Ana SayfaMüzikYerli sahnede yükselişe geçen yeni nesil psikedelik grupları

Yerli sahnede yükselişe geçen yeni nesil psikedelik grupları

Psikedelik müziğin her dönem gördüğü ilgiyi korumaya devam ettiğini biliyoruz. Bu ilgi, geçmişteki öncü isimlerin verdiği ilhamla günümüzde de yeni üretimlerle kendisini gösteriyor. Peki son yıllarda yerli sahnede ismini duyuran psikedelik müzik gruplarını ya da vokallerini ne kadar tanıyoruz? Hadi gelin, hep birlikte yeni nesil yerli psikedelik gruplardan bazılarına biraz kulak verelim! 

Batıkan BAKSI / [email protected]

Psikedelik müzik, herkesin “aa ben çok seviyorum” diyebileceği bir müzik değil, bundan eminim. Genelde hakkı verilerek çalınan bir şarkıysa, şarkının kulağımıza oturması birkaç günü alabilir. Bu yüzden her şeyin yeterince hızlı olduğu, sadece tüketime dayalı müzik piyasasında psikedelik müzik yapmak da cesaret istemiyor değil bence. Türkiye’de psikedelik müzik denildiği vakit aslında akıllara Anadolu Pop / Rock geliyor, çünkü bu müziğin ülkemizdeki kökleri de 60’ların sonlarına uzanıyor. Son yıllarda psikedelik müziği Anadolu tavrından uzaklaştırarak, farklı deneysel çalışmalar yapan grupların çıkması da Türkiye’deki psikedelik müzik anlayışını başka boyutlara taşımaya başladı. Hadi yerli sahnede son yıllarda öne çıkan psikedelik gruplara birlikte göz atalım.

Kit Sebastian

2018 yılından beri hayatımızda var olan Kit Sebastian, aslında tam olarak da yerli sahnenin bir grubu sayılmaz. İngiltere’de multi enstrümantalist Kit Martin ve Merve Erdem tarafından kurulan grup, birçok farklı müzik tarzını birbiriyle harmanlayıp ortaya etkili bir psikedelik dünya çıkarmasıyla meşhur. Şarkılarında surf esintileri de var; Anadolu poptan kesitler de, caz yürüyüşleri de. Bu da grubun yerinde saymasının önüne geçerken, dünyanın dört bir yanından farklı tarzlara sahip dinleyiciler tarafından ilgiyle dinlenmelerine sebep oluyor. Seri bir üretim anlayışını da benimseyen ikili, dünya sahnelerinde verdiği konserlerle de sık sık adını duyurmayı başarıyor. 

Journers

Son zamanlarda yeni nesil psikedelik şarkılar keşfetmek isteyenlerin pek çok kez karşısına çıkan bir grup da Journers. Üstelik vokalini de yalnızca müzikten değil, ekranlardan da tanıyoruz. Birçok özel yerli yapımda başrolde izlediğimiz karizmatik jön Metin Akdülger’in vokallerini üstlendiği Journers; Mehmet Can Erdek ve Burak Yeşildurak’lı kadrosuyla yoluna devam ediyor. En son 2021 yılında çıkardıkları ‘Mumya’ adlı parçalarıyla sevenlerine göz kırpan Journers, 70’lerin sound’unu o yılların meraklılarıyla buluşturuyor. Ayrıca grup üyelerinin arkadaşlığı liseye dayandığı için de o yıllarda yaptıkları müzikal anlayışı sürdürmeleri biz dinleyicilere adeta bir zaman yolculuğu da yaşatıyor.

Derya Yıldırım & Grup Şimşek

Yine ülke sınırları dışında kurulmuş ama buram buram yerli psikedelik yapan bir toplulukla yolculuğumuza devam ediyoruz. İsviçre’de müzik yapan Derya Yıldırım & Grup Şimşek; Türkiye, İngiltere, İtalya, Almanya ve Fransa’dan müzisyenlerin oluşturduğu bir topluluk ve dinlemeyenler emin olsun ki Anadolu psikedeliğini gerçekten hakkıyla yapıyorlar. İlk olarak 2020 yılında Şakir Öner Günhan ile özdeşleşen ‘Deniz Dalgasız Olmaz’ cover’ıyla tanıdığım topluluk, üretimiyle de ilgimi çekmeye devam ediyor. Türkülere ve 70-80’lerin şarkılarına yaptıkları deneysel cover’lar o kadar büyüleyici ki, dinlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. En son Ekim ayında Zorlu PSM’de London Jazz Fest kapsamında gerçekleşen “Air Anatolia” konserinde canlı izlerken büyülendiğim Derya Yıldırım’ın sesinin de bu müziğe ne kadar yakıştığını söylemeden geçmeyeyim.

Palmiyeler

Sahil kenarındaki lunaparklarda vakit geçirmeyi sever misiniz? Eğer seviyorsanız, oraların kendine has bir ruhu olduğunu da iyi bilirsiniz. İşte Palmiyeler sanki o sahil kenarı lunaparklarında geziniyormuşçasına mutluluk ve huzur veren bir grup. 2013 yılında İzmir’de kurulan gruba tam bir psikedelik grup demek mümkün mü emin değilim ama surf ile karışık ortaya çıkardıkları melodiler tam da 60’ların sonlarında rock yapan yerli gruplarımızın günümüze uyarlanmış hâli sanki. Özellikle 2017 yılında çıkardıkları “II (Venus)” albümüyle daha geniş bir kitleyle buluşan Palmiyeler’in kadrosu; Mertcan Mertbilek, Rana Uludağ, Tarık Töre ve Barış Konyalı’dan oluşuyor.

Elektro Hafız

Listede beni en çok heyecanlandıran isimlerden biri de hiç şüphesiz Elektro Hafız! Almanya’da müzik yapan Elektro Hafız, psikedelik tanımının da hakkını veren bir isim. Elektro bağlamanın adeta elektro gitar gibi çalınarak, insan zihninin kıvrımlarında döndüğü; bazı zamanlarda adeta Almanya’daki bir gurbetçi düğününde gibi hissettiren, rock riff’lerini hip-hop beat’leriyle; batı müziğini komalı yerli melodilerle ustaca harmanlayan Elektro Hafız, son günlerde rap şarkıcısı Kamufle ile yaptığı ‘Usandım’ parçasıyla oldukça gündemde.

Altın Gün

Yazıya başlarken Altın Gün’e bu yazıda yer vermeli miyim diye düşünmedim değil. Çünkü grubu tek bir müzik tarzıyla sınıflandırmak mümkün değil. Daha önceki yazılarımdan birinde Altın Gün’ün her albümünde farklı bir 10 yılın müzik anlayışıyla müzik yaptığını anlatmıştım. Ama bence Altın Gün, gerçek bir psikedelik grubu. Bir kez bile canlı dinlediyseniz bu dediğime hak vermeden geçmezsiniz diye düşünüyorum. Şarkılardaki o keskin synth melodileri, slide gitarlar, sahnedeki puslu atmosfer, grup üyelerinin doğaçlamalarda bile sürdürdükleri harika uyum derken; sanki karşımızda 70’lerden ışınlanmış bir grup görüyoruz. 2018 yılında çıkardıkları “On” albümüyle dinleyicilere merhaba diyen ve sonrasında ünlerinin önüne geçilemeyen grup, dünyanın dört bir yanında konser vermeye devam ediyor, arada da yolunu Türkiye’ye düşürmeyi ihmal etmiyor.

Kalaha

Yerli sahne demişken yaptıkları Türkçe sözlü şarkılar ve vokalistliğini üstlenen Hilal Kaya sebebiyle Danimarka’dan çıkan Kalaha grubuna da değinmesem olmazdı. Bana türlerini soracak olursanız, psikeletronik diye bir türden bahsedebilirim. Grubun özellikle bu yıl çıkardığı “Tutku” albümü, bence topluluğun müziğinin en oturmuş hâli. İşin içinde caz da var, buram buram lazer tabancası sıkılıyormuş gibi hissettiren psikedelik synth’ler de, surf gitarlar da. Henüz Türkiye’de canlı izlemek kısmet olmasa da grup, Danimarka ve çevre ülkeleri Türkçe sözlü psikedelik şarkılarıyla coşturmaya devam ediyor.

Bu yazıyı yazarken uzun zamandır psikedelik müzikle alakalı bir şeyler karalamadığımı anımsayarak, ne kadar özlediğimi fark ettim. İyi ki değişen müzik anlayışlarına karşı yelken açan ve cesur işler yapan ve “bakın bu da var” diyen gruplar yollarına devam ediyor ve bize bu harika şarkıları armağan etmeyi sürdürüyor.

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR