set’inin bir parçası olarak “Toy”u yayınlayacağını söyledi ve büyük bir heyecan içerisinde Bowie dinleyicileriyle buluşturuldu.
Bob Dylan & Johnny Cash güçlerini birleştirirse: “The Dylan / Cash Sessions”
“İki kadife ses, bir araya gelirse ne olur” diye düşünenlerin radarına girecek bir çalışma, bundan 56 yıl kadar önce stüdyoda kaydedilmişti. Bu mümkün olmadan 10 yıl kadarlık bir süre içinde de Dylan ve Cash, hep birbirlerinin etrafında geziniyorlardı aslında. Johnny Cash, her fırsatta Bob Dylan hayranlığını dile getirirken, 1962 yılında kendisine bir hayran mektubu yazmıştı. 1964 yılında bir araya gelip tanışan ikili; 1969 yılında Bob Dylan, Nashville’de 9. albümünü kaydederken yeniden bir araya gelmişti. Çünkü o sırada Cash de yan stüdyoda bir kayıt içerisindeydi. Johnny Cash’ın Dylan’ın bulunduğu stüdyoya gitmesiyle 17 ve 18 Şubat 1969 tarihlerinde bir düzine kadar şarkı kaydettiler. Ancak bu şarkılardan sadece biri Dylan’ın “Nashville Skyline” albümüne girdi, geri kalan şarkılar bir grup korsanın sızdırmasıyla dinlenebilir oldu. Korsan olarak dağıtılmasının dışında “The Dylan / Cash Sessions” bandrollü bir albüm olarak arşivlere giremedi.
Yetişkin mi çocuk mu: “Adult / Child” – The Beach Boys
Brian Wilson’ın yarı otobiyografik bir solo çalışması olarak da anılan The Beach Boys işi “Adult / Child” da diğer yayınlanmamış albümlerle aynı kaderi paylaşan 48 yıllık bir çalışma. Bir kişinin kişiliğinin yetişkin ve çocuk düşüncesiyle bölünebileceği teorisini vurgulayan albüm, grubun 1969 Ağustos’undan 1976 Ekim’ine kadar kaydettiği bazı şarkıların 1977 Şubat’ından Haziran’ına kadar yaptığı albüm oturumlarındaki kayıtlarından oluşuyordu. Normalde 1977’nin Eylül ayında yayınlanması planlanan “Adult / Child”, The Beach Boys’un diğer grup üyelerinden veto yiyince, albüm bir anda rafa kalktı. Mike Love ve Al Jardine, albümün çok tuhaf öğeler içerdiğini düşünüyordu. Yorumcular da Love ve Jardine ile aynı fikirdeydi; “Adult / Child”ın Wilson’ın sorunlu hayatının bir yansıması olduğunu söylemişler ancak albümün ne kadar mizahi bir yönünün olduğunu söylemekten de kendilerini alıkoyamamışlardı. Albüm hiçbir zaman resmi olarak yayınlanmadı ancak yine korsanlardan kaçamadı ve bugün bile YouTube’ta dolaşmaya devam ediyor.
Her an gelebilir: “Reportage” – Duran Duran
Duran Duran, 2004 yılında yeniden bir araya geldiklerinde “Astronaut” albümlerini çıkarmışlar, birleşmenin verdiği heyecanla yeni albümlerinin hazırlıklarına da başlamıştı. “Reportage” adını verecekleri albümün kayıtlarına başlayan ekip, gitaristleri Andy Taylor’ın ayrılmasıyla kayıtları da durdurmuş, 2007 yılında çıkaracakları “Red Carpet Massacre” albümünü yapmaya karar vermişti. 2005’in Eylül’ünden 2006’nın Nisan’ına kadar San Francisco ve Londra’da kayıtlarını yaptıkları Reportage, Duran Duran’ın sound’una göre oldukça öfkeli ve politik bir albümdü. Çevresinde olup bitene göz yummayan ekip; kasvet, karanlık ve dehşet dolu günlerden geçerken bunların müziklerine yansımamasının da imkansız olduğunu düşünmüş ve şarkılarına bunu aktarmıştı. Öyle ki John Taylor, albüme “yanlış anlaşılan şaheserimiz” dese de albüm bugün bile yayınlanmadı. Diğer benzerlerinden farklı olarak şarkıları sızdırılmamış da olduğu için merak oranını daha da yükselten “Reportage”, grubun da bir gün çıkmasını hayal ettiği bir albüm olarak arşivde bekliyor. 2023 yılında verdikleri bir röportaja göre de Duran Duran, bir sonraki projelerinin “Reportage” olabileceğinin sinyallerini vermişti.
Jimi Hendrix’ten son kalan kayıtlar: “Black Gold” – Jimi Hendrix
1970 yılında henüz 27 yaşındayken hayatını kaybetmeden kısa bir süre önce yaptığı kayıtların son kayıtları olacağını tahmin eder miydi acaba Hendrix? Jimi Hendrix koleksiyoncularının “kutsal kasesi” olarak anılan “Black Gold” da yayınlanmamış -ve belki de efsane olabilecek- albümler arasında yerini almıştı Hendrix’in ölümüyle. Greenwich Village’deki apartmanında otobiyografik bir düzende kaydettiği şarkılar aslında ortaya çıkabilecekken davulcusu Mitch Mitchell’in kayıtları unutmasıyla biraz da bir kutuda saklı kalmış aslında. Isle of Wight Festivali’nde Hendrix’in şarkıları tanıması ve bunlara özel davul ritimleri yazması için verdiği kaseti, Hendrix’in ölümüyle bir kutuya koyan Mitchell, tam 22 yıl o kutudan çıkarmayı unutmuş. Kendisinin hayranlarına ve yakın çevresine göre Hendrix’in müzikal yöneliminin en geniş uzantılarını ortaya çıkaracağı bu kayıtlar, günümüzde bile müzisyenin üvey kardeşi Janie’nin elindeymiş. Janie Hendrix, 2010 yılında 10 yıl içerisinde kayıtları yayınlayacaklarını söylemiş olsa da üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen biz bunları hâla duyamadık.
Müzik tarihinde bu şekilde beklentileri arşa çıkarmış ancak hiçbir şekilde dinleyicilerle buluşmamış sayısız albüm var. İşte onlardan bazıları:
- Jeff Beck – “1970 Motown Recordings”
- Lemmy Kilmister – “Solo”
- Mick Jagger and the Red Devils – “90’s Blues Covers”
- The Misfits – “12 Hits From Hell”
- Motley Crue – “Personality #9”
- Neil Young – “Island in the Sun’ and ‘Old Ways I’”
- Paul McCartney – “Cold Cuts”
- Pink Floyd – “Household Objects”
- Soundgarden – “Final Album with Chris Cornell”
- Gene Simmons & Paul Stanley – “Wicked Lester”
- The Who – “Rock is Dead – Long Live Rock!”
- Marvin Gaye – “Love Man”