
Funk, soul, house, pop, elektronik… Müzik türleri birbirine karışırken, bazı sanatçılar bu sınırların arasında değil, tam da ötesinde var oluyor. Youngr, bu isimlerden biri. “Out of My System” ve “Sweet Disposition” gibi parçalarla dünya çapında milyonlara ulaşan sanatçıyla müziğin doğası, türlerin ötesinde üretmek ve Kid Creole’ün oğlu olmanın getirdikleri üzerine samimi bir sohbet yaptık. 14-15 Kasım’da Zorlu PSM’de gerçekleşecek olan Mix Festival’de Youngr’ı canlı dinleme şansını yakalayabilirsiniz.
Müzik tarzın birçok şekilde tanımlandı: funk, soul, house, pop, elektronik… Peki sen kendi müziğini nasıl tanımlarsın?
İyi hissettiren müzik! Genelde böyle tanımlıyorum. Genellikle dans, elektronik ya da pop yelpazesinde yer alıyor. Ama hangi kategoriye girerse girsin, tek isteğim dinleyenlerin kendini iyi hissetmesi.
Farklı türlerle denemeler yapan bir sanatçı olarak, müziği belirli sınırlar veya tanımlar içinde değerlendirmek hakkında ne düşünüyorsun?
Keşke daha çok deneme yapabilsem! Tamamen akustik piyanodan oluşan bir albüm yapmayı çok isterim. Belki bir gün yaparım. Müziği belirli sınırlar içinde değerlendirmeye gelince… açıkçası ben pek öyle yapmıyorum. O an ne hissediyorsam, canım ne dinlemek istiyorsa onu dinliyorum — bazen o gün boyunca, bazen o hafta boyunca.
“Tek çekim” performans videoların dünya çapında milyonlarca izlemeye ulaştı. “Out of My System” Spotify’da 30 milyonun üzerinde dinlendi, “Sweet Disposition” ise kısa sürede 15 milyon izlemeyi geçti. Sence bu başarıyı mümkün kılan şey neydi? Belirli bir yaklaşım veya düşünce tarzı var mıydı bunun arkasında?
Keşke bilebilseydim! O zaman aynı etkiyi tekrar tekrar yaratabilirdim. Ama artık olgunluk çağında birisi olarak şunun farkındayım: bazen konu gezegenlerin nasıl dizildiği de olabiliyor.

Kid Creole’ün oğlu olarak büyümek muhtemelen kendine has avantajlar ve baskılar getirmiştir. Bu durum müzikal yolculuğunu nasıl şekillendirdi? Hem artıları hem de zorlukları açısından.
Kesinlikle inanılmaz bir deneyimdi. Perdenin gerisini görebilmek gibiydi. Kimileri için tamamen sihir gibi görünen bir şeyin nasıl işlediğini, mekanizmasını görme fırsatım oldu. Daha çocuk yaşlarda bana müziğin yaşlandığında da yapılabilecek “bir meslek” olabileceğini gösterdi — sadece bir hayal olmadığını. Bu da daha işin başında işe bakış açımla ilgili çok yardımcı oldu.
Zorluklara gelince, sanırım en büyüğü insanın kendi yolculuğunu başkasıyla kıyaslama hali. Üstelik bu kişi kendi baban olunca, onun başarısı her zaman gözünün tam önünde oluyor! (Gülüyor.) Bu da ister istemez kafanın bir köşesinde hep duruyor. Ama yaşadığımız dönem artık o kadar farklı ki herhangi iki şeyi karşılaştırmak çok zor. Babamla birlikte müzik sektörünün bugün geldiği noktaya gülüp geçiyoruz — gerçekten delice bir dönem!