Geçtiğimiz ay yayınladığı “Dar 1 Dünya” şarkısıyla dinleyicilerine “evde kal” çağrısı yapan rap sanatçısı Zeo Jaweed, Dergy’nin sorularını yanıtladı.

Türkçe rap dünyasının başarılı kalemlerinden Zeo Jaweed rap müziğin kendi deyimiyle “beyaz yakalı profil” tarafından kabul edildiği anda hızla yayıldığını düşünüyor. Hakkında çıkan eleştirilere üzülse de, tanınır olmanın bir bedeli olduğunu söylüyor. Türkçe rap dünyasında son yıllardaki çeşitlilik konusunda da meslektaşlarıyla gurur duyduğunu belirtiyor. Zeo Jaweed’le sohbet ettik.

Bir yarışma programına katıldınız ve pek çok kişi sizi burada tanıdı. Bu deneyim size neler kattı? 
Yarışma programına çağırıldım diye düzelterek soruya yanıt vermeye devam edeyim. Yarışma sonrası artık hayatımın eskisi gibi olmadığını ve olmayacağını idrak etmem biraz zaman almıştı. Çok deneyimli bir orkestra ve oldukça kaliteli ekipmanlarla kendimi deneyimlemiş olmak en keyifli yanıydı diyebilirim. Tabi büyük bir kitlede oluştu fakat tanınır olmanın bedelleri var ve dezavantajlarını hesaba katmak gerekiyor.

Aslında siz 2005’te rap müziğe Zeus adıyla başladınız. Peki sonrasında isim değiştirmek sizin için zor olmadı mı? Neden isim değiştirdiniz?Zeus ismini kullanırken ilerde mutlaka bir gün ismimi değiştireceğimden emindim o yüzden kişisel olarak çok zor olmadı ve aslına bakarsanız kitleyi Zeo Jaweed’e adapte etme konusunda da büyük sıkıntı yaşadığımı söyleyemem. Zaten Zeus ismini kullanırken de Zeo diyen bir çevrem vardı.

Bundan seneler önce rap müzik underground kalıyordu, ana akım kanallarda ya da mecralarda kendine yer bulamıyordu. Sizce ne oldu da böyle büyük bir dönüşüm gerçekleşti?
Rap kitlesi içerisinden dışlanıyor olduğum için bu söyleyeceğime katılmayacak bir çok insan var fakat bu büyük dönüşüme yarışmacı olduğum dönemde ciddi bir katkıda bulunduğuma inanıyorum. Beyaz yakalı dediğimiz profile ve ebeveynlere rap müziğin sert fakat boş olmadığını aktarmayı başardığımız anda rap müzik hızla yayılır ve ana akımda kabul görür hale geldi.  Yıllarca rap ana akımı ele geçirir korkusu taşıyıp da engel olan bir çok kişi veya kurum  ya da kuruluş bugün rap dinliyor, destekliyor, iş getiriyor. Korkmakta haklılarmış.

Ekran Resmi 2020 05 12 12.53.00

“MESLEKTAŞLARIMIN BAŞARILARIYLA GURUR DUYUYORUM”

Rap sanatçıları yıllardan beri en çok linç edilen, eleştiriye ve kötü söze maruz kalan kesim oldu. Siz benzer şekilde haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüzde, eleştiri aldığınızda nasıl tepki veriyorsunuz buna?
Eleştiri bir yere kadar yapılan kişi ve konu göreceliliğiyle kabul edilebilir bir durum, fakat küfür bizim kültürümüzün gayet içinde olan bir şey. Henüz kendi kültürümdeki kesim hariç çok eleştirilip linç edilmediğim için diğerkileri cılız kalır onu biliyorum. Hakkımda bilgi sahibi olmadığı halde sadece telefonunun akıllı olmasından faydalanıp fikir üreten ve onunla karalamaya başlayanların çoğuna gülüp geçiyorum, buna diss’ler de dahil. En fazla ben de küfür ediyorum haksızlığa uğradığımı bilip… Buna üzülsem de dedim ya, tanınır olmanın bedelleri var.

Şarkılarınızı nasıl yazıyorsunuz, üretim sürecinizi bize biraz anlatır mısınız? Neler sizi tetikliyor, neler yazdırıyor?
Genelde baktığım, gördüğüm her şeyin ilham kaynağım olmasına açığımdır tabi sırasıyla o güne dair ruh halimi ifade eden müziği bulmak ve üzerine sustuklarımı yazmak.

Türkçe rap dünyasında müthiş bir çeşitlilik söz konusu. Bunu sevindirici bir gelişme olarak görüyor musunuz, üretilen eserleri beğeniyor musunuz genel anlamda? Yoksa bu işin de suyu çıktı diye mi düşünüyorsunuz?
Çeşitliliğin olmasına karşı bir tutumum yok çok saçmalanmadığı sürece, o yüzden şu an akım olan tüm meslektaşlarımın başarılarıyla gurur duyuyorum. Her biri kendince hayatının zor olan zincirini kırmayı başardı ve ardından gelenler için büyük bir furya oluşmasına vesile oldu. İçlerinde hiç dinlemediğim dinlemeyeceğim isimler olsa bile bu başarılarıyla gurur duymama engel değil.

Hip hop kültürü daha direkt bir tavır sergilediği için aslında içinde anlaşmazlık ve yer yer saldırganlık barındıran bir kültür. Dissleşmeler konusunda ne düşünüyorsunuz, sizce bu hip hop kültürünün özünde var olan bir şey mi, tüm rap sanatçıları diss atmak zorunda mı?
Diss başlarda da dediğim gibi bizim kültürümüzün özünde var. Akıllı ve mantıklı düzeyde olanlarını oldukça başarılı bile buluyorum. Herkes diss atmak zorunda değil fakat kalemlerin konuşmasını silahların sesinden iyi buluyorum.

Ekran Resmi 2020 05 12 12.53.22

“ALBÜM HEVESİM KALMADI AMA BELKİ…”

Çocukluğunuzdan beri çok sevdiğiniz, idolünüz olan kim var? Neden?
2Pac, Eminem, Tech N9ne, Yelawolf, Rittz diye bi sıralamam var. Matematiklerini ve ruhlarını seviyorum.

Yerli rap sahnesi içinde takip ettiğiniz, işlerini beğendiğiniz kimler var? 
Ceza, Sagopa Kajmer, Ramiz, Ezhel, Patron, Hayki, Şehinşah ve hatta az önce Keyo (Knock Out – Orontez) dinledim. 

En son 7 şarkılık albümünüz “Es”i 2018’de yayınladınız. Bundan sonraki planlarınız arasında yeni bir albüm var mı? 
Ara ara albüm ya da EP yapma fikri aklıma gelse de sanırım bu konuda pek hevesim kalmadığından dakikalar içinde vazgeçiyorum. Elimde şu an yayınlamadığım pek çok hazır şarkı var. Bunları olabildiğince kliplendirmek ve paylaşmak istiyorum. Belki hazırda olan şarkıları bitirdikten sonra albüm yapmak için gerekli olan heyecana yeniden kavuşmuş olurum.

Rap sanatçısı olmak aynı zamanda dile de çok hakim olmak demek. Türkçe’yi doğru kullanma kabiliyeti burada devreye giriyor… Siz dilinizi geliştirmek için, iyi söz yazabilmek neler yapıyorsunuz, kimleri okuyor, kimleri takip ediyorsunuz?
Hakan Günday’ın kitaplarıyla askerdeyken bir tertibim sayesi ve tavsiyesiyle tanışmıştım o günden sonra bırakamaz oldum. Tanıştıklarıma mutlaka tanıdığım karakterine göre okuduğum uygun bir kitabını tavsiye ediyorumdur.

“DAHA ÜZÜCÜ HABERLER ALMAYI BEKLİYORDUM, ÖYLE OLMADI”

Bugüne kadar yaptığınız şarkılar içinde sizin için en özel olanı hangisiydi?
Her birinin ayrı bir yeri ayrı bir yaşanmışlığı var tabii bir diğerini diğerinden ayrı tutmak zor. Hangi çocuğunu daha çok seviyorsun sorusu gibi :). Kendime o an için en özel şarkıyı yapma fırsatı verip hepsini ayrı yerde tutmaya çalışıyorum.

Karantina günleriniz nasıl geçiyor?
Karantina günleri benim için alışılmışın çok dışında geçmiyor. Üretmeye devam ediyorum ve hatta harekete geçmeye sürükledi diyebiliriz. Zorlanmadığım bir süreç zaten insanlardan izole ve evde çalışmaya uygun bir sistemde yaşıyordum çok uzun süredir. Şahsen daha üzücü haberler almayı beklerken ülkemizde alınan tedbirler ve sağlık çalışanlarının başarısıyla dünyaya ders verir nitelikte işler çıkardığımıza inanıyorum. Bu başarıyı diğer ülkelerin rakamlarına baktığımızda görüyoruz sanki. Tüm dünya vatandaşları gibi sürecin ekonomik kaygılarını ben de taşıyorum.

Ekran Resmi 2020 05 12 12.53.12

Sokağa çıkma yasağı gelmeden önce yaptığınız “Dar 1 Dünya” ilginç klibiyle de dikkat çekiyor. Anlatır mısınız şarkının ve klibin hikayesini? 
Klipte olan görüntüleri aslında başka bir şarkının mekan keşfini yaparken telefonla çekmiştik. Geri kalan eksikleri o akşam çekmek üzere hazırlamak için eve geçtiğimizde yasağın geleceğini öğrendik. O akşam evde yeni bir şarkı yapıp keşif sırasında çektiğimiz görüntülerle birleştirdik ve “Dar 1 Dünya” ortaya çıktı.

Dışarı çıktığınızda ilk yapacağınız şey ne olacak, bu süreçte en çok neyi özlediniz?
Bir pub ya da meyhaneye gidip bira ya da rakı içmeyi özledim sanırım ilk bunu yaparım.